Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün raporuna göre geçen yıl dünya genelinde 65 gazeteci mesleğini yaptığı için öldürüldü. Türkiye ise tutuklu gazetecilerin sayısının en yüksek olduğu beş ülke arasında.
Deutsche Welle Türkçe'nin aktardığına göre, RSF örgütü, dünya genelinde en az 65 gazetecinin mesleğini yaptığı için öldürüldüğünü, 326 gazetecinin de cezaevinde olduğunu açıkladı. Sınır Tanımayan Gazeteciler tarafından bugün açıklanan 2017 raporunda bu gazetecilerin yarısının Türkiye, Çin, Suriye, İran ve Vietnam'da tutuklu bulunduğu belirtildi.
Raporda Türkiye'de 100'ün üzerinde gazetecinin cezaevinde olduğu belirtilerek bu kişilerden "en az 43'ünün tutukluluğu ile gazetecilik mesleği arasında açık bir bağlantı olduğu" aktarıldı.
Bunun yanı sıra raporda 15 Temmuz 2016 tarihindeki darbe girişimi sonrasında ilan edilen OHAL döneminde "hukuk devleti ilkeleri yerine keyfi kararların geçerli olduğu” ifadesine yer verildi. Hükümeti eleştirmenin veya bazı hassas kaynaklarla bağlantı kurmanın teröre destek suçlamasıyla gazetecilerin tutuklanması için yeterli sayıldığı belirtildi.
Türkiye'de gazetecilerin sistematik olarak uzun bir süre boyunca tutuklu kaldığına ve böylelikle mahkeme kararı olmaksızın cezalandırıldığı ifade edildi. Raporda, darbe girişiminin ardından tutuklanan gazetecilerin yaklaşık bir buçuk yıldır cezaevinde bulunduğuna dikkat çekildi.
Raporda, Şubat ayından beri cezaevinde tutuklu bulunan Die Welt gazetesi Türkiye muhabiri Deniz Yücel'in durumuna da yer verildi. Hakkındaki iddianame henüz hazırlanmayan Yücel, “terör propagandası yapmak” ve "terör propagandası yapmak" suçlamalarıyla tutuklanmıştı. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü, Ankara ve Berlin arasındaki diplomatik gerginlikte Yücel'in rehine olarak tutulduğu ve diğer gazeteciler açısından caydırıcı bir örnek teşkil ettiğini savundu.
Çin'deki durum
Sınır Tanımayan Gazeteciler göre basın ve ifade özgürlüğü açısından alt sıralarda yer alan ülkelerden biri de Çin. Örgütün raporunda, Çin'in muhalif gazetecileri susturmak için yeni yöntemler geliştirdiği ifade edildi. Raporda, "Artık muhalifler idam cezasına çarptırılmıyor, ancak hapishanedeki sağlık durumlarının kötüleşerek ölmeleri için kasten bekleniyor” ifadesine yer verildi.
Raporda Çin'deki duruma örnek olarak Nobel Barış Ödülü sahibi Liu Şiaobo ile blog yazarı Yang Tongyan gösterildi. Her ikisine de uzun yıllar cezaevinde kalan gazetecilere kanser teşhisi konmuş ve ikisi de hastaneye nakledilmelerinden ksıa bir süre sonra yaşamlarını yitirmişlerdi. Çin'de 52 gazeteci cezaevinde bulunuyor.
En az 65 gazeteci öldürüldü
Sınır Tanımayan Gazeteciler tarafından açıklanan rapora göre dünyada en az 65 gazeteci ve medya çalışanı meslekleriyle bağlantılı nedenler yüzünden öldürüldü. Bu gazetecilerin yaklaşık yarısının silahlı çatışmaların yaşandığı bölgelerin dışında öldürüldüğüne dikkat çekildi. Raporda, Meksika, Filipinler gibi ülkelerde tabu sayılan yolsuzluk, organize suçlar gibi konular üzerinde çalışan gazetecilerin öldürülmesinin kaygıyla karşılandığı ifade edildi.
Rapora göre, 39 gazeteci ise doğrudan meslekleri hedef alınarak öldürüldü. Bu gazeteciler arasında 16 Ekim'de Malta'da aracına yerleştirilen bombayla öldürülen Daphne Caruana Galizia da bulunuyor. Maltalı gazeteci Galizia, hükümet üyelerinin yaptığı yolsuzlukların yanı sıra siyasilerin offshore hesapları üzerinde çalışıyordu.
Rapora göre 26 gazeteci ise silahlı çatışmaların yaşandığı bölgelerdeki bombalı saldırılarda tesadüfen hayatını kaybetti.
Sınır Tanımayan Gazetecilerin raporuna göre, gazeteciler açısından dünyanın en tehlikelerinin ülkelerinin başında Suriye yer alıyor. Suriye'de 2017 yılında 12 gazeteci ve medya çalışanı yaşamını yitirdi. İkinci sırada 11 gazetecinin öldürüldüğü Meksika bulunuyor. Meksika'yı Afganistan, Irak ve Filipinler izliyor.
Gazetecilerin en çok kaçırıldığı ülke Suriye
Gazetecilerin kaçırılma tehlikelerinin en yüksek olduğu ülkelerin başında ise Suriye ve Irak geliyor. Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütünün raporunda dünya genelinde 54 gazetecinin kaçırıldığına dikkat çekildi. Bu gazetecilerden 40’ının IŞİD ve benzeri aşırı grupların elinde olduğu ifade edildi. Aşırı grupların, gazetecileri kaçırmalarının ardından fidye talep ettikleri ve bu şekilde finansmanlarını sağladıkları belirtildi.
Rapora göre, 2017 yılında aşırı gruplar tarafından kaçırılan yabancı gazetecilerin sayısının bir önceki seneye göre yüzde 14 oranında arttı. Suriye'de kaçırılan toplam yedi yabancının üçü beş yılı aşkın süredir bu grupların elinde bulunuyor. Bu gazeteciler arasında IŞİD tarafından hazırlanan propaganda videolarında yer alan İngiliz John Cantlie de bulunuyor.
Ancak yabancı gazetecilerin yanı sıra yerel gazetecilerin de aşırı gruplar tarafından kaçırıldığı biliniyor. Bu gruplar bir çok olayda haber yapılmasını engellediği için, kaçırılan gazetecilerin tam sayısı bilinmiyor.