Gündem

RZ: Buluşmanın başarısı gerçekleşmiş olması

Brüksel'deki Türkiye-AB Yüksek Düzeyli Siyasi Diyalog Toplantısı ve Nasyonal Sosyalist Yeraltı davasında Federal Başsavcılığın mütalaasının okunması Alman basınında yer bulan yorum konuları.

26 Temmuz 2017 02:27

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Avrupa Birliği Bakanı Ömer Çelik, Brüksel'de Avrupa Birliği Dış Politika Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ve Avrupa Birliği Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn ile bir araya geldi. Koblenz'de yayımlanan Rhein Zeitung buluşmayı şu sözlerle yorum sütunlarına taşıyor:

"Bu Avrupa-Türkiye buluşmasının en büyük başarısı, gerçekleşmiş olmasında yatıyor. Sonuçlarsa beklememek gerek. Durum darmadağınık, Ankara hukuk devleti ilkelerinden fazlasıyla uzakta. Avrupa tarafı geri çekilmiyor, böylesi de iyi. Ülkesinde keyfi olarak tutuklama dalgaları yürüten, hukuk davalarını kuvvet politikasının bir parçası haline getiren ve partnerinin demokratik temellerini kabul etmeyenler cömertlik bekleyemez. Üyelik müzakerelerinin resmi olarak hâlâ sona ermemiş olmasının siyasi değil insani bir nedeni var: Bu adım ülkede yaşayan insanların her türden umudunu da ortadan kaldırır. Erdoğan'ın taraftarı olmayan bölgelerde iyi işleyen kalkınma projelerine de zarar verir."

Almanya'da 8'i Türk 10 kişiyi öldüren Nasyonal Sosyalist Yeraltı davasında Federal Başsavcılığın mütalaasının okunmasına başlandı. Federal Başsavcılık davanın tek sanığı olan Beate Zschäpe'nin cinayetlerin suç ortağı olarak hüküm giymesini talep etti. Başsavcılık NSU'nun çevresinin ve destekçilerinin tamamen aydınlatılmadığı eleştirilerinin ise isabetli olmadığını açıkladı. Münih'te yayımlanan Süddeutsche Zeitung gazetesi Federal Başsavcılığın bu açıklamasını eleştiren bir yoruma yer veriyor:

"Federal Savcılık devlet makamlarının ceza soruşturmasını karmaşıklaştırdığına dair bir delil olmadığını iddia ediyor. Bu büyük ölçüde yanlış; devletin hatalı davranmasının incelenmesi bu davanın konusu değildi. Devlet makamlarına Federal Savcılık tarafından verilen temiz kağıdı tüm şu bilinenlerle çelişiyor: İstihbarat servisleri kendi muhbirleriyle ilgili belgeleri yok etti. Anayasayı Koruma Teşkilatının muhbirleri Nasyonal Sosyalist Yeraltı katillerine son derece yakındı. Bunun için sadece Thüringen Eyalet Meclisi Araştırma Komisyonu'nun bin 800 sayfalık sarsıcı raporunu okumuş olmak yeterli. Ağır ol, Federal Savcılık…"

Neue Osnabrücker Zeitung NSU davasında gelinen aşamayı şu şekilde yorumluyor:

"Kurban yakınları için kim bilir nasıl bir rahatlama: NSU davasında azap verici 375 duruşma gününden sonra mütalaanın okunmasına başlandı. Böylece dev davada bu büyüklüğe eş olabilecek ve hukuk devletinin nasıl işlemesi gerektiğini etkili bir biçimde gösterecek olan son yaklaşıyor. Daha önce devletin bütünüyle ve hâlâ da tamamen aydınlanmamış bir başarısızlığı olduğu düşünülecek olursa bu daha da önem kazanıyor. Alman devleti sağ gözünün kör olduğunu ortaya koydu. Davacıların yerinde bir biçimde ortaya koydukları üzere, Beate Zschäpe her ne kadar kendisi silahı eline almamış olsa da NSU'ya bir 'görünmezlik pelerini' olarak hizmet etti. Bu yüzden suç ortağı olarak hüküm giymesi gerektiğine dair çok işaret var. Eylemlere esaslı bir katkı sunmuş olduğu akla yatkın."

Nürnberger Nachrichten gazetesi Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi'nin vereceği kararın Alman devletinin niteliği açısından büyük bir sembolik anlam taşıdığına dikkat çekiyor:

"Kurumların güven kaybetmesine neden olan bu kusurları aydınlatmak ve düzeltmek Münihli hâkimlerin işi değil. Ancak yine de verecekleri hükme davaya konu olan eylemleri de aşan büyük bir sembolik anlam yüklenecek, zira bu karar, olayı örtbas etmeye değil aydınlatmaya çalışan bir hukuk devletinin ifadesi olacak. Bir suçun tüm yönlerinin aydınlatılması için bedelden kaçınmayan, halkı adına dürüst bir biçimde soruşturan ve adil bir biçimde hüküm veren bir devletin."

©Deutsche Welle Türkçe

EC/BK