Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Ekim ayı enflasyon verisini değerlendiren Altınbaş Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Emre Alkin, çekirdek enflasyondaki yükselişe dikkat çekti. Bu senenin başından Nisan ayına kadar mutedil seyreden çekirdek enflasyonun son aylarda yükseliş eğilimine girdiğini belirten Prof. Dr. Alkin, “Bu da bize gösteriyor ki, mevsime bakılmaksızın her ay satın aldığımız mal ve hizmetlerin fiyatlarında yükseliş var. Ekim ayında fiyatı en çok artan ürünler, çoğunlukla giyim ve ayakkabı ürünleri oldu. Özellikle kazak, hırka gibi ürünlerde mevsimlik olarak yüzde 30’un üzerinde artış olması dikkat çekti. Diğer taraftan domatesin yüzde 38.60’la rekor kırdığını da görüyoruz” dedi.
Fiyatı en çok artan harcama grupları incelendiğinde giyim ve ayakkabı ile gıda ürünlerinin ilk iki sırayı aldığını vurgulayan Prof. Dr. Emre Alkin, ikinci sırada mobilya, ev aletleri ve ev bakım hizmetlerinin geldiğini, enflasyon sepetindeki ürünlerin yüzde 77’sinin Ekim ayında arttığı, yüzde 12’sinin düştüğü, yüzde 10’unun da değişmediğini kaydetti. Ekim ayında fiyatı en çok düşen ürünlerin ise yüzde 31 ile limon, yüzde 25 ile yurtiçi turlar olduğunu kaydeden Prof. Dr. Alkin, “Fiyatı en çok düşen harcama gruplarına baktığımızda açıkçası pek de gözle görülür bir düşüş gerçekleşmediği anlaşılıyor. Eğlence ve kültürde yüzde 0.09, alkol ve tütün mamullerinde ise yüzde 0.01 düşüş olmuş” dedi.
Küresel tarım-gıda fiyatları artıyor
Küresel ölçekte gıda fiyatlarında yaşanan artışa da dikkat çeken Prof. Dr. Emre Alkin şunları söyledi: “Kötü bir haberim var: Pandemi sürecince mutedil seyreden dünya gıda ve tarım ürünleri fiyatları yavaş yavaş yükselmeye başlıyor. Türkiye’deki gıda ve tarım ürünleri fiyatları ise bu süreçte sürekli olarak yükseldi. Buradan hareketle rahatlıkla söyleyebilirim ki, bundan sonraki günlerde enflasyon açısından rahatlamak pek mümkün olmayacak. Çekirdek enflasyon yükselmeye devam ederken dünyada tarım ürünlerinin fiyatlarının yükselmeye başlaması Türkiye için hiç iyi bir haber değil. Anlaşılan tek hane enflasyonu yakalamak uzun vadeli bir mücadelenin sonunda olacak.”
Merkez Bankası’nın aldığı son kararların enflasyonu tetikleyici yan etkiler doğurduğunu belirten Prof. Dr. Alkin şöyle devam etti: “Merkez Bankası’nın faiz artırmama konusundaki ısrarı ve diğer taraftan piyasadaki fonlama maliyetini kendi eliyle yükseltmesi, enflasyon üzerinde geçiş etkisi olan döviz kurlarının hızlı bir şekilde artmasına neden oldu. Bu etkinin azalması ve döviz kurlarının sakinleşmesi için epey bir vakit geçmesi gerekecek. Dolayısıyla gelecek sene enflasyonun tek hane olması için verilecek çabaların ekonomide bir Pirus zaferi yaratma ihtimalini de göz ardı etmiyor ve bu yöndeki uyarımı tekrarlamak istiyorum.”
Amerikan seçimleri etkileyecek
Merkez Bankası’nın kararlarının yanında Amerika’daki başkanlık seçiminin de enflasyon üzerinde direkt etki yapacağını ifade eden Prof. Dr. Emre Alkin, “Biden’ın seçilmesi durumunda döviz kurlarının hareketi devam edecek ve enflasyon üzerinde olumsuz bir seyir oluşturacaktır. Bunu televizyon ve sosyal medyadan sayısız defa tekrarladım. Amerikan başkan seçimlerine para ve sermaye piyasaları ile makro ekonomik parametreler açısından maalesef kuvvetli bir hazırlık yapamadık. Merkez Bankası’nın son kararları hükümetin elini de zayıflatmış gözüküyor. Türk halkı yüksek enflasyonla yaşamaya devam edecek” değerlendirmesinde bulundu.
Prof. Dr. Emre Alkin, Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı enflasyonun bu kez İstanbul Ticaret Odası endeksiyle uyumlu çıktığına da dikkat çekti. İki endeks arasında son dönemde uyum kaybolmuştu…