Ekonomi

Rapor: İklim olayları, beş küresel riskten dördünü oluşturuyor

Elif Varan / İstanbul, 16 Ocak (DHA) - Dünya Ekonomik Forumu tarafından yayınlanan, “2019 Global Riskler Raporu”nun sonuçlarına göre, iklim ile ilgili konular 2019 yılında en etkili beş küresel riskten dördünü oluşturuyor

16 Ocak 2019 18:50

Elif Varan / İstanbul, 16 Ocak (DHA) - Dünya Ekonomik Forumu tarafından yayınlanan, “2019 Global Riskler Raporu”nun sonuçlarına göre, iklim ile ilgili konular 2019 yılında en etkili beş küresel riskten dördünü oluşturuyor.
Çevresel bozulma, uzun vadeli bir risk olarak ortaya çıkarken, iklim ile ilgili konular ise 2019 yılında en etkili beş küresel riskten dördünü oluşturuyor. Uzmanların yüzde 90’ı, bu yıl büyük güçler arasında daha fazla ekonomik çatışma gerçekleşeceğini söylüyor.
Rapora göre ekonomik rüzgarlar uluslararası işbirliğine yönelik bir tehdit oluşturuyor. Rapor sonuçları kapsamında 2019 yılında büyük güçler arasındaki jeopolitik gerilimlerin artmasıyla bu yöndeki çabaların daha da çıkmaza gireceği belirtildi. Bu yılki ankete katılanların yüzde 85’i, 2019 yılında “büyük güçler arasındaki siyasi çatışma” risklerinin artmasını beklediklerini söyledi.
Çevresel riskler katılımcıların kaygılarını kısa vadenin ötesinde etkilemeye devam ederken, raporun izlediği çevresel risklerin beşi de yine yüksek etki ve olasılık kategorilerinde yer aldı.
Bunlar, biyolojik çeşitlilik kaybı, şiddetli hava olayları, iklim değişikliğinin iyileştirilmesi ve uyum çabaları konusunda başarısızlık, insan eliyle yaratılan çevre felaketleri ve büyük doğal afetler olarak sıralandı.
Rapora göre, yine çevresel riskler aynı zamanda kentsel altyapının oluşturulması ve geliştirilmesi için de sorun oluşturuyor.
Deniz seviyelerinin yükselmesiyle birlikte birçok kentin, temiz yeraltı suyu çıkarılmasından süper fırtına engellerine kadar uzanan sorunlara oldukça pahalı çözümler geliştirmekle karşı karşıya kalacağı belirtildi.
Ulaşım gibi kritik altyapısal konulara yönelik yatırım eksikliklerinin de, sistem genelinde bozulmaların yanı sıra bununla ilişkili sosyal, çevresel ve sağlık risklerini daha da artırabileceği ifade edildi.
Zurich Sigorta Grubu Riskten Sorumlu Başkan Alison Martin, 2018’i “tarihsel bir orman yangını” olarak nitelendirdi ve şöyle devam etti:
“Yoğun sel baskınları ve sera gazı emisyonları artmaya devam etti.
“2019’da çevresel risklerin başlıca problemler listesinde bir kez daha başı çekmesi şaşırtıcı olmayacak.
“Öyleyse çevre politikalarının başarısız olma olasılığının artması veya politikaların zamanında uygulanmaması da buna eklenebilir.
“İklim değişikliğine etkin bir şekilde cevap vermek, bu yeni çevreye uyum sağlamak ve düşük karbonlu bir ekonomiye geçiş yapmak için altyapıda önemli bir artışa gerek duyuluyor.
“2040 yılına gelindiğinde, küresel altyapıdaki yatırım açığının öngörülen 97 trilyon dolarlık talebe karşı 18 trilyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor.
“Bu çerçevede, işletmelerin iklim esnekliği adaptasyon stratejisi geliştirmelerini ve şimdi hareket etmelerini şiddetle tavsiye ediyoruz.”
Marsh, Global Risk ve Dijital Başkanı John Drzik ise dünya çapında kritik altyapının sürekli olarak yetersiz fonlanmasının ekonomik ilerlemeyi engellediğini, bu durumun da işletmeleri ve toplulukları hem siber saldırılara hem de doğal felaketlere karşı daha savunmasız bıraktığını belirtti ve ekledi: “Kaynakların kısmen kamu-özel sektör ortaklıkları için yeni teşvikler yoluyla altyapı yatırımlarına tahsis edilmesi toplumların büyümesini ve gelişmesini sağlayacak fiziksel temelleri ve dijital ağları oluşturmak ve güçlendirmek açısından yaşamsal önem taşımaktadır.”
Dünya Ekonomik Forumu Başkanı Børge Brende, “2019’da küresel ticaretin ve ekonomik büyümenin risk altında olduğu göz önüne alınırsa, uluslararası işbirliği mimarisinin yenilenmesine her zamankinden daha acil ihtiyaç olduğu ortadadır. Mevcut dinamiklerin bizi yöneltebileceği yavaşlamayla başa çıkmak için gerekli ateşleme gücüne sahip değiliz. Şu an ihtiyacımız olan, büyümeyi sürdürmek ve bugün dünyamızın karşı karşıya kaldığı ciddi tehditlerle mücadele etmek için koordineli ve uyumlu bir aksiyon almaktır” dedi.
Olasılığa göre ilk beş risk; şiddetli hava olayları, iklim değişikliğinin iyileştirilmesi ve uyum çabaları konusunda başarısızlık, büyük doğal afetler, kapsamlı veri sahtekarlığı / hırsızlığı olayları ve büyük ölçekli siber saldırılar.
Etkiye göre ile ilk beş risk; kitle imha silahları, iklim değişikliğinin iyileştirilmesi ve uyum çabaları konusunda başarısızlık, şiddetli hava olayları, su krizleri ve büyük doğal afetler.
Top beş risk bağlantısı ise; şiddetli hava olayları ve iklim değişikliğinin iyileştirilmesi ve uyum çabaları konusunda başarısızlık. Büyük ölçekli siber saldırılar ve kritik bilgi altyapısı ve ağlarının bozulması. Yüksek yapısal işsizlik veya eksik işgücü ve teknolojik gelişmelerin olumsuz sonuçları. Yüksek yapısal işsizlik veya eksik işgücü ve derin sosyal istikrarsızlık. Veri sahtekarlığı / hırsızlığı ve büyük ölçekli siber saldırılar. Bölgesel veya küresel yönetimin başarısızlığı ve bölgesel sonuçlarla devletlerarası çatışma.
Top beş trend ise şöyle; iklim değişikliği, yükselen siber bağımlılık, toplumsal kutuplaşmada artış, artan gelir ve refah eşitsizliği ve ulusal duyarlılığın artması.(Fotoğraflı)