Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in bugünkü Federal Meclis toplantısında, 2017 yılı sonunda 'dünyanın neredeyse her yerine ulaşabilecek' yeni bir nükleer füzenin denemesini yaptıklarını duyurmasını değerlendiren İstanbul Aydın Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Nadir Devlet, Rus liderin 18 Mart’ta gerçekleştirilecek başkanlık seçimi öncesi ‘güç’ mesajı verdiğini söyledi.
TIKLAYIN - Putin'den nükleer tehdit: Dünyanın her yerini vurabilecek yeni bir nükleer füze ürettik
"Seçime bu kadar az kala bu tehdidin yapılması..."
"Rusya Federasyonu’ndaki başkanlık seçiminde 7 aday yarışıyor. Putin dışındaki adayların fazla şansı yok” diyen Devlet, Rusya Devlet Başkanı’nın Aleksey Navalni’yi ‘bir bahane ile saf dışı bıraktığını’ savundu. Bugüne kadarkilerin en uzunu olan Putin’in Federal Meclis konuşmasını 703 gazetecinin takip ettiğini ve canlı yayın gerçekleştirildiğini kaydeden Devlet, şöyle devam etti:
"Seçime bu kadar az kala bu tehdidin yapılması aslında “benim yönetimimde Rusya çok güçlü” demek olarak da algılanabilir. Son başkanlık seçiminde, halkın neredeyse %30’u seçime katılmamıştı. Ancak demokrasinin garip işleyişi dolaysıyla Putin tekrar seçildi. Şimdi de böyle olacağa benziyor.
Putin, 2016 başında Rusya Federasyonu’nun 9 maddelik yeni ulusal güvenlik stratejisini ilan etmişti. Bu stratejide nükleer savaşa hazırlık da vardı. Şubat 2017’de ise Savunma Bakanı Sergey Şoygu, Suriye’de 162 yeni silah sistemini denediklerini açıklamıştı. Rusya’nın Gürcistan’a savaş ilan ederek, Abhazya ve Güney Osetya’yı koparıp alması; Ukrayna’da ayrılıkçılara silah, cephane, teçhizat ve gönüllülerle destek vermesi; en son olarak da Esad rejimi yanında Suriye’deki askeri faaliyetleri aslında dış politikasının önemli bir kısmını askeri gücüne dayanarak yürüttüğünü göstermektedir.”
"NATO ülkeleri ve ABD, ciddi bir tehdit olarak algılayacak"
NATO ve ABD’nin Putin’in sözlerini ‘tehdit’ olarak algılayacağı değerlendirmesinde bulunan Prof. Dr. Devlet, "Şüphesiz hesapsız eğilimleri ile tanınan Putin iktidar hırsı ile böyle tehlikeli bir faaliyete de girebilir. Bu durumda NATO ülkeleri ve tabii ki ABD bu durumu ciddi bir tehdit olarak algılayacaktır. Kuzey Kore nükleer tehdidi nasıl yok edilecek denilirken, şimdi daha ciddi tehlikeler ortaya çıkmaya başladı” diye konuştu.