Reyhanlı patlamasıyla ilgili askeri istihbarat belgelerini Redhack adlı hack grubuna sızdırdığı gerekçesi ve “casusluk” iddiasıyla tutuklanan er Utku Kalı’nın dava dosyası, özel yetkili mahkemelerin yerine kurulan Samsun ’daki Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) 10. maddesiyle yetkili ağır ceza mahkemesine gönderildi. Bu arada, er Kalı’ya yönelik kötü muamele iddialarını incelemek üzere inceleme heyeti oluşturmak isteyen Türk Tabipleri Birliği’nin başvurusu Milli Savunma Bakanlığı’nca (MSB) reddedildi. Er Kalı’nın ablası ve avukatı Ceren Kalı, “İstihbarat örgütlerinin beceriksizliğinin faturası kardeşim Utku’ya devlet zulmüyle ödettiriliyor" dedi.
Amasya’daki birliğinde görev yaparken, 24 Mayıs’ta tutuklanıp cezaevine konulan ve hakkında “devletin gizli belgelerini ele geçirme ve yayma” iddiasıyla 25 yıla kadar hapis cezası istenen er Utku Kalı, geçen 15 Ağustos’ta hakim karşısına çıktı. İddianame geç tebliğ edildiği için, avukatlığını yapan ablası Ceren Kalı, Sivas 5. Piyade Eğitim Tugay Komutanlığı’nda görülen duruşmaya katılamadı. Duruşmada Kalı’yı Sivas Barosu’nca atanan bir zorunlu avukat savundu. Er Kalı, savunmasında, “askeri disiplinin korunması” gereği tutuklandığını, oysa bunun bir ceza uygulaması olduğunu, haklarının ihlal edildiğini ve tutuksuz yargılanması gerektiğini savundu. Askerlik görevinin sürdüğünü kaydeden Kalı, kaçma şüphesinin de bulunmadığını vurguladı.
Radikal gazetesinden İsmail Saymaz'ın haberine göre, duruşma sonunda askeri savcı, er Kalı’ya atfedilen suçlamanın, Türk Ceza Kanunu’na (TCK) göre “devletin sırlarına karşı suçlar ve casusluk” başlığı altında sıralandığını, bu suça bakmakla yükümlü merciinin de, TMK’nın 10. maddesiyle yetkilendirilmiş ağır ceza mahkemeleri olduğunu savundu. Dolayısıyla görevsizlik kararı verilerek, dosyanın Samsun’daki TMK 10 ile yetkili ağır ceza mahkemelerine gönderilmesini istedi. Savcının bu talebini kabul eden mahkeme, Kalı’nın tutukluluğunun devamına hükmetti.
Bu arada er Kalı’nın ablası Ceren Kalı, babası Mahmut Kalı ve annesi Gönül Çeçen bugün bir basın toplantısı düzenleyerek, dava hakkında bilgi verdi. Avukat Ceren Kalı, kardeşine gözaltında, suçu kabul etmesi için baskı uygulandığını, avukatı olmaksızın bilirkişi incelemesi yapıldığı, ikisi çöpten çıkan ve biri boş A4 kağıdı olmak üzere, üç kağıdın delil sayıldığını, cezaevinde defalarca çıplak aramanın dayatıldığını, elleri kelepçeli ve yanında askerler olduğu halde muayene götürüldüğünü ileri sürdü. TTB’nin bağımsız bir heyet kurup inceleme yapması talebinin MSB tarafından reddedildiğini kaydeden Kalı, kardeşine sistematik işkenceye maruz bırakıldığını iddia etti. Hali hazırda, “gözaltında baskı, çıplak arama, doktora kelepçeli götürme” gibi iddialarla beş ayrı suç duyurusunda bulunduklarını ve konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşıdıklarını belirten Kalı, “İstihbarat örgütlerinin beceriksizliğinin faturası kardeşim Utku’ya devlet zulmuyle ödettiriliyor. Utku masumdur” dedi. Baba Mahmut Kalı, cezaevi ziyareti sırasında oğluyla görüşürken başlarında askerin bekletildiğini anlatarak, “Bir çocuğa bu kadar baskı yapmayı ben kendi onuruma yediremiyorum” dedi. Anne Gönül Çeçen ise göz yaşlarını tutamadı.