Dünya

Ruijten: İstanbul'da kullandığım limuzini Hollanda tahsis etti

AP Türkiye raportörü Oomen-Ruijten, anayasa değişikliğini desteklemesini pahalı hediyelere bağlanması iddialarını saçma bulduğunu belirtti.

18 Eylül 2010 03:00

T24 - Anayasa değişikliğine destek vererek muhalefetin hedefi haline gelen AP Türkiye raportörü Oomen-Ruijten, anayasa değişikliğini desteklemesi pahalı hediyelere bağlanması gibi, CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun ortaya attığı iddiaları saçma bulduğunu belirterek, İstanbul'da kullandığı limuzini ülkesi Hollanda'nın tahsis ettiğini söyledi.


Anayasa değişikliğini desteklediği için CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun ithamlarına maruz kalan AP Türkiye Raportörü Ria Oomen-Ruijten, Zaman gazetesine açıklamalar yaptı. Desteğinin pahalı hediyelere bağlanması gibi, Kılıçdaroğlu'nun ortaya attığı iddiaları saçma bulan Oomen-Ruijten, İstanbul'da kullandığı limuzini ülkesi Hollanda'nın tahsis ettiğini söyledi. CHP lideriyle Brüksel'de görüşmemesinin sebebini ise, "Beni bir çok kişinin katılacağı kahvaltıya davet etti. Ben baş başa görüşmede ısrar ettim. Olumlu cevap alamadım." sözleriyle açıkladı. Referandum için de seçmeni kutladı: "Türk halkı bazı liderlerin düşündüğünden daha modern ve demokrat. Oylamanın önemini anlayacak kadar zeki."


Kılıçdaroğlu'nun iddialarını "saçma sapan" olarak nitelendiren Oomen-Ruijten kabul edilen değişiklik paketine desteğini sürdürüyor. Anayasa paketinin halktan "olur" alması içinse "Türk halkı bazı liderlerin düşündüğünün aksine çok daha modern ve demokrat." diyen Oomen-Ruijten, kendisinin yazacağı Türkiye raporuna paketin olumlu yansıyacağını vurguladı. Oomen-Ruijten'in Zaman'ın gündeme ilişkin sorularına cevapları şöyle:


Pahalı hediyeler: Asla böyle bir şey olmadı. Bunlar saçma sapan iddialar. Evet, kampanyaya destek verdim, zira benim demokratik telakkim, insanların sandık başına giderek tercihlerini belirtmeleri gerektiğine dayanır. Kampanyada hoşlanmadığım olaylar oldu. Mesela bazı siyasi gruplar vatandaşlara sandıklara gitmeme çağrısı yaptı. Ben de bir açıklama yaparak bütün Türk vatandaşlarına sandığa gitme çağrısı yaptım. Söylediğim budur! Kılıçdaroğlu'nun neden bu iddiaları gündeme getirdiği konusunda bir fikrim yok. Dediğim gibi saçma bunlar. Herkes şunu çok iyi bilmelidir: Avrupa Birliği'nin seçimle iş başına gelen hiçbir yetkilisi rüşvet kabul etmez.


Kapalıçarşı: Kapalıçarşı hikâyesine gelince evet ben her İstanbul'a gittiğimde Kapalıçarşı'ya uğramaktan özel bir keyif alıyorum. Kapalıçarşı'ya asistanlarımla gittim. Ben anneme bir şey aldım, asistanlarımın kimi eşlerine, kimi arkadaşlarına birçok hediye aldı. Ama bunların hepsini kendi cebimizden ödedik. Hiç kimseden "biz ödeyelim" gibi bir teklif de gelmedi.


Limuzin: Limuzin hikâyesine gelince; evet, İstanbul'da limuzinle dolaştığım doğru ama bu limuzini bana ülkem yani Hollanda Konsolosluğu tahsis etti. Genelde Ankara'da olduğumda Avrupa Komisyonu'nun Türkiye Temsilciliği bana bir araba tahsis ediyor. Ama bu defa Hollanda Konsolosluğu bana yardımcı oldu. İstanbul'a her gidişimde Hollanda Konsolosluğu, görüşmelerim için sadece saray gibi binalarını bana tahsis etmiyor, araç konusunda da yardımcı oluyor. Aracı birkaç günlüğüne Hollanda Konsolosluğu tahsis etti. Dolayısıyla iddialar tamamen saçma sapan!


Pakete destek: Öncelikle şunu söyleyeyim ki, Avrupa'da bugün iktidarlarda birçok hristiyan demokrat hükümet var. Bunların hepsi anayasa paketine halkın "evet" demesini memnuniyetle karşıladı ve aynen benim gibi Türk halkını "evet" dedikleri için tebrik etti. Paketi, Türkiye'yi daha modernleştireceği ve sorunlarına çözüm olacağı için destekledim.



İki hassas madde: HSYK'ya bakanın başkanlık etmesini mesele edebilirsiniz. Geçen hafta Türkiye'nin üyeliğini destekleyen eski Hollanda Dışişleri Bakanı Hans Van Der Broek ile bu meseleyi konuştuk. Almanya'da da adalet bakanı HSYK türü kurumlara başkanlık ediyor. Hatta Hollanda'da bakan zaman zaman talimatlar da verebiliyor kurula. Venedik Komisyonu başkanının açıklamalarından sonra Türkiye'de yargının yeni düzenleme ile hem bağımsız hem de tarafsız olabilmesi için yeteri kadar teminat olduğunu düşünüyorum.



Referandum sonucu: Güneydoğu'da boykotun etkili olması benim için sürpriz oldu. Ama sandığa gidenler de "evet" dedi. Ben "evet" çıkmasını bekliyordum. Zira Türk halkı bazı liderlerin düşündüğünün tersine daha modern ve daha demokratik bir halk! Neden böyle düşündüm çünkü Türk halkı oylamanın ne kadar mühim olduğunu anlayacak kadar zeki bir millet. Bu paket bir ilk adım. Ben yepyeni bir anayasadan yanayım.



Erdoğan: Başbakan, çok iyi bir siyasetçi, bu referandumun siyasi kariyerinin sonu olmadığını gayet iyi biliyor. Başbakan önümüzdeki yıl yapılacak seçimleri kazanmak istiyor. Bu yüzden özür dilemesi gayet normal.



CHP ile görüşülmüyor: Bu doğru değil. Ben CHP ile görüşmek için elimden geleni yaptım. Şu ana kadar sadece parti başkan yardımcılarından biri ile görüşebildim ve bu uzun süre önce gerçekleşti. Türkiye'de bütün siyasi taraflarla görüşmek istiyorum. Ben Türkiye'de herhangi bir siyasi parti üyesi değilim, herkese eşit mesafedeyim. Dengeli bir rapor yazmak için her yı raporumu yazmadan öncel Türkiye'ye gelerek herkesle, her kesimle görüşmeye çalışıyorum.



Olumlu yansıyacak: Paketi raporuma olumlu yansıtacağım. Gayet iyi biliyorsunuz ki ben pakete başından beri sıcak bakıyorum. Reformlar için mühim bir köşe taşı olduğunu düşünüyorum.



Kılıçdaroğlu ile görüşme: Bir kahvaltıya davet edildim, aldığım tek davetiye buydu. Ben baş başa bir görüşme talep ettim. Yapmamız gereken buydu. Ama cevap alamadım. Herhalde şu an Brüksel'den ayrılmıştır.