Rusya’nın İstanbul Başkonsolosu Andrey Buravov, Heyet Tahrir eş-Şam’ın (HTŞ) Rusya’nın “terör organizasyonları” listesinden çıkarılabilmesi için kimi prosedürlerin bulunduğunu söyledi ve “Hem söylem hem de -daha önemlisi- eylemlerde eğer durumun yeniden değerlendirilmesi için yeni imkanlar sağlanacaksa o zaman bu yapılacaktır, yapılabilir” dedi. T24'ün de sorularını yanıtlayan Buravov, Suriye’de Beşar Esad yönetiminin devrilmesinin yalnızca iç dinamiklerle açıklanmasının “yetersiz” olduğunu söyledi. Türkiye, Rusya ve İran ile Şam’daki yönetimin istemesi halinde Astana formatının devam edebileceğini söyleyen Buravov, “Suriyeliler bununla ilgili bir söz söylemeli aksi halde Astana sahayla ilgili olmayan ve yalnızca bir düşünce jimnastiği yapılan kulüp şeklinde kendini göstermiş olur” yorumunda bulundu. Rusya’nın İstanbul Başkonsolosu, ülkesinin Tartus ve Lazkiye’de bulunan üsleriyle ilgili olarak “Geçici hükûmet temsilcileriyle üslerle ilgili temaslarımız sürüyor. Görüşmelerin sonucuna göre ilgili kararlar alınacak. Rusya’nın atacağı birtakım adımlar olabilir” değerlendirmesinde bulundu.
NE OLMUŞTU | Beşar Esad devrildi, HTŞ iktidarda; neler oluyor?
Rusya’nın İstanbul Başkonsolosu Andrey Buravov, sene sonu basın toplantısı düzenledi ve toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. En önemli gündem; Suriye’deki son durum, Rusya’nın olası adımları ve Türkiye-Rusya ilişkilerindeki beklentiler oldu.
HTŞ, ‘terör’ listesinden çıkarılacak mı?
T24’ün HTŞ’nin terör listesinden çıkarılıp çıkarılmayacağına ilişkin sorusuna yanıt veren Başkonsolos Buravov, grubun birçok ülke tarafından “terörist grup” olarak kabul edildiğini ve Rusya’nın da bu ülkeler içinde yer aldığını hatırlatarak şunları söyledi:
“Gruplar belli bir süre boyunca birtakım söylem ve eylemlerde bulunuyorsa biz de bu grubu ‘terör listesi’ne alıyoruz. Eğer zaman içinde belirli bir gelişme söz konusuysa değerlendirme açısından da yeni koşullar yaratılmış oluyor. Bizim için bu durumla ilgili yeni koşulları değerlendirirken asıl önemli olan pratikteki şeyler. Bir yandan söylemler de önemli çünkü söylemler eylemlere yol açıyor. Hem söylem hem de -daha önemlisi- eylemlerde eğer durumun yeniden değerlendirilmesi için yeni imkanlar sağlanacaksa o zaman bu yapılacaktır, yapılabilir”
Astana ülkeleri arasındaki görüş ayrılıkları, Suriye’nin geleceğine ilişkin konulara yansır mı?
Buravov, T24’ün “HTŞ liderliğindeki grupların harekâtına ilişkin görüş ayrılıkları, Astana ülkelerini Suriye’nin geleceği konusunda karşı karşıya getirir mi?” sorusunu şöyle yanıtladı:
“Ortaya çıkan sonuçla ilgili çeşitli ülkeler, çeşitli değerlendirmeler yapabilir. Biz de durumun çok basit bir iç mesele olduğunu düşünmüyoruz. Burada detaylar önemli fakat bu detaylardan bahsetmeyeceğim. Durumun sadece Suriye’nin iç gelişmeleri neticesinde ortaya çıktığını söylemenin yetersiz olacağını siz de kabul edersiniz.”
Suriye’nin başkenti Şam’ın ele geçirilmesinden 5 gün önce 2 Aralık’ta Türkiye’ye gelen İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın gerçekleştirdiği ortak basın toplantısında görüş farklılıkları kamuoyu önünde de dile getirilmişti. İran Dışişleri Bakanı Erakçi, “Suriye'yi güvensizleştirme projesi bize göre bir siyonist projedir” diyerek harekâtı “dış odaklara” bağlamış; buna karşılık Bakan Fidan da “Suriye’deki olayları herhangi bir dış müdahale ile açıklamaya çalışmak bu aşamada yanlış olacaktır. Bu, Suriye ile ilgili gerçekleri anlamak istemeyenlerin sığındığı bir sığınaktır” demişti.
Türkiye-Rusya ilişkileri
Türkiye ve Rusya’nın uzun vadeli somut ve sağlam bir iş birliğine dayalı ikili ilişkilere sahip olduğunun altını çizen Buravov, “İş birliğimiz zor koşullar altında devam ediyor, bunun elverdiği ölçüde gelişmesinden yana niyetlerimiz var. Suriye konusuyla ilgili olarak da bu tezden hareketle ilgili görüşmelerin ve istişarelerin yapılacağını düşünüyoruz” dedi.
Yeni tabloda asıl önemli olanın Suriye’nin geleceği olduğunu söyleyen Rus Başkonsolos, “Suriye’nin demokratik ve ekonomisi sağlam, komşuları için tehdit oluşturmayan bir ülke olması hem bizim hem de Türkiye’nin ortak isteği. Ortak isteğimize dayalı olarak ne gerekiyorsa yapılacak ve bunların arkasından da eyleme geçilecek” ifadelerini kullandı.
Astana süreci bitti mi: “Suriye’deki güçlerin görüşü de önemli”
Astana sürecinin Esad’ın devrilmesiyle devam edip etmeyeceğine ilişkin soruyu yanıtlayan Buravov, Astana sürecinin ülkelerin belli amaçlar istikametinde kendi tutumlarını uyumlu hale getirmesini öngören bir format olduğunun altını çizdi ve şöyle devam etti:
“Bu formatın ileride de devam etmesini olası görüyoruz. Tabii burada önemli olan bu format içinde bulunan ilgili ülkelerin bunu istemesi. Bu formatın faydalı olabileceği konusunda görüş oluşturulursa ki bununla ilgili çeşitli görüş alışverişlerinde bulunuluyor, bu formatın ya da benzer formatların olabileceği konusunda ortak görüş var olursa buna devam edilebilir. Zaten hem ikili hem de çoklu formatlarda çeşitli temaslar devam ediyor.”
Suriye’deki yeni siyasî tabloda sürecin nasıl devam ettirilmesi gerektiğiyle ilgili çeşitli görüşlerin ortaya çıkabileceğini söyleyen Buravov, “En pragmatik şey, asıl amaç için yararlı olabilecek bir format oluşturmak. Sadece format olsun diye bir şey oluşturmak, gerçek bir ilerleme sağlamaz” dedi.
“Bu tür bir formatın gerçekleşmesi veya faaliyette olması için Suriye’deki güçlerin görüşünün de önemli olduğunu düşünüyorum” diyen Buravov, “Suriyeliler bununla ilgili bir söz söylemeli aksi halde Astana sahayla ilgili olmayan ve yalnızca bir düşünce jimnastiği yapılan kulüp şeklinde kendini göstermiş olur” değerlendirmesinde bulundu.
“Temaslar yalnızca Şam’ı kontrol eden güçleri değil diğer grupları da kapsıyor”
Rusya’nın Suriye sahasında ilişkide olduğu çeşitli muhalif gruplarla ilişkisini ne düzeyde ve nasıl devam ettireceğinin sorulduğu Buravov, Suriye’deki çeşitli nüfuz gruplarıyla ilişkilerinin ve temaslarının sürdüğünü belirterek “Bu sadece Şam’da kontrol sağlayan güçleri değil aynı zamanda ülkenin geleceği için söz söyleyebilecek diğer birtakım grupları de kapsıyor. Ülkedeki somut durumun gelişmesine göre o temasların yoğunluğu, yönü daha net bir şekilde belirlenecek” yanıtını verdi.
Rusya’nın Suriye’den çekilme sürecinin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğine ilişkin soruyu da yanıtlayan Buravov, “Bu, Şam’da durumu kontrol eden güçlerle temaslarımızda üzerinde durdurduğumuz ana noktalardan biri. Temaslarımızın konularından biri de bizim tesis ve üslerimizle ilgili konular. Bu görüşmelerin ilerleyişine göre bu tesislerin akıbeti de belirlenmiş olacak” dedi ve görüşmeler sonucunda ilgili kararların alınacağını, Rusya’nın da “kendi ihtiyaçları doğrultusunda” atacağı birtakım adımların olabileceğini kaydetti.