T24 - Prof. Dr. Zafer Akçığ, İzmir'de son yıllarda Seferihisar bölgesi ve Gülbahçe fayında hareketliliğin arttığını, bu fayın mutlaka kırılmasını tamamlayacağını açıkladı.
İzmir için tehlike, Seferhisar-Gülbahçe arkasında
Prof. Dr. Zafer Akçığ, İzmir metropolü, Aliağa ve Menemen ilçelerinde toplam 21 istasyonda kuvvetli yer hareketliliği ölçümü yaptıklarını açıkladı. İzmir’de en çok bilinen fayın İzmir fayı olduğunu ancak uzun yıllardır bir hareketlilik gözlemlenmediğini, belirten Prof. Dr. Akçığ, son dönemlerde en çok deprem üreten aksın Seferihisar - Gülbahçe bölgelerinde olduğunu söyledi. Prof. Dr. Akçığ, "Deprem ’Buradayım’ diyor. Bana göre İzmir için asıl tehlike buradaki deprem olacaktır. Burada doğru atımlı fay var. Mutlaka kırılmasını tamamlayacaktır" dedi.
Yeraltını öğrendik
Jeofizik çalışmalar kapsamında yeraltının 1000-1500 metreye kadar resmini çektiklerini açıklayan Prof. Dr. Zafer Akçığ, "Artık İzmir’in altını avucumuzun içi gibi biliyoruz. Depremde zeminin nasıl davranacağını da böylece tahmin edebiliyoruz. Erken uyarı sistemi üzerinde önemli duruyoruz. Ancak bu uyarı doğalgazın, elektriğin kesilmesini sağlayacak, otomatik kapıların devre dışı kalmasına yarayacak bir sistemdir. İleride de erken hasar tespiti yapılabilecek" dedi.
Neler yapılmalı
Prof. Dr. Akçığ, deprem konusunda İzmir için nelerin yapılması gerektiğini de açıkladı. Prof. Dr. Akçığ, erken uyarı için şehir merkezinde daha kapsamlı kuvvetli yer hareketi istasyon ağının kurulması gereksinimi olduğunu söyledi. Bugünkü 21 olan istasyon sayısının 75-100 istasyona çıkarılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Akçığ, "Aktif fayların konumlarının kesin bir şekilde saptanması gereklidir. Yerleşime açılmış ve açılacak yeni alanlarda deprem sırasındaki zeminlerin davranışı çok iyi bir şekilde belirlenmelidir.
Yeni imar ve kentsel dönüşüm planları, buraya değin açıklanan veri tabanları temel alınarak revize edilmeli veya yeniden hazırlanmalıdır. Hazırladığımız bu projeden elde edilecek sonuç ve önerilerin sözleşme gereği proje sonuç ve uygulama planında Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından taahhüt edildiği şekilde uygulamalıdır. Uygulamaları TUBITAK denetleyecek. Gerektiği takdirde yapılması zorunlu olan zemin iyileştirme projeleri mutlaka hesap ve analiz sonuçlarına dayalı olmalıdır. Projedeki bulgulara göre 1999 öncesi inşa edilmiş yapıların acilen deprem performanslarının belirlenmesi ve gerek görülenlerde güçlendirmeye gidilmesi gerekir" dedi.
1900’den sonra 6'dan büyük 48 deprem
AFAD Başkanı Murat Nurlu ise Türkiye’nin yüzde 96’sının deprem tehlikesi altında oldğuunu, yüzde 66’sında fay hatları olduğunu söyledi. Nurlu, 1900 yılından sonra Türkiye’de 6’dan büyük 48 deprem olduğunu, 86 bin 253 can kaybı yaşandığını ve 516 bin 812 hasarlı ve yıkılan bina olduğunu açıkladı. AFAD’ın ’Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı 2023’ projesi hazırladığını ve uygulamaya başladığını belirten Nurlu, hedeflerinin deprem zararlarının en aza indirmek olduğunu söyledi.
Büyükşehir Belediyesi çalışma yapıyor
Büyükşehir Belediyesi Başkanlık danışmanı Muzaffer Tunçağ da Büyükşehir Belediyesi’nin kentte deprem riskini azaltmaya önem verdiğini, bu amaçla çalışmalar yürüttüğünü, depreme karşı hazırlık yaptıklarını söyledi. Bu kapsamda planlama çalışmalarının yapıldığını, depremle ilgili plan notları bulunan 1/25 bin ölçekli İzmir Kentsel Bölge Nazım Plan revizyonunun onandığını belirten Tunçağ, "Ayrıca İmar Yönetmeliği ve Yüksek Yapılar Yönetmeliği hazırlanıp uygulanmaya başlandı.
Tarihsel yapıların korunması ve sağlamlaştırılması için çalışmalar yapıldı. Kentsel dönüşüm ve yenileme alanları hazırlandı. Toplam 10 ayrı bölgede bu çalışmalar için Bakanlar Kurulu onayı bekleniyor. Kadifekale heyelan bölgesi konutlar boşaltıldı. İtfaiye bünyesinde Türkiye’ye örnek Afet Mücadele birimi kuruldu" dedi.