Moskova'nın merkezindeki küçük beyaz kilise, yakınındaki yüksek binaların ve ünlü alışveriş caddesinin ihtişamı karşısında gözden kaçıyor. Kilisenin girişinde biriken yüzlerce kişi karnını doyurabilmek için yemek dağıtılmasını bekliyor. Çoğunun mekânsız olduğu kıyafetlerinden anlaşılıyor. Yırtık pırtık paltolar, sarkık yüzler. Bazıları bütün mal varlığını yüklediği tekerlekli arabasını yanından ayırmıyor. Soğuk bir akşam, termometre sıfırın altında 15 dereceyi gösteriyor.
Bekleşenlerden biri de İlya. Kırmızı montlu, siyah bereli İlya 50'sini aşmış. Kısa süre önce işsiz kalmış. “Buraya gelmekten başka çarem yoktu, Allahtan karnımızı doyurabileceğimiz bu gibi inisiyatifler var”, diyor. İlya da ekonomik kriz yüzünden sistemin dışına itilmişler ordusuna dahil olmuş.
Gıda maddeleri ateş pahası
Rusya ekonomik bakımdan oldukça zor durumda. Gelirinin büyük bölümünü hammadde ihracından elde eden Rusya petrolün ucuzlamasıyla krize sürüklendi. Petrol ve doğalgaz devletin en önemli gelir kaynağı. Kırım'ın ilhak edilmesi nedeniyle uygulanan yaptırımlar ve Rusya'nın aldığı karşı önlemler durumu daha ağırlaştırıyor. Maliye Bakanı Anton Siluanov devlet harcamalarının yüzde on oranında azaltılacağını duyurdu. Devlet Başkanı Vladimir Putin her fırsatta ekonomik krizin atlatıldığını söylese de anketlere göre Rusların yarıdan fazlası ekonomik durumunun daha da kötüleşmesini bekliyor. Hayat pahalılığı artarken Ruble'nin Dolar Ve Euro kuru sürekli düşüyor.
Öncelikle zaruri ihtiyaç maddelerinin fiyatı el yakıyor. İstatistik kurumu 2015 yılı enflasyon oranının yüzde 13'ü bulduğunu açıkladı. Balık konservesi, salatalık turşusu ve mayonez yüzde 30 oranında zamlandı. Otomobilini yenileyen ya da dış seyahatlere çıkabilenlerin sayısı azalıyor.
‘Genel durum kötüledi'
Fakirlere yemek dağıtan kilisenin kapısı açıldığında izdiham oluyor. Herkes öne geçmeye çalışıyor. Kilisenin ayin salonuna masalar yerleştirilmiş. Hayırseverler getirdikleri yemekleri dağıtıyor ve muhtaç durumdaki misafirlerle sohbet ediyorlar. Moskova'daki ‘Sokaktaki Dostlar' adlı yardım derneğinin organizatörü Natalya Markova da ekonomik durumun kötüye gittiğini ve yardıma muhtaçların arttığını söylüyor. Markova, “Bu yılki kadar misafirimiz olmamıştı. Aralarında evi ve işi olanlar da var. Ama kazandıkları karınlarını doyurmaya yetmiyor”, diyor.
Onlardan biri de, 20'lerindeki Denis. Genç masaya oturmuş, getirilen salatayı kaşıklıyor. Eskiden sokakta yatar kalkarmış. Şimdi durumunun biraz düzeldiğini, kuryelik yaparak kazandığı parayla küçük bir oda kiraladığını anlatıyor. Tek öğünle geçirdiği günler oluyormuş. “Yardım derneği olmasa, zor geçinirdim”, diyor.
‘Putin hariç, suç hepsinde'
Sofrada karnını doyuranlara sıkıntının nedenleri sorulduğunda farklı cevaplar alınıyor. Kimi hükümetteki karanlık kişilerden dem vuruyor, kimi ise özel şirketlerin acımasızlığından yakınıyor. Karina, fakirleri unuttuğunu söylediği idareyi suçluyor. Parasız insanları kimsenin umursamamasından yakınıyor. Ama Vladimir Putin'e toz kondurmuyor. “O her şeyle ilgilenemez ki”, diyor.