Gündem

Rektör, 'bana oy verecek misiniz?' anketi yaptı, tartışma çıktı

Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Kamil Dilek, bir sonraki rektörlük seçimi için eğilim yoklaması yapmak istedi, Akademik Kurul'da tartışma çıktı

16 Ocak 2014 18:17

Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Kamil Dilek, üniversitenin Akademik Kurul toplantısında “Olası bir seçimde Uludağ Üniversitesi Rektörü olarak Prof. Dr. Kamil Dilek’e oy veririm. Evet. Hayır. Kararsızım” şeklinde anket yapmak istedi.

Rektör Kamil Dilek'in gelecek dönemdeki rektörlük seçimleriyle ilgili anket yapmak isteyince tartışma çıktı. Hukuk Fakültesi’nden Prof. Kemal Gözler ve Yard. Doç. Dr. Öznur Sevdiren, Rektör Dilek’in Akademik Kurul’da meslektaşlarına bir sonraki rektörlük seçiminde kendisine oy verip vermeyeceğini sormasının hukuk dışı olduğunu söyledi.

Rektör Dilek'in ise önce “toplantı bitti” diyerek itiraz eden akademisyenleri dışarı çıkarmak istediği sonra da “hukuka aykırı bir durum varsa gereğini yaparsınız” dediği öne sürüldü.

Rektör Dilek'in seçimlerle ilgili eğilim yoklaması yapmasını hukuka, demokrasiye ve ahlaka aykırı olduğunu ileri süren Prof Kemal Gözler, Radikal gazetesinde şunları yazdı:

"...Rektör Prof. Dr. Kamil Dilek, toplantının sonuna doğru, Rektörlükte üçüncü yılını doldurmak üzere olduğunu, gelecek dönem için Rektörlüğe aday olup olmayacağına henüz karar vermediğini söyledi. Bu amaçla bir anket yapacağını, ankette öğretim üyelerine gelecek seçimlerde aday olursa, kendisine oy verip vermeyeceği sorusunun sorulduğunu, anketten çıkan sonuçlara göre Rektörlüğe aday olup olmayacağına karar vereceğini söyledi ve salonda bulunan öğretim üyelerinden bu anketi doldurmalarını istedi.

Ankette açıkça “Olası bir seçimde Uludağ Üniversitesi Rektörü olarak Prof. Dr. Kamil Dilek’e oy veririm. Evet. Hayır. Kararsızım” sorusu sorulmaktadır. 
 
Bu anket formunun dağıtılması üzerine, sayın Rektöre burada bir Akademik Kurul toplantısı yapıldığını, bir Akademik Kurul toplantısında Rektörlük seçimine malzeme olacak bir anket yapılamayacağını söyledim. Keza Akademik Kurul toplantısına katılmak için davet edildiğimi, eğer kendisinin seçim çalışmasına yönelik anket yapılacağını bilseydim bu toplantıya gelmeyeceğimi belirttim. Sayın Rektör ise bana “akademik kurul bitti, çıkabilirsiniz” diyerek beni toplantıdan çıkmaya davet etti.
 
Konu hakkında benden sonra söz alan ceza hukuku öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Öznur Sevdiren de Rektörlük seçimleriyle ilgili bir anketin bu kurulda yapılmasını doğru bulmadığını, böyle bir anketin eğer istenirse her zaman internet üzerinden, isteyenlerin katılabileceği bir biçimde düzenlenebileceğini, fakat böyle bir anketin akademik kurul toplantısında yapılması istendiğinde bunun bir mecburiyet olarak anlaşılabileceğini belirtti. 
 
Akademik kurul toplantısı diye öğretim üyelerinin çağrıldığı ve öğretim üyelerinin görevleri gereği zorunlu olarak katıldıkları bir toplantıda, sayın Rektörün öğretim üyelerine gelecek seçimlerde bana oy verir misiniz diye bir anket yapması, bir kere hukuka, ikinci olarak ahlâka, üçüncü olarak da demokrasi prensiplerine aykırıdır. Şöyle: Böyle bir anket hukuka aykırıdır; çünkü, Yükseköğretim Kurumlarında Akademik Kurulların Oluşturulması ve Bilimsel Denetim Yönetmeliğinin 7’nci maddesine göre akademik kurulun görevi, “ eğitim -öğretim ve araştırma konuları başta gelmek üzere bilimsel faaliyetleri” gözden geçirmek ve “çalışmaların daha verimli olması için konuları tartışarak öneriler”de bulunmaktır. Sayın Rektör Prof. Dr. Kamil Dilek’in Akademik Kurulda, gelecek Rektörlük seçimlerinde bana oy verir misiniz diye seçim anketi yapması, adı geçen Yönetmeliğin 7’nci maddesine aykırıdır. 
 
Diğer yandan belirtmek isterim ki, sayın Rektörün böyle bir konuda anket yapması, bütün idare hukuku prensiplerimize de aykırıdır. Şöyle: Rektörün şahsî bir konuda anket yapmak için kamusal yetkilerini kullanarak akademik kurulu toplantıya çağırması hukuka aykırıdır. Şahsî bir maksatla kamusal yetkilerin kullanılmasına idare hukukunda “yetki saptırması” denir. Ayrıca söz konusu anket, mesai saatleri içinde ve kamu malı niteliğinde olan bir salonda uygulanmıştır. Kamu malları sadece kamu hizmetine tahsis edilmiş mallardır; bu malların şahsî amaçlarla kullanılması hukuka aykırıdır.
 
Burada ayrıca belirtmek isterim ki, söz konusu anketin hukuk ve ahlâk bakımından en tartışmalı kısmı “Kişisel Bilgiler” başlıklı son kısmıdır. Bu kısımda öğretim üyelerinden üç grup altında akademik unvanlarını, dört grup altında yaşlarını ve keza cinsiyetlerini beyan etmeleri istenmektedir. Dolayısıyla ankete cevap verenler kendi içinde bu bilgiler kullanılarak tam 24 alt gruba ayrılabilir. Ankette isim belirtilmese de ankette beyan edilen unvan, yaş ve cinsiyet bilgileri kullanılarak, anketi dolduran öğretim üyesinin kimliği pek çok durumda belirlenebilir. Çünkü anket akademik kurullarda uygulanmakta, akademik kurullar da fakülte fakülte yapılmaktadır. Bir fakültede yukarıdaki ayrımlar kullanılarak, anket formunun hangi öğretim üyesi tarafından doldurulduğunun pek çok durumda tespit edilmesi mümkündür. Örneğin ben Uludağ Üniversitesi Hukuk Fakültesinde Prof. Dr. unvanına sahip ve 46-55 yaş aralığında olan tek erkek öğretim üyesiyim. Öğretim üyelerinin kimliklerinin tespit edilmesi imkânını olduğu bir ankette öğretim üyelerine gelecek seçimlerde bana oy verecek misiniz diye soru sorulması, hangi hukuk, hangi ahlâk anlayışıyla bağdaşır?"
 
Yazının tamamını okumak için tıklayın...