Dünyaca ünlü uluslararası ilişkiler kuramcısı John Mearsheimer, ABD'nin Suriye'de herhangi bir stratejik çıkarı olmadığını belirterek, "ABD Başkanı Donald Trump'ın Suriye'den çekilme kararını doğru buluyorum." dedi.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı Washington Ofisi (SETA DC) tarafından düzenlenen panele katılan Mearsheimer, ABD'nin dış politikasını ve "liberal hegemonyanın çöküşünü" değerlendirdi.
Mearsheimer, ABD Başkanı Trump'ın dış politika anlayışında "liberal hegemonya" gibi bir yaklaşım olmadığını savundu.
Liberal hegemonyanın çöküşüyle ilgili "Trump'ın başkan seçilmesi", "Çin'in ciddi şekilde yükselmesi" ve "Rusya'nın yeniden toparlanıp sahneye çıkması" maddelerini sıralayan Mearsheimer, tam da bu süreçte Trump'ın seçimleri kazanarak başkan olduğunu söyledi.
"Trump, önceki başkanlardan farklı olarak ABD'nin egemen olduğu liberal bir hegemonya hayal etmiyor." değerlendirmesini yapan Mearsheimer, Trump'ın mümkün olduğunca çatışma alanlarından çıkmak istediğini kaydetti.
"Suriye'den çekilme kararı doğru"
ABD'nin Suriye'de herhangi bir stratejik çıkarı olmadığını vurgulayan Mearsheimer, "Bu bağlamda Donald Trump'ın Suriye'den çekilme kararını doğru buluyorum. Bırakalım oradaki sorunu Rusya düzeltmeye çalışsın, biz değil." ifadelerini kullandı.
Mearsheimer, ABD'nin Suriye'deki sorunlara önemli ölçüde kaynaklık ettiğini, artık belli bir noktadan sonra Rusya ve Türkiye gibi ülkelerin oradaki sorunları çözebileceğini kaydetti.
ABD'nin asıl büyük yüzleşmesinin Çin'le olacağına dikkati çeken Mearsheimer, bu noktada özellikle petrol kaynaklarından dolayı Körfez bölgesindeki karşılaşmanın çok önem taşıdığını ifade etti.
"Çin'le yüzleşme belirleyici olacak"
Mearsheimer, ABD için stratejik önem derecesine göre artık Doğu Asya, Körfez ve Avrupa şeklinde bir sıralama olduğunu belirtti ve ABD'nin Çin'le karşılaşmasının onlarca yılın dünya politikasını belirleyeceğini söyledi.
Milliyetçiliğin günümüz dünyasındaki en güçlü yön tayin edici unsur olduğunu dile getiren Mearsheimer, bu güçlü duygu sebebiyle ABD'nin ya da başka bir büyük gücün herhangi bir ülkeye istediği gibi girip çıkamadığını kaydetti.