Demokrasi İçin Birlik (DİB), Diyalog Grubu ve Yurttaş Girişimi, yaklaşan 31 Mart yerel seçimlerinin derinleşen demokrasi krizi için önemli bir fırsat olduğunu belirterek "Pusulayı demokrasiden yana çevirmenin zamanı gelmiştir” dedi.
Muhalefet adaylarının tutarlı yerel demokrasi projesi ile halkın önüne çıkmaları gerektiğini belirten DİB Diyalog Grubu ve Yurttaş Girişimi, muhalefete yeni bir merkez-yerel ilişkisi tanımı yapması çağrısında bulundu.
DİB Diyalog Grubu ve Yurttaş Girişimi, yerel seçimlere ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, mevcut sistemin çizdiği çizgiler içinde kalarak yürütülecek seçim kampanyasının 'Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi’ ile inşa edilen baskıcı hegemonyayı daha da pekiştireceği belirtildi.
"İktidara ‘Elini yerel yönetimlerden çek!’ demek gerekir"
Açıklamada son zamanlarda yapılan düzenlenmelerle Cumhurbaşkanı'nın yerel yönetimler üzerinde vesayet kurduğuna dikkat çekilerek "Biz, merkezin yerel yönetimler üzerindeki idari ve mali vesayeti kaldırılmadan, seçilmiş belediye başkanlarının yargı kararı olmadan görevden alınması ve yerlerine kayyum atanması gibi demokrasiyle bağdaşmayan uygulamalara son verilmeden, Türkiye'nin demokratikleşemeyeceğini düşünüyoruz. İktidara ‘Elini yerel yönetimlerden çek!’ demek gerekir" denildi.
"Kente yaşayanlar kentin yönetimine katılmalı"
Kentte yaşayan herkesin kentin yönetimine katılması gerektiği kaydedilen açıklamada bunun
Avrupa Yerel Yönetim Şartı Ek Protokolünde böyle öngörüldüğü belirtilerek yerel seçimlere giren adayların, kentle ilgili projelerini anlatırken; projelerle ilgili halk katılımının nasıl sağlanacağını, bütün toplumsal kesimlerle nasıl bir müzakere süreci yürütüleceğini açıklamaları gerektiği kaydedildi. Karar alma sürecinin demokratikleştirilmesi, projelerden daha da önemli olduğu belirtildi.
"Siyaset anlayışı değişmeli"
Adaylardan yerel yönetim planlaması yapmalarını isteyen DİB Diyalog Grubu ve Yurttaş Girişimi, temsili demokrasinin tıkandığını ve Meclis'in işlevini neredeyse yitirdiğine dikkat çekerek, Türkiye'de hakim olan lidere sadakat anlayışının değişmesi gerektiğini belirterek halka siyaset yapacak bir alanların açılması çağrısı yaptı.
"’Dur!’ deme zamanı geldi"
31 Mart Yerel Seçimlerinin stratejik bir seçim olduğu belirterek "Ya tek adam rejiminin daha da yerleştiği ya da iktidar bloğunun seçim yenilgisiyle gerileyeceği ve demokrasi umudunun doğacağı bir dönemi başlatacak. İktidar bloğunun seçim kazanması durumunda ekonomik ve siyasal kriz daha da derinleşecek, buna karşılık seçimleri muhalefetin kazanması durumunda siyasal ve ekonomik sorunlar çözüm yoluna girecektir. Yerel seçimlere hazırlık döneminde tüm demokrasi güçlerinin ortak kaygısı olan sandık güvenliğini sağlayıcı adımları özen ve dayanışma içinde kurgulamak hepimizin görevidir.
Devletin tüm olanaklarını kullanarak barışa ve kendinden olmayanlara saldıran iktidar bloğunu, yerel dayanaklardan yoksun kılma zamanı gelmiştir. Ekonomik krizin yükünü emekçi ve ezilenlere ödettirmek isteyenlere ’Dur!’ deme zamanı gelmiştir.
Pusulayı demokrasiden yana çevirmenin zamanı gelmiştir" dendi.