Samsun
Athena’nın solisti Gökhan Özoğuz, son dönemde özellikle Ekrem İmamoğlu’na verdiği destekle ve AKP’li yetkililere yönelik eleştirileriyle gündemin en çok konuşulan isimlerinden biri oldu.
Son olarak, kendisine George Orwell’in kült distopik romanı ‘1984’ü okumasını tavsiye eden bir takipçisine verdiği cevabın ardından bir kez daha Twitter gündemine oturan Özoğuz, pazartesi gece Samsun’da gerçekleştirilen Athena konserinde seslendirdikleri son üç şarkıyla aslında hem durduğu yere dair bazı ipuçları veriyor hem de kendisine yönelik eleştirileri yaptığı en iyi şeyle, -müzikle yanıtlıyordu.
Konserin açılışında Nâzım Hikmet’ten gelen ‘Geberiyorum’, iftar öncesinde sokakta sigara içen birilerini görmenin mümkün olmadığı, kafe ve restoranlarda yemek yiyenlerin dükkanların yoldan az gözüken kısımlarına saklandığı Samsun için yüksek bir başlangıçtı. “Geçip gitmiş günler gelin; rakı için, sarhoş olun” sözlerini, bir Ramazan akşamı konseri en önden izleyen başörtülü genç kadınlar ile birbirlerine sarılmış çiftlerin ağzından aynı anda duymak, ilerleyen dakikalarda Özoğuz’un yapacağı ‘birbirimize saygı’ çağrısının aslında cevapsız kalmadığını gösteriyordu.
Çanakkale Türküsü’nden İstanbul’un sevilen gay clublarından Love’da çekilen ve odağına bir drag queen’i alan klibiyle bilinen‘Ses Etme’ye uzanan repertuara seyircilerin ilgisi ve Athena’nın sahnedeki enerjisi, Samsun’daki konserin unutulmazlar arasına gireceğinin işaretlerini verirken; asıl imza ise son üç şarkıyla geldi.
Athena, konserin kapanış kısmına sözleri ve bestesi Ruhi Su’ya ait, 1969’daki 6. Filo eylemlerine adanan ‘Ellerinde Pankartlar’la başladı. AKP’nin yüzde 50’ye yakın oy aldığı, 31 Mart’ta belediye başkanlığı seçiminin AKP-İyi Parti adayları ile MHP’den ihraç edilmesi sonrası yarışa bağımsız aday olarak katılan Erhan Usta arasında geçtiği, klasik Karadeniz muhafazakarlığından hiç de uzak olmayan Samsun’da binlerce kişi “Kalkın ayağa kalkın” bölümünde Athena’ya eşlik ediyordu.
Gökhan Özoğuz, birkaç gün önce Twitter’da Grup Yorum’dan İnce Memed’i paylaşmasının ardından ‘terör sevici’ yorumlarına maruz kalmış ve eleştirilere “Milletçe iyice delirdik” diye cevap vermişti. Athena’nın daha önce sadece birkaç konserinde seslendirdiği şarkıyı yeniden repertuarına alması, Ruhi Su’nun eserini sıklıkla konserlerinde çalan Grup Yorum’a da küçük bir selam oldu.
Bir sonraki şarkı ise aslında İmamoğlu’na desteği ve İstanbul’da seçimlerin yenilenmesinin hukuksuz olduğuna dair yorumlarının ardından iktidara yakın isimlerin ‘terörist, yalaka’ ithamlarına maruz kalan, aynı zamanda da karşı cepheden gelen “Bugüne kadar neredeydin, dümenin bozulunca mı geldin” yorumlarıyla başa çıkmaya çalışan Gökhan Gökoğuz’un kendisi üzerinden yürüyen tartışmaya yıllar önce verdiği cevap gibiydi:
“Hayat bu kadar mı
Bence değil
Birkaç sözüm var
Biraz senin gibi
Yıkılmayan duvarları var
Bazen esintili, bazen uzak yakınlarım var
Ben böyleyim, kendi yoluma….”
Şarkı, dövmeleri, turuncu-punk saçlarına rağmen popüler oldukları ilk dönemden bu yana sadece gençlerin değil, bir dönem rol aldıkları filmde de görüldüğü gibi annelerin de beğenisini kazanan, bir şekilde ‘ailemizin punkçısı’ olmayı başaran Gökhan Özoğuz’un ‘yolculuğu’nu da anlatıyordu sanki...
“Aldırma hiç yağmurlara, benim güzel hatalarım var; bir an bile vazgeçmedim kendi yolumdan…”
Kapanış ise İmamoğlu’nun de-facto seçim sloganına benzerliği nedeniyle son günlerin en çok dinlenen şarkılarından biri olan 'Her şey güzel olacak'la yapıldı. Her ne kadar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “daha” kelimesini ekleyerek İmamoğlu’nun sloganını kısmen sahiplense de, Samsun’daki konseri en önden izleyen grubun bir kısmı onunla aynı fikirde değildi. Alandaki binlerce kişinin bir bölümü geceye başka bir şarkıyla son verilmesini isterken, bir bölümünün ise bütün gece beklediği an buydu; ikiz kardeşiyle göz göze gelmesinin ardından, -sanki aslında çok da istemeyerek kısa bir konuşma yapan Özoğuz’un mesajı ise meydandaki herkeseydi:
“Arkadaşlar bu ülkede çok farklı dinler, çok farklı dillerden çok farklı insanlar olabiliriz; hepimizi birbirimizden farklı yerlerden gelmiş olabiliriz fakat tek bir tane ortak kelime var, saygı. Hepimiz birbirimize saygı göstererek Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan insanlar olarak daha aydınlık günlerde buluşacağız…”