Dünya

Rus savaş uçakları Halep'i vurdu: HTŞ destekli gruplar, YPG’nin kontrolündeki havaalanına saldırı hazırlığı yapıyor

30 Kasım 2024 15:40
Namık Durukan

Suriye ordusunun büyük oranda çekilmesi ile Halep’e konuşlanan El Kaide destekli Heyet Tahrir Şam’ın (HTŞ) başını çektiği silahlı gruplar İdlib ve Batı Halep bölgesinde kasaba ve köyleri bir bir kontrol altına almaya devam ediyor. Suriye ordusu, özellikle Münbiç ve Tel Rıfat’ın da içinde yer aldığı Şehba bölgesindeki birçok belde ve köy ile stratejik askerî tesis ve havaalanlarını PYD/DSG’nin silahlı grubu YPG’ye bırakarak bölgeden çekiliyor. YPG’ye teslim edilen Halep Uluslararası Havaalanı'na takviye güç sevk edilirken Şii nüfusun yaşadığı Nubul ve Zehra beldeleri, Suriye ordusunun çekilmesi ardından HTŞ destekli grupların denetimine geçti. Halep kent merkezindeki toplanma alanı ise Rus savaş uçakları tarafından bombalandı. Söz konusu silahlı gruplar, YPG’ye bırakılan Halep Havaalanı'na saldırı için ağır silah desteğiyle güç sevk etmeye başladı.

TIKLAYIN | Suriye ordusu, HTŞ liderliğindeki silahlı grupların Halep'e girdiğini doğruladı: Türkiye yeşil ışık yaktı mı?

HTŞ’nin öncülüğünde Suriye ordusuna yönelik hafta başında başlatılan sınırlı harekât, ordu güçlerinin birçok cepheden ani çekilmesi ile genişledi ve Halep’e kadar uzandı. Suriye ordusunun 2016 yılında başlattığı kapsamlı harekât sonucu Suriye'nin ikinci büyük kenti ve ülkenin ekonomik başkenti Halep’ten çıkmak zorunda kalan silahlı güçler 8 yıl sonra kentte tekrar kontrolü sağladı. Silahlı grupların saldırılarına karşı direnemeyen Suriye ordusu, dün Halep'in yanı sıra stratejik önemdeki Serakib dahil 100'ü aşkın yerleşim biriminden çekildi.

Mahalleler ve önemli merkezler HTŞ destekli grupların kontrolünde

Halep'in Batı kırsalının tümünde kontrolü sağladıktan sonra dün akşam (Cuma) saatlerinde Halep’e giren silahlı gruplar, kentin stratejik bölgelerinden başlayarak birçok mahalleyi kontrol altına aldı. Alınan merkezler arasında Halep kalesi ve Halep Üniversitesi, askerî hastane ve Suriye ordu güçlerinin merkezleri de bulunuyor.

HTŞ'nin öncülüğündeki gruplar tarafından denetim sağlanan önemli mahalleler şöyle sıralandı:

Al-Firdaws, Al-Salihin, Al-Kalala, Bustan Al-Qasr, Al-Sukkari, Al-Furqan, Salah al-Din ve Saif al-Dawla, Al-Karabah Döner Kavşağı ve. Nil Caddesi, Eski Halep'teki Kadı Askar, Süleymaniye, El Aziziye ve El Midan.

İdlib ve Halep'in kuzey ve güney kırsalında Suriye ordusuna karşı harekâta devam eden HTŞ liderliğindeki gruplar, bugün de birçok köy ve kasabayı ele geçirdi. Gruplar, İdlib'in doğusunda bulunan Şam - Halep (M5) ile Halep - Lazkiye (M4) arasında bağlantı sağlayan stratejik şehir Serakib'in kontrolünü de tamamen sağlayarak bölgede operasyonlara devam ediyor.

Halep’in ele geçirilmesi sonrası kentte kısa süreli sokağa çıkma yasağı uygulayan HTŞ, Suriye hükûmetinin denetimindeki cezaevlerindeki mahkûmları serbest bırakırken bugün kent merkezinde zafer turu atıp kutlama yaptı ve şükür namazı kıldı.

Halep ve İdlib'de 850 kilometrekarelik alanda kontrol sağlandı

Silahlı grupların, Suriye ordusuna yönelik saldırısına “Caydırma Operasyonu” adı verilirken Halep ve İdlib vilayetlerinde 850 kilometrekareden fazla alanda 108 yerleşim biriminin kontrol altına alındığı bildirildi.

Bazı aileler Kürt mahallelerine sığındı

HTŞ destekli gruplar Halep’e giriş yaptığı saatlerde Suriye hükûmetinin kontrolündeki mahallelerde yaşayan ailelerden bazıları PYD/DSG’nin denetiminde bulunan Şeyh Maksud ve Eşrefiye mahallelerine yöneldi. Aileler, silahlı YPG’li gruplar tarafından aramadan geçirildikten sonra mahallelere alındı. Bu kapsamda YPG'nin Halep'teki Kürt bölgelerine sivilleri korumak için dün ve bugün daha fazla güç konuşlandırdı. Sosyal medyada, binlerce asker ve teçhizatlı YPG güçlerinin Halep'in Şeyh Maksud mahallesine girişlerine ilişkin görüntüler yer aldı.

Halep Havalimanı YPG kontrolünde

HTŞ destekli gruplar Halep’e giriş yaparken kentten çekilmeye başlayan Suriye ordusu, Halep Uluslararası Havalimanı ve stratejik önemdeki merkezleri YPG’nin kontrolüne bıraktı. Eş zamanlı olarak Halep sınırları içinde bulunan Şii nüfusun yaşadığı Nubl ve Zehra beldelerinin yanı sıra bazı belde ve köyler de YPG’ye bırakıldı. Ancak YPG’nin vazgeçmesi sonrası iki beldeye HTŞ destekli gruplar girdi. İki beldenin akşam saatlerinde söz konusu gruplar tarafından kontrol altına alındığı bildirildi. HTŞ destekli grupların olası saldırılarına karşı havaalanı ile kontrol altına alınan diğer bölgelere ağır silah destekli YPG güçleri sevk edildi.

Tel Rıfat ve Münbiç tamamen YPG kontrolüne bırakıldı

Halep’te bu gelişmeler yaşanırken Suriye ordusu, Kuzey Suriye’de bulunan Tel Rıfat ve Münbiç’in de içinde yer aldığı Şehba bölgesinden çekildi. Tel Rıfat ve Münbiç’in yanı sıra stratejik önemdeki Minnag askeri havaalanını YPG’ye bırakan Suriye ordu güçleri, bu sabah saatlerinde Halep’in doğusuna çekildi.

"SMO’dan harekât hazırlığı" iddiası

Halep’in kuzeyinde bulunan Şehba bölgesi Kürt nüfusunun yoğun olduğu bir bölge olarak biliniyor. Büyük bölümü Afrin’den göçen Kürtlerin yaşadığı bölgeye yönelik olası Suriye Milli Ordusu (SMO) saldırısına karşı bölgeye YPG‘nin özel profesyonel 'delta force' birimlerinin sevk edildiği bildirildi. SMO birliklerinin de Tel Rıfat ve Münbiç’e saldırı için bölgeye ağır silah desteğinde askerî güç sevk ettiği ve saldırı için hazırlık yaptığı ileri sürüldü. SMO güçlerinin Tel Rıfat kasabasına yönelik “Özgürlüğün Şafağı” adıyla askeri harekât başlatmayı planladığı ileri sürüldü.

Olası saldırıya ilişkin açıklama yapan PYD/DSG yönetimi, herhangi bir tarafın saldırısına maruz kalmaması halinde savaşa girmeyeceklerini açıklayarak, "Suriye'deki mezhep savaşının parçası olunmayacağını" ifade etti.

Han Şeyhun da silahlı grupların kontrolünde

Bugün öğleden sonra HTŞ destekli gruplar Güney İdlib bölgesinde operasyonlarını genişletti. Akşam saatlerinde İdlib kırsalına bağlı stratejik önemdeki Han Şeyhun kasabası, Suriye ordusunun çekilmesi sonrası söz konusu grupların kontrolüne geçti.

Rus savaş uçakları Halep’i vurmaya başladı

Halep’in HTŞ destekli grupların kontrolüne geçmesi sonrası dün kent merkezi Rus savaş uçakları tarafından yoğun bombalandı. Kentin toplanma merkezinin bombalanması sonrası aralarında sivillerin de bulunduğu çok sayıda kişi yaşamını yitirdi ve yaralandı. Kentin önemli merkezlerindeki Esad ve diğer heykellerin kalabalık gruplar tarafından yıkıldığı gözlendi.

HTŞ destekli gruplar ile YPG çatışmaya başladı

PYD/DSG’nin kontrolünde bulunan Halep’in Şeyh Maksut ve Eşrefiye mahallelerinde ise kenti ele geçiren silahlı gruplarla YPG arasında yer yer çatışmaların başladığı bildirildi. Halep Havalimanı’nın YPG’ye teslim edilmesi sonrası HTŞ destekli güçler, havalimanına saldırı için bölgeye takviye güçler sevk etti. Havalimanı çevresinde konuşlanan YPG güçleri ile söz konusu HTŞ destekli gruplar arasında çatışma bekleniyor.

Halep'te neler oluyor?

Suriye'nin Hatay sınırındaki İdlib kentini kontrol eden Heyet Tahrir Şam (HTŞ) önderliğindeki silahlı gruplar, 27 Kasım'da Şam yönetimi kontrolündeki Halep'e geniş bir harekât başlattıklarını duyurdu. İdlib ile Halep birbirine sınır iki kent. Suriye'nin ikinci büyük kenti olması yanı sıra iç savaş öncesinde ülke ekonomisinin kalbi olarak bilinen Halep'te 2016'dan bu yana ilk kez kendisine muhalif silahlı gruplarla Şam yönetimi arasında çatışma yaşanıyor. Harekâta Britanya merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'nin aktardığına göre Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu (SMO) da destek veriyor. 

Mart 2020'de Rusya ve Türkiye, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'nde ateşkes ilan etmiş; iki ülke ordularının bölgede ortak devriyeler gerçekleştireceği açıklanmıştı.

Şu anda bölgede Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) ait çok sayıda gözlem noktası bulunuyor.

Bölgede silahlı gruplarla Suriye ordusu arasında şiddetli çatışmalar yaşanıyor. Bölgeden aktarılan bilgilere göre söz konusu silahlı gruplar, ilk 48 saatte 20 kilometreye yakın mesafe kat etti. 29 Kasım'da ise HTŞ liderliğindeki grupların Halep'in kalbine girdiği iddia edildi. Britanya merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi hem silahlı gruplardan hem de Suriye ordusundan çok sayıda kişinin öldüğünü bildirdi. Gözlemevi'ne göre ilk iki günde 120'den fazla HTŞ militanı ve yaklaşık 20 SMO üyesi öldü, Suriye ordusu da 60'tan fazla kayıp verdi.

Türkiye temkinli ama Şam'ı işaret ediyor

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Moskova'nın, silahlı grupların saldırısını "Suriye'nin egemenliğinin ihlali" olarak gördüğünü açıkladı. Peskov, "Biz Suriyeli yetkililerin bölgeye bir an önce düzen getirmesinden ve anayasal düzeni yeniden tesis etmesinden yanayız” dedi. 

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, Halep'te yaşanan çatışmalarla ilgili açıklamasında "İdlib'e yönelik son dönemdeki saldırıların" altını çizdi ve "son günlerde yaşanan çatışmaların bölgedeki gerginliği istenmeyen şekilde artırdığına" dikkat çekti. "Yeni ve daha büyük istikrarsızlıklara yol açılmaması ve sivil halkın zarar görmemesi, Türkiye bakımından büyük önem teşkil etmektedir" diyen Keçeli, "Gelişmeleri, Suriye’nin birliği ve toprak bütünlüğüne atfettiğimiz önem ve terörle mücadeleye verdiğimiz öncelik çerçevesinde çok yakından takip ediyoruz" ifadelerini kullandı. 

Kritik önemdeki M5 yolu hedefte

Resmî kaynaklara göre, silahlı gruplar, Halep ile başkent Şam arasındaki ana karayolu kavşağı olan M5'in bir bölümünü kontrol altına almayı başardı. M5, Suriye'nin Ürdün sınırı yakınlarında başlayan ve Türkiye sınırı yakınlarındaki Halep'e kadar uzanan otoyol. 

İdlib vilayetini boydan boya kesen ve 450 kilometre uzunluğundaki yol, ülkenin nüfusu en fazla olan dört kentini, Şam, Humus, Hama ve Halep'i birbirine bağlıyor. Savaş öncesinde Suriye'nin ekonomik arterlerinden biri olan M5, ülkenin sanayi merkezlerinden Halep'i de besliyor.

Uzmanlar otoyol aracılığıyla yapılan ticari işlemlerin savaş öncesinde 25 milyon dolarlık günlük hacme sahip olduğunu tahmin ediyor. Otoyol Suriye'nin doğusu ve kuzeyinden ülkenin geri kalan kesimlerine buğday ve pamuk taşımacılığı için kullanılıyor. Ayrıca Ürdün, Suudi Arabistan, Türkiye ve Arap ülkeleriyle ticaret de bu yol üzerinden yapılıyor.

Bölgede hangi güçler bulunuyor?

Suriye, Rusya ve İran; yeni saldırı dalgasının HTŞ destekli silahlı grupların Halep'in kontrolünü tamamen ele geçirmesine yol açabileceğinden endişe ediyor.

İran Devrim Muhafızları'nın önemli komutanlarından Kioumar Pourashemi'nin Halep'teki çatışmaların ilk saatlerinde öldürüldüğü bildirilirken, Rus hava saldırıları özellikle Suriye ordusunun önemli bir akaryakıt üssünün bulunduğu Han Al-Asal'da yoğunlaştı.

Şam yönetimi, Rusya tarafından eğitilen ve eskiden "Kaplan Kuvvetleri" olarak bilinen 25. Özel Kuvvetler Tümeni'ni bölgeye konuşlandırdı. Şam tarafından konuşlandırılan birlikler arasında Filistin Kudüs Tugayı ve Rus yapımı modern T-90 tankları ve T-72'nin geliştirilmiş versiyonlarıyla donanmış 4. Suriye Tümeni yer alıyor.

Yıllardır İdlib'i kontrol eden ve eski adı El-Nusra Cephesi olan, kendilerini cihatçı olarak tanımlayan HTŞ, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin "terör organizasyonları" listesinde bulunuyor. Türkiye de HTŞ'yi "terör örgütü" olarak kabul ediyor. 

Türkiye-Suriye normalleşme çabaları

Saldırılar, Türkiye ile Suriye arasında normalleşme çabalarının hızlandığı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüşme isteğinin dile getirildiği bir dönemde gerçekleşiyor. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan son olarak Suudi Arabistan ve Azerbaycan'a yaptığı ziyaretlerin ardından uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada “Hâlâ Esad ile görüşmeyi umuyorum. Çünkü Suriye ile Türkiye arasındaki terör yapılarını yok etmemiz gerekiyor. Suriye’de adil ve kalıcı bir barışın temeli var. Bunu sağlamak için atılacak adımlar net ve açıktır. Normalleşme için Suriye tarafına elimizi uzattık. Bu normalleşmenin Suriye topraklarında barış ve huzurun kapılarını açacağına inanıyoruz" demişti. 

Rusya ile Türkiye arasında anlaşmazlık mı var?

Kremlin’in Suriye Özel Temsilcisi Aleksander Lavrentiyev, geçtiğimiz haftalarda yapılan Astana22 toplantısı sırasında Rus haber ajansı Tass’a verdiği röportajda Türkiye’ye Suriye'de "işgalci güç" demişti. Rusya, kendi güçleri ve İran güçleri dışındaki tüm askerî varlıkları "işgalci" olarak tanımlıyor fakat Astana ortaklığı Moskova'nın Ankara'yı açıktan bu şekilde tanımlamaktan uzak durmasını sağlıyordu.