Reina'da 39 kişinin hayatını kaybettiği saldırının ardından mekandan çıkan Reina saldırganı Abdulkadir Masharipov’u durdurup kimlik kontrolü ve üst araması yapmadıkları iddiasıyla yargılanan iki polisin yargılandığı davada karar çıktı. Mahkeme, iki polisin üzerine atılı suçun sabit olmadığı gerekçesiyle beraatlerine karar verdi.
İstanbul 42. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tutuksuz yargılanan ve o dönem Beşiktaş İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde polis memuru olan sanık polisler Akif A. ve Süleyman G. gelmediler. Hakim Gönül Doğan, görüntülerdeki kişilerin sanıklar olup olmadığı hususunda raporun mahkemeye gönderildiğini belirtti. Rapora karşı söz alan sanık Süleyman G'nin avukatı Faruk Emre Akı, "Rapor lehimizedir. Müvekkilim ve diğer sanık kamera görüntülerinde tespit edilmemiştir. Müvekkilimin olay yerinde olduğuna dair ve atılı suçu işlediğine dair hiçbir delil yoktur. Beraatini talep ederim" dedi.
Mahkeme, sanıklar hakkında görevi ihmal suçunu işledikleri iddiasıyla kamu davası açılmışsa da sanıkların üzerine atılı suçu işledikleri sabit olmadığından ayrı ayrı beraatlerine karar verdi.
Ne olmuştu?
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan iddianamede, iki polisin "Görevi ihmal" suçundan cezalandırılmaları talep ediliyordu. Önceki duruşmada ifade veren sanık Akif A. savunmasında, şunları söylemişti:
"Ortaköy’de yürüyorduk. Birinci köprünün altında bulunan olay yeri inceleme büro amirliğinin yanına geldiğimizde olayı öğrendik. Müdürümün Reina’nın önünde mevzilendiğini gördüm. Aracın kapısı açıktı. Müdürüme yardımcı olmak için yanına gittim. Dışarıda polisler vardı. Henüz Reina’nın içerisine girilmemişti. Yerde yatan bir polis memuru vardı. Özel güvenlikler içeriden bir telsiz çıkardı. ‘Arapça konuşuluyor, Arapça bilen var mı’ diyerek telsizi bana verdiler. Ben Arapça bilen var mı diye çevreden aramaya başladım. Bulamadım. Reina’nın yan kapısından özel harekat görevlileri içeri girdiler. Güvenlik kamera kayıtlarını izlediler. Eylemi yapan şahsın kıyafetlerini değiştirip çıkmış olabileceği söylendi. Reina’nın içindeki bazı kişiler tahliye edilmişti. Kalan kişiler de yaralı bile olsalar aranarak kontrol edildikten sonra çıkarıldılar ve memurlar eşliğinde olay yeri inceleme büro amirliğinin önünde toplandılar. Hiç kimsenin ayrılmasına izin verilmedi. Kulüp bu şekilde boşaltıldı. Benim eylemi yapan şahsı durdurduğum, kimlik kontrolü ve üst araması yapmadan serbest bıraktığım iddia ediliyor. Bununla ilgili görüntüler olduğu söyleniyor. Ben görüntüleri izledim, görüntülerdeki kişinin ben olup olmadığımı bilmiyorum, görüntüler net değil. Olay günü faili durdurup durdurmadığımı üst araması ve kimlik kontrolü yapıp yapmadığımı da hiç hatırlamıyorum. Atılı suçu kabul etmiyorum."
Diğer sanık Süleyman G. İse olay günü gözaltı aracında görevli olduğunu belirterek “Ben hiç Reina önüne gitmedim. Hep bulunduğum yerde kaldım. Oradan izledim. Olayları takip ettim. Yaralıların ve diğer kişilerin tahliye işlemi yapıldı. Reina’dan çıkan kişilerin polis evinde ve olay yeri inceleme büro amirliğinde toplanması emri geldi. Bizde bu anonstan sonra gelen şahısları bırakmadık. İçeri aldık. Atılı suçlamayı kabul etmiyorum" diye konuşmuştu.