Oyunca Atilla Olgaç’ın ‘Kıbrıs’ta biri esir, 10 Rum askerini öldürdüm’ sözlerinin gerçek değil senaryo olduğunu söylemesi de Rumları sakinleştirmedi.
Kurtlar Vadisi’nde ’Kılıç’ karakterini canlandıran Atilla Olgaç’ın ’Orada neler oluyor’ programında söylediği sözlerin yarattığı fırtına dinmiyor.
Rum basını olayı dün de manşete çıkarırken hükümet de açıklamaları uluslararası platforma taşımakta kararlı. Kıbrıs Rum Haber Ajansı’na göre, Rum hükümeti, Olgaç’ın itirafını ‘sarsıcı’ olarak nitelendi ve konunun detaylı olarak araştırılacağını söyledi.
Rumlar AİHM’e gidecek
Hükümet ayrıca, gerekirse İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’ne kadar giderek ’cinayet sorgulaması’ isteyeceklerini duyurdu. Kıbrıs’taki Kayıp Kişiler Komitesi üyesi Christopher Girod ise, komitenin Olgaç’ın ifadesinin araştıracağını ve söz konusu 10 Kıbrıslı Rum’un kimliği hakkında daha fazla bilgi bulmaya çalışılacağını söyledi. Girod, komitenin, Olgaç ile direkt olarak temasa geçmeye çalışacağını da ifade etti. Rum Kayıp Kişilerin Yakınları ve Açıklanmamış Savaş Esirleri Komitesi, Güney Kıbrıs’taki kayıp kişilerin yakınlarının şok içinde oluğunu söyledi. Türk aktörün Kayıp Kişiler Komitesi önünde ifade vermesi için çağrılması gerektiğini söyleyen Komite Başkanı Nicos Theodosiou, Olgaç’ın kendi kişisel ifadesini vererek diğer kişilerin ifadelerinin verilmesinin de yolunu açacağını savundu.
Denktaş’ı da zan altına soktu
Kıbrıs Haber Ajansı’na konuşan Theodosiou, Olgaç’ın itirafının kayıp kişilerin ailelerini “şoke ettiğini” söyledi ve “Benzer başka itiraflar da duyduk ama bu olaydaki farklılık katilin kendi suçunu itiraf etmesidir” dedi. Bu ifadeden çıkacak bilgilerin Eski Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın “Savaş sırasında esir alınan Kıbrıslı Rumların, askere bağlı olmayan gruplar tarafından öldürüldükleri” şeklindeki açıklamalarını çürütebileceğini ileri süren Theodosiou, “Denktaş’ın bu ölümlerden Türk ordusunu aklama çabalarını boşa çıkaracak” diye konuştu. Öte yandan Yunan ve Rum gazetelerinin internet sitelerinde açıklamalar Rumca altyazı ile yayınlanınca Olgaç’ın videosu en çok izlenenler rekorunu kırdı.
Mutfakta patates soymuş
Doğu Akdeniz Üniversitesi öğretim görevlilerinden Hilmi Özen, Atilla Olgaç’ın yalan söylediğinin canlı tanığı olduğunu söyledi. Denktaş’ın da danışmanlığını yapan Özen, “Savaştan çok korkuyordu.E line silah bile vermediler. Ben Kıbrıs Devlet Tiyatroları Müdürü’ydüm. Ailesi aradı ve Atilla’nın çok korktuğunu söyledi. Alaya gidip komutanlarıyla görüştüm. İsteğimi kırmadılar ve mutfağa aldılar. 20 gün sonra Türkiye’ye geri gönderdiler.”
‘Kuran’a el basarım ki söylediklerim yalan!’
Atilla Olgaç, sözleri büyük yankı yaratınca söylediklerinin yeni filminin senaryosu olduğunu ileri sürdü. Önceki gün Yunan Sigma televizyonunun telefon aracılığıyla ulaştığı Olgaç canlı yayında, “Kuran üzerine yemin ederim ki hepsi uydurmaydı” dedi. Dün de Vatan gazetesine, şunları söyledi: “Bu olayı bu kadar dallandırıp budaklandırmaya gerek yok. Ben o programda oyunculuğumun kurbanı oldum, iyi oyuncu olduğum için anlattıklarımı gerçek sandılar. Program bitmeseydi ‘Bakın hepiniz ne hale geldiniz, işte bu savaş gerçeği’ diyecektim ama program bitti. Anlattıklarım hayal ürünü.” Oysa program Olgaç’ın açıklamalarının ardından 25 dakika daha devam etti.
Karıncayı bile incitmem
Olgaç, “Sizin askerde kantinci olduğunuzu söylüyorlar” sorumuza da, “Asteğmendim. Ama açıkçası ne yaptığımı hatırlamıyorum. Üzerinden 35 yıl geçti” diye cevap verdi. “Savaşta adam öldürdünüz mü” sorumuza cevabı ise şu oldu: Kesinlikle hayır. Ben karıncayı bile incitemem nasıl adam öldürebilirim. Zaten ben 2. harekata katıldım orada adam öldürmek gibi bir şey yoktu.
Peki Olgaç katıldığı televizyon programında ne demişti?
‘Ölüm makinesiydim’
Bana dediler ki ’Al şu Tomson’u, hep sahnede mi adam öldüreceksin git biraz da sahiden öldür.’ Şimdi o kadar korkunç bir şey ki bir süre onun şokunu yaşıyorsunuz. Gerçek mi oyun mu anlamıyorsunuz. Sonra yanınızda sağınızda solunuzda insanlar öldükçe dehşete düşüyorsunuz ve alışıyorsun ve artık bir ölüm makinesi haline geliyorsun. Düşüncesiz, amaç sadece öldürmek.
‘10 kişiyi öldürdüm’
Bu savaş bittikten sonra temizleme harekatıydı. O temizleme harekatında gerilla muharebesi yapılır. Yani temizlik yapıldı. O temizlik anında baya bubi tuzakları kuruldu. Resmen kayıp da verdik adam da öldürdük. 10 kişi öldürdüm!
‘Biri 19 yaşında esirdi’
İlk insan öldürdüğümde önce ağladım, ama sonra alışıyor insan. Birebir göz göze geldik adam suratıma tükürdü. Komutan ’Öldür’ dedi, yürüdü gitti. Ben de ’tak’ diye çektim öldürdüm. 19 yaşında bir genç. Onda silah yoktu, bağlıydı esir alınmıştı. Savaşta her şey olur.