Hamburg merkezli haftalık Die Zeit gazetesindeki yorumda Katalanların İspanya'dan bağımsızlık istemesi ele alınıyor:
"Avrupa'nın ortasında bir ülke kendini mahvettiğinde, böyle mi görünüyor? Katalonya vakası Avrupa'nın geri kalanı için oldukça öğretici. Basklar, Flamanlar, İskoçlar, Kuzey İrlandalılar ve İtalya'daki Kuzey Ligi partisi ve Padanyalılar. Farklı şikayetleri olsa da, hepsi de aynı bağımsızlık rüyasında birleşiyor. Brexit yanlılarının kampanyalarında kullandığı gibi "kontrolü geri almayı" istiyorlar. Bu meşru bir istek. Ama İngilizler, uluslararası bir ağın içinde olan ülkenin sözde ulusal özgürlüğüne kavuşmasıyla kontrol kaybı yaşadıklarını görüyorlar. Zira Avrupa ile müzakerelere başlayan İngilizler, Brüksel'e eskisinden daha bağımlılar."
Reutlinger General-Anzeiger gazetesinde de aynı konu işleniyor:
"Katalonya Özerk Yönetimi Başkanı Puigdemont, Kuzey Irak'taki Kürtleri örnek almalıydı. Onlar da Bağdat'daki merkezî hükümetten bağımsız olmak için referandum yaptılar. Ancak bağımsızlıklarını ilân etmekte acele etmediler. Şimdi temkinli olmak gerekiyor. Kanlı bir iç savaşa neden olmak sorumsuzluk olur. Brüksel'in de, bu sorunun kendisiyle hiç ilgisi yokmuş gibi yapmak yerine, en kısa zamanda arabulucu olarak devreye girmesi gerekiyor."
Halle merkezli Mitteldeutsche Zeitung da aynı konuyu irdeliyor.
"Avrupa Birliği açık olmalı: Eğer Katalonya gerçekten bağımsızlığını ilân ederse, bunun ciddi sonuçları olur. Bu durumda Katalonya'nın sadece Avrupa Birliği'ni değil, iç pazarı ve Schengen Bölgesi ile Euro Bölgesi'ni terk etmesi gerekir. Bu sözlerin söylenmesi şart, çünkü Barcelona'daki yönetim bu konuda susmayı yeğliyor. Bağımsız bir Katalonya devleti ayakta kalmayı başaramaz."
Frankfurter Rundschau gazetesindeki yorumda ise Avrupa Birliği Komisyonu'nun Lüksemburg'dan online satış devi Amazon'un geriye dönük olarak faiziyle birlikte 250 milyon euro vergiyi ödemesini istemesi yönünde aldığı karar ele alınıyor.
"En iyisi Avrupa Birliği çapında eşit kurumlar vergisi uygulamak olurdu. Ancak bunun siyasi açıdan uygulanması neredeyse imkansız. Lüksemburg veya İrlanda gibi küçük ülkeler vergi politikasını yatırımcıları çekebilmek için kullanıyorlar. İkinci çözüm önerisi ise aynı vergi matrahını uygulamak olurdu. Söz konusu öneriler gündemde. Büyük şirketlere devlet yardımı olarak vergide kolaylıklar sağlayan ülkelerin tutumu zekice gözükebilir. Ama gerçekte bu tutum dayanışmadan son derece uzak."
© Deutsche Welle Türkçe
JD/ÖA