Bulutlardan depremi tahmin eden Ronald Karel, önceki gece Kuşadası ve Selçuk’nda meydana gelen 4.9 büyüklüğündeki depremi bildi. Milliyet gazetesinde yayımlanan haber şöyle:
Karel, 3 gün önce elektronik postama yolladığı mektupta, depremin bölgesel olarak yerini, zamanını ve büyüklüğünü tahmin etti. Karel, 10 Kasım 2010’da gönderdiği mektupta, Doğu Yunanistan, Trakya ve Marmara Denizi üzerinde uzun bir bulut kütlesinin 4 saatten fazla kıpırdamadan durduğunu belirtti. Karel milliyet muhabiri Önay Yılmaz'a yazdığı mektubunda şöyle diyordu:
'Sevgili Önay'
Dün gece NASA’dan Friedemann’a 4 adet uydu resmi gönderdim. Doğu Yunanistan-Trakya-Marmara Denizi üzerinde 4 saattan fazla uzun bir bulut kütlesi kıpırdamadan durdu. Alçak basınç sistemi altında hareket eden diğer bulutlara nazaran bu kütle olduğu yerde saydı.
Bence faylarda bir oynamadan meydana gelen iyonizasyon yer yüzüne çıktı ve rutubetli havayla karışınca iyonize bulut meydana getirdi. Yani bu bölgelerde 36 saat içerisinde 4.5 ile 5.5 kuvvetleri arası deprem meydana gelebilir.”
36 saat geçmeden oldu
Karel’in bu mektubu göndermesinden 36 saat geçmeden dün İzmir’de ardı ardına üç deprem meydana geldi. Karel, dün yolladığı mektubunda da, “Deprem 4.9 oldu ve iyonize bulutların asağı yukarı 300 kilometre güneyinde meydana geldi” diye yazdı.
Türkiye’deki depremleri bulutları inceleyerek tahmin eden Karel, birkaç yıl önce aralarında NASA’dan bilim adamlarının da bulunduğu merkezi Londra’da olan “Uluslararası Deprem Tahmin Kurumu”nun (ISEP - International Society of Earthquake Prediction) başkanlığına getirilmişti. Karel’in bu çalışmalarını anlattığı “www.meteoquake.org” adlı bir web sitesi bulunuyor.
Nasıl tahmin ediyor?
Karel 24 saatlik meteorolojik verilere, bulut oluşumlarına bakarak tahminlerde bulunuyor. Bulutlarla deprem tahmini konusunda NASA’nın da kendisinden sürekli yararlandığını belirten Karel, bulut deprem ilişkisini şöyle anlattı: “Tektonik güçler, yeryüzündeki levhaları veya levha parçalarını birbirlerine ittikçe, kayaların bazı kısımlarında stres oluşturuyor. Bu itmeler eğer sabit hızla olursa stres doğrusal olmayan şekilde artıyor. Yani bir yerden sonra aşırı derecede artıp depreme sebep oluyor. Fakat depremi bu oluşturan bu geri dönüşümü olmayan noktaya gelinmeden önce kayaların stres altındaki yerlerinde, kayaların içinde rahatça dağılabilen elektronik şarjlar ortaya çıkıyor. Bu parçalar yüzeye geliyor ve yer yüzeyinde çok yüksek elektrik alanı oluşturuyorlar. Böyle pozitif yüklü iyonlar havaya karışıyor ve sürüklenerek veya konveksiyon ile atmosferde yukarıya çıkıyor. Böylece deprem bulutları oluşuyor.”