Türkiye'nin Suriye sınırında Rus jetini düşürmesinin ardından PYD Eş Başkanı Salih Müslim, Türkiye’nin “iki senedir cihatçıları Suriye sınırına getirip beslediğini” söyleyerek, “Oradan El Nusra, DAİŞ gibi gruplar çıkarılmıştı. Bu sabah geriye dönüldü, yine ağır silahlarla gruplar bölgeye girdiler. Rus uçakları da dağları ele geçirmeye çalışanları vuruyordu” dedi.
Müslim, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, 28 Mayıs’ta IŞİD, PKK, PYD ve rejimin Haseke’de masaya oturduğu, muhalefete saldırı ve Türkiye sınırını paylaşma konusunda anlaştıkları iddiası üzerine, “Kendi ilişkilerini örtbas etmek için bu iddiayı ortaya atıyor” dedi.
Sputnik’te yer alan habere göre; PYD Eş Başkanı Salih Müslim, Rusya ile ilgili yaşanan gelişmeleri RS FM'de Yavuz Oğhan'ın bidebunudinle programında yorumladı. Ankara bir süredir PYD’yi bir terör örgütü olarak gördüğünü duyuruyor ve diğer ülkelerden de bu tavrını paylaşmasını istiyor. Halbuki PYD’nin eş başkanı Salih Müslim 7 Haziran seçimlerinden önce Türkiye’ye gelmiş ve hem istihbarat hem dışişleri yetkilileriyle görüşmüştü. “Ne oldu da bu diyalog ortadan kalktı” sorusunu Salih Müslim canlı yayında yanıtladı. Müslim, “Kırılma noktası Tel Abyad’dır. Bizim o bölgede kontrolü ele geçirmemiz onlar için ticaret kapısını kapattı. Kobani’de birçok kirli çamaşırları gözler önüne serdi” diye konuştu.
Başbakan Davutoğlu, 1 Kasım seçimlerinden önce 28 Mayıs’ta Haseke’de IŞİD, PKK, PYD ve rejimin bir masaya oturduğunu, muhalefete saldırı ve Türkiye sınırını paylaşma konusunda anlaştıklarını iddia etmişti. Davutoğlu’nun “Ne konuştuklarının bütün detayları elimizde var” açıklamasını gülerek karşılayan Müslim, şöyle konuştu:
“Buna inanmak çok güç. Keşke Davutoğlu bu tutanakları açıklasaydı. Bu toplantı olduysa, DAİŞ (IŞİD) elemanlarıyla ilişkiliyse tutanakları ele geçirmiş olabilir, tutanaklar elindeyse açıklasın. DAİŞ bu kadar insanı öldürdükten sonra kimse bunu yapamaz. Kendi ilişkilerini örtbas etmek için bu iddiayı ortaya atıyor.”
“Kürtler, Araplar, Türkmenler anlaştıysa Türkiye’nin orada ne işi var”
“Cerablus Mare hattı Ankara’nın kırmızı çizgisi. Bu bölgeye yönelik PYD’nin askeri bir girişimi olacak mı?” sorusuna, Salih Müslim ‘evet’ ya da ‘hayır’ yanıtı vermedi, Ankara’nın bölgeye yönelik hassasiyetinin Türkmenlerden kaynaklanmadığını iddia etti. Müslim şöyle konuştu:
“Cerablus ile Azez arasında halkımız vardır. Oranın yüzde 50’sini Kürtler teşkil ediyor. Türkmenler ve Araplar da var, karışık bir yer olmasına rağmen çoğunluğu Kürt’tür. Zaten tarihi olarak da Rojova’nın bir parçasıdır. Orada Demokratik Suriye Güçleri de var. Hem Türkmenler‘den hem Kürtler’den oluşur. Türkiye gerçekten Türkmenleri düşünüyorsa bu güçlerin sözcüsü, komutanı Türkmen’dir. Türkiye bunlara engel oluyor. Burada dürüst bir şey görmüyoruz. Türkiye’nin müdahale hakkı yok. Bölgedeki Kürtler, Araplar, Türkmenler anlaştıysa Türkiye’nin orada ne işi var?”
“Suriye’nin parçalanmasını istemiyoruz”
“PYD’nin nihai amacı ne? Suriye’nin kuzeyinde bir Kürt devleti mi kurmak istiyor? PKK ile PYD aynı mı” sorusuna karşılık Salih Müslim, “PKK başka biz başka, amaç Suriye’nin bir bütün olarak yoluna devam etmesi” dedi ancak özerk kanton yönetiminden de vazgeçmeyeceklerinin mesajını verdi:
“Biz yeni bir oluşum kurduk. Bu gelecek Suriye modelidir. Eğer Suriye yeniden yapılanacaksa, bu bizim Rojova’da kurduğumuz modelin bir genişletilmişi olacaktır. Kürtlerle, Araplarla, Türkmenlerle beraber yaşıyoruz. Orada bir yönetim kurulmuştur. Bu bir parçalanma ya da bir Kürt meselesi değildir. YPG, Suriye Devrimi’nden itibaren olan Rojova’ya mahsus bir güçtür. PKK ile ilişkisi yoktur. Savaş ilerledikçe özellikle Kürdistan’ın pek çok yerinden katılanlar oldu. Amed’den Van’dan, Diyarbakır’dan, Süleymaniye’den katılanlar oldu. Yanında savaşanlara ‘Sen nerden geliyorsun’ diye soramıyorsun. Zaten PYD de politik bir partidir. PKK ile ilişki kurmak doğru değildir.”
PYD-ABD ilişkisi
Salih Müslim, Rusya ve Amerika ile ilişkileri hakkında da konuştu. PYD’nin Amerika ile siyasi bir ilişkisi olmadığını söyleyen Müslim, “Rusya ise bölgeye yeni geldi ve operasyonları bizden uzak” diye konuştu. Ancak Müslim Rusya ile işbirliğine sıcak yaklaştıklarının mesajını verdi.
Müslim, “IŞİD ve kardeşleri ortak düşmandır, insanlığın düşmanıdır. IŞİD, Ahrar’uş Şam gibi oluşumlar sadece Kürtlere değil, herkese düşman. Yerel tehlikeliden çok uluslararası bir tehlikeye dönüştü. Rusya’nın oraya girmesi, Amerika’nın bulunması uluslararası bir koalisyonun etki göstermesi hepsi bu yüzden. Dışarıdan onları kim vurursa biz onu destekleriz. Amerika ile siyasal bir ilişkimiz olmadı. Amerika sadece YPG ile sahada koordineli çalışıyor. Şimdiye kadar Ruslarla da böyle bir durum gerçekleşmedi; ama olursa iyi olur. Rusya henüz o alana yaklaşmadı daha uzaktalar. Batı’da etkinler. Gelecekte askeri yetkililere bağlı olarak bir yardımlaşma olabilir” diye konuştu.
“Türkmen bölgesi değil”
Türkiye’nin Suriye sınırında Rus jetini düşürmesine de değinen Salih Müslim, “Orada sadece Türkmenler yok” dedi. Müslim, “Bölge tam olarak bataklığa dönüştü. Oradaki Suriye halkının demokratikleşme gibi istekleri vardı; ancak Türkiye başta olmak üzere dışarıdan gelen güçler ellerini içeriye uzatmakla bunu batırdılar. Uçak düşürülen yer Türkiye’nin sınırıdır. Lazkiye’ye yakındır. Orada toplu halde Türkmenler’in yaşadığı bir yer yok, Ermeniler gibi azınlıklar var. Türkiye iki senedir buraya cihatçı insanları getirip besliyor. Oradan El Nusra, DAİŞ gibi gruplar çıkarılmıştı. Bu sabah geriye dönüldü, yine ağır silahlarla gruplar bölgeye girdiler. Rus uçakları da dağları ele geçirmeye çalışanları vuruyordu” ifadelerini kullandı.
Salih Müslim, Ankara’yı bölgedeki aşırı dinci grupları desteklemekle suçluyor. Bunun nedeni olarak da ekonomik çıkarları ve bölgeyi kontrol altında tutma isteğini gösteriyor.