Holosko, Beşiktaş Kulübü'nün resmi yayın organı Beşiktaş Dergisi'nin kasım ayı sayısında eşi Adela ile birlikte yer alan röportajında, UEFA Şampiyonlar Ligi'nde CSKA Moskova ile oynanan maçta sakatlandığını hatırlatarak, “Sadece darbeye bağlı bir ağrı olduğunu sanıyorduk. Ancak MR çektirdiğimizde kırılma olduğunu öğrendik. Hakikaten bu haberle yıkıldım. Çünkü her zaman söylediğim gibi Şampiyonlar Ligi'nde oynamak benim rüyamdı ve maalesef ikinci maçta bu rüyam sona erdi” dedi.
Slovakya Milli Takımı'nın da sakatlığı döneminde çok önemli karşılaşmalarının olduğunu kaydeden siyah-beyazlı oyuncu, “Ona da gidememek beni üzdü. Üstelik ilk maçı kaybettikten sonra durumumuz riske girmişti ama ikinci karşılaşmayı kazandık ve Dünya Kupası'na kaldık. Bu tarihimizde bir ilktir. Sonuçta bu futbol. Futbolda böyle sakatlıklar oluyor, katlanmamız lazım” diye konuştu.
Sakatlanmasının dezavantajı olduğu gibi olumlu yanlarının da bulunduğunu vurgulayan Slovak oyuncu, şunları söyledi: “Sonuçta her futbolcu gibi ben de sabah idmana çıkıp, geri kalan zamanımı ailemle geçirirdim. Ama sakatlanınca 24 saatimi ailemle geçirme şansı buldum. Hem eşimle hem kızımla beraber geçirmek benim için çok büyük keyif oldu. Bundan çok büyük zevk alıyorum ama bana sorarsanız antrenmanlara gidebilmeyi daha çok tercih ederdim. Bir yandan da futbolcu olduğum için vücudum sürekli hareket etmeye alışık, şimdi ufak tefek idmanlar dışında hiçbir şey yapamıyorum. Bütün günümü televizyonun ve bilgisayarın karşısında geçiriyorum. Ailemle olmaktan memnunum, ama sürekli evde oturmaktan sıkıldım.”
Baba olmasıyla birlikte hayatının tamamen değiştiğini dile getiren Holosko, “Bir çocuğunuzun olması, bir ailenizin olması çok güzel bir olay. Kızım Sophie ile beraber olgunlaştığımı hissediyorum. Öncesinde hala çılgınca şeyler yapan küçük bir erkek çocuğu gibiydim. Ama artık daha çok sakinim” dedi.
Filip Holosko, gelecekte büyük bir aile istediğini ve belki bu hayatı Türkiye'de yaşayabileceklerini sözlerine ekledi.
Holosko'nun eşi Adela ise Türkiye'yi çok sevdiğini vurgulayarak, “Çok güzel bir ülke, İstanbul da çok güzel bir şehir. Daha önce İzmir'de yaşıyorduk. Orayı çok seviyordum. İnsanların mantalitesi, sıcakkanlı olmaları, yemekler, her şey çok güzel. Sonuçta Filip futbolcu. Ne zaman ne olacağı hiçbir zaman belli olmuyor. Ama bir gün olur da Türkiye'den ayrılırsak, kalbimi burada bırakacağım ve gerçekten çok üzüleceğim” dedi.