Osmaniye'den İstanbul'a Ramazan ayı boyunca davulculuk yapmak için gelen Fevzi Timi, Koronavirüs önlemleri çerçevesinde bahşiş toplanmasının yasaklanması uygulamasını değerlendirdi. Timi, Bahşiş toplamayın kaymakamlık size para verecek dendi. Maltepe Kaymakamlığı’na gittik bizi bir dövmedikleri kaldı. Biz artık para da istemiyoruz izin versinler bari Adana’ya dönelim” ifadelerini kullandı.
Koronavirüs salgını nedeniyle Ramazan davulcularının zil çalıp bahşiş toplaması yasaklanmıştı. Osmaniye’den İstanbul’a gelen Ramazan davulcusu Fevzi Timi RS FM’de Atilla Güner’le Akşam Postası’nda uygulamayı değerlendirdi.
"Ben olmasam muhtar da olmaz, kaymakam da olmaz"
Çocukları ve eşiyle birlikte arabada yattıklarını söyleyen Davulcu Fevzi Timi yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Her yıl ramazanda davul çalabilmek için Adana Osmaniye’den geliyoruz. 30 Yaşındayım. İstanbul Küçükyalı Altıntepe Mahallesinin davulunu çalışıyoruz. 22 Yıldır her sene çalmaya geliyorum. Bizim oradan bu mahalleye davulculuk yapmak için 50 yıldır geliyorlar. Ev bulursak evde bulamazsak arabada kalıyoruz. Ramazan boyunca davulumuzu çaldık. Belediyeye gidiyoruz onlar kovalıyor, Kaymakamlığa gidiyoruz onlar kovalıyor, Valiliğe gidiyoruz onlar kovalıyor. Osmaniye’den Maltepe’ye geldik, bizim burada kalacak yerimiz yok. Maltepe Kaymakamlığa’na gittik özel kalemi sanki bizi dövecekti. Bize ‘inşaatçılar da burada, girin inşaatta kalın. Bir ay nerede kaldıysanız orada kalın. Maltepe Belediyesine git sana yatak tahsis etsin’ diyor. Ben de vatandaşım, vergi de veriyorum. Ben olmasam muhtar da olmaz ve belediye başkanı da olmaz, kaymakam da olmaz. Aç kalıyorum vergi veriyorum sen geçiniyorsun ama ben aç ve susuz ölüyorum.”
"Düğünler de yasak, kağıt toplamak da"
“Para almadık, bize yardım etmediler. Benim ailem var memleketteler ben burada inşaatta, nasıl kalayım? Bu hangi mantığa sığar? Biz şuan arabada kalıyoruz. Kaçak olarak memleketimize gideceğiz. Yolda ya ceza yersek biz bu cezayı ödeyemeyeceğiz. Biz de insanız. Biz davulcuyuz, bize Allah vurmuş vuracağız kadar zaten. Bizim durumumuz yok, geçim kaynağımız. Memleketimize gitmek istiyoruz ama izin bile vermiyorlar.Geçen sene biz yine burada çaldık, kişi başı 2 bin TL ile 2 bin 500 TL arası para almıştık. Diğer aylarda düğünlere gidiyorduk, kağıt ya da hurda topluyorduk ama yasak olduğu için artık bunları da yapamıyoruz. Durumumuz çok kötü. Devlet 1000 TL para verdi aileme gönderim, ihtiyaçlarını aldılar.”