Gündem

Esed'in danışmanı: Suriye'de rejimin bittiğine halk karar verir, Erdoğan'a düşmez

Suriye Devlet Başkanı Esed'in danışmanı Şaban, Erdoğan'ın Suriye'ye yönelik yaptığı açıklamaları anlayamadıklarını söyledi

08 Mayıs 2012 14:35

Beşar Esed'in danışmanı Buseyna Şaban, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Suriye'ye yönelik açıklamalarından Suriye yönetiminin rahatsız olduğunu söyledi. Şaban, "Esed rejiminin bitip bitmeyeceğine Suriye halkı karar verir. Erdoğan neden böyle söylüyor, neden askeri bir opersayondan bahsediyor biz anlamıyoruz" dedi.

Şirin Payzın, CNN Türk'te yayınlanan, Ayşegül Arslan'ın sunduğu Medya Mahallesi programında seçimleri izlemek üzere gittiği Suriye'den telefonla bağlanarak Şaban'la yaptığı röportajı anlattı.

 

'Erdoğan'ın söyledikleri canımızı sıkıyor'

 

Şaban özetle şunları söyledi:

"Tayyip Erdoğan 'Esed rejimi bitmiştir' dedi. Suriye'de Esed rejiminin bitip bitmediğine ancak Suriye halkı karar verir, başka bir ülkenin başbakanına düşmez. Sayın Erdoğan NATO'yu devreye sokacağını söylüyor. Biz Genel Sekreter Rasmussen'le konuşuyoruz. Kendisi askeri müdahaleden yana olmadıklarını söylüyor. BM ve başka ülkelerin başkanları Annan Planı uygulansın diye bize destek oluyor. Avrupa da bu görüşte. Türkiye Başbakanı'nın bu açıklamayı neden yaptığını anlamıyoruz. Ama biz bu noktada Türk halkına güveniyoruz. Türk halkının buna destek vermeyeceğni biliyoruz. Türkiye Suriyeli mülteciler daha gelmeden çadırları hazırladı. Erdoğan çadır kente gidip konuşma yaparak bunun üzerinden siyaset üretiyor. Türkiye'nin Orta Doğu'nun şekillenmesinde neden böyle bir politikaya soyunduğunu anlamıyoruz. Ürdün de Suriyeli mülteciler var. Ancak onlar bunu Türkiye gibi dünya kamuoyunun gözüne sokmuyor. Türkiye'nin silah yardımı yaptığını düşünüyoruz" 

 

Erdoğan ne demişti?

 

Başbakan Erdoğan, Corriere della Serra'ya şu açıklamaları yaptı:

"Biz yönetecek ya da değişimin lideri olacak pozisyonda değiliz ama attığımız adımlardan esin alacak insanlar vardır tabi. Türkiye bir din devleti değil, parlamenter bir cumhuriyettir. Biz İslam’ın demokrasi ile uyum içinde olabileceğini gösterdik. Eğer halka baskı yapan otokrat rejimler olursa, halk o zaman değişmeye çalışır, biz de onlara bunu yapacak yolu yani parlamenter sistemi gösteririz. Şu ana kadar da bizden tavsiye isteyenlere elbette ki yardımcı olduk.

 

'NATO'dan Suriye'ye askeri müdahale istemeye hazırım'

 
"Esed rejimi sona erdi. 10 bin ölü, Türkiye’ye sığınmış 25 bin, Ürdün’e sığınmış 100 bin mülteci var. Eğer bir devlet kendi halkına baskı uygular, onlara topla, tankla saldırırsa, yüz binlerce insan ülkeyi bırakıp kaçarsa adalet bunun neresinde? Biz Suriye ile 900 kilometrelik bir sınırı paylaşıyoruz. Ve her zaman önemli arkadaşlık ilişkilerimiz oldu. Maalesef Esed güvenimize saygı göstermedi. Tunus’ta bir şeyler değişmeye başladığı zaman biz kendisini uyardık. Ona; doğru yolu seç, bırak siyasi partiler doğsun, özgürlük yolunu aç, siyasi tutukluları serbest bırak dedik. Ama artık durum çok vahim. Şu ana kadar Suriye’ye karşı sabırlı olduk ama hükümet hata yapmaya devam ederse bu artık 5. maddede zikredildiği gibi NATO’nun meselesi haline gelir. Esad Annan’a verdiği sözlerin hiçbirini tutmadı. Cinayetler devam ediyor. Güvenlik Konseyi olaylara daha ciddi yaklaşmak zorunda. AB gözlemci olarak kalmamalı. Askeri bir müdahale düşünüyor muyum? Bu sadece Türkiye’nin meselesi değil. Güvenlik Konseyi’nin ve Arap Birliği’nin somut adımlar atması lazım. NATO'dan Suriye'ye askeri müdahale istemeye hazırım."