Dünya

Prens Andrew cinsel taciz iddiaları ve Jeffrey Epstein ile arkadaşlığı hakkında BBC'ye konuştu: 'O gün pizzacıya gittim iddialar doğru değil'

18 Kasım 2019 05:16

İngiltere Kraliçesi Elizabeth'in üçüncü çocuğu Prens Andrew, cinsel taciz suçundan sabıkası olan ve cezaevinde ölü bulunan Amerikalı milyarder Jeffrey Epstein ile arkadaşlığı ve hakkındaki reşit olmayan bir kadınla cinsel ilişkiye girdiği iddialarına verdiği yanıtlarla İngiltere'nin gündeminde.

York Dükü Prens Andrew, aylardır adının geçtiği iddialarla ilgili televizyon ekranlarına ilk defa Cumartesi günü BBC Newsnight programında çıkıp soruları yanıtladı.

Prens'in yanıtlarını inandırıcı bulmayanlar röportajın 'itibarına zarar verdiğini ve röportajı kabul etmemesi gerektiğini' söylüyor. BBC'ye konuşan Buckingham Sarayı kaynakları ise Prens'in iddialara 'dürüst ve alçak gönüllü bir şekilde' cevap vermek istediği için röportajı kabul ettiğini, söylediklerinin arkasında durduğunu belirtiyor.

Prens röportajda, 17 yaşındayken cinsel ilişkiye zorlandığını öne süren ABD vatandaşı Virginia Giuffre'nin iddialarını yalanladı ve olayın yaşandığı söylenen 10 Mart 2001 tarihinde kızı Beatrice ile İngiltere'nin Woking şehrinde pizza yemeye gittiğini söyledi. Prens, Giuffre ile tanışmasını sağlayan Epstein'ın 'davranışlarından şüphe duymadığını' ifade etti.

Prens Andrew hakkındaki cinsel taciz iddialarına ne dedi?

Prens Andrew, cinsel taciz suçundan hüküm giyen Amerikalı milyarder Jeffrey Epstein'in arkadaşıydı.

ABD Başkanı Donald Trump ve eski ABD Başkanı Bill Clinton'ın da bir dönem arkadaşlık yaptığı Epstein, reşit olmayan kadınlarla cinsel ilişkiye girmek ve seks amaçlı insan kaçakçılığı yapmakla suçlanıyordu.

Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen Epstein, 10 Ağustos'ta New York'ta tutulduğu cezaevinde ölü bulundu, daha sonra Epstein'ın intihar ettiği açıklandı.

Epstein'ın kurbanlarından Virginia Giuffre, 17 yaşında olduğu 2001 yılında, daha sonra 2002 yılında New York'ta, Londra'da ve Epstein'ın ABD Virjin Adaları'ndaki özel mülkünde Prens Andrew'la cinsel ilişkiye zorlandığını söyledi.

BBC Newsnight programından Emily Maitlis'in sorularını yanıtlayan Prens Andrew "Böyle bir şey olmadı. Kesinlikle böyle bir şey olmadığını size söyleyebilirim. Bu hanımefendiyle görüştüğümü hatırlamıyorum, kesinlikle öyle bir şey yok" dedi.

'Tıbbi olarak terlemem mümkün değil'

İddiaların sahibi Giuffre, olaya ilişkin verdiği ayrıntılı ifadelerde, '2001 yılında cinsel ilişkiye girdikleri gece dans etmeye gittiklerinde Prens Andrew'un çok terlediğini' söylemişti. Prens ise bu iddianın kesinlikle doğru olmadığını, tıbbi olarak terlemesinin mümkün olmadığını ifade etti.

Prens, 'helikopter pilotu olarak görev aldığı Falkland Savaşı sırasında aşırı dozda adrenalin sonucu yaşadığı travmayla artık terlemediğini' anlattı.

İddialara kanıt niteliğinde olduğu belirtilen bir fotoğraf da gündeme gelmişti. 2001 tarihli Londra'da çekilen fotoğrafta, Prens Andrew, Epstein'ın kız arkadaşının evinde elini Giuffre'nin beline dolarken görülüyor.

Prens Andrew bu fotoğraf sorulduğunda "Bizim yaptığımız incelemeler sonucu, fotoğrafın sahte olup olmadığını kanıtlayamadık, çünkü bir fotoğrafın fotoğrafının fotoğrafı" dedi.

'O el benim mi değil mi belli değil'

Fotoğrafta görülen evin üst katına çıktığını hatırlamadığını belirten Prens Andrew, normalde gece dışarı çıktığında ceket ve kravat taktığını, yalnızca gömleğiyle görülen fotoğrafın gerçeği yansıtmıyor olabileceğini söyledi ve Giuffre'nin beline dolanan el için de "O elin benim elim olup olmadığından da emin olamıyoruz. Bu fotoğrafla ilgili ne söyleyebileceğimi bilemiyorum" dedi.

Giuffre, Prens Andrew'la ilk olarak 10 Mart 2001'de cinsel ilişkiye girdiğini söylemişti. Prens ise o tarihte kızı Beatrice'i Pizza Express adlı pizza restoranına götürdüğünü sonra da geceyi evde geçirdiğini ifade etti.

O tarihte pizzacıya gittiğini nasıl hatırladığı sorulduğunda da Prens "Woking'de Pizza Express'e gitmek benim için çok olağandışı bir durum, çok tuhaf bir şekilde hatırlıyorum" yanıtını verdi.

Prens Andrew, ABD'de olmasına rağmen bahsi geçen bir diğer tarihte Giuffre ile New York'ta cinsel ilişkiye girdiği iddialarını da yalanladı.

Epstein'ın özel adasında yedi, sekiz genç kadınla aynı anda cinsel ilişkiye girdiği iddiaları için de "Kesinlikle doğru değil" dedi.

Virginia Roberts
Prens Andrew ile iddianın sahibi Virginia Giuffre'nin birlikte çekildiği söylenen 2001 tarihli fotoğraf.

Prens Andrew'ın Epstein ile arkadaşlığı hakkında ne dedi?

Prens Andrew, Epstein ile ilk olarak kız arkadaşı Ghislaine Maxwell aracılığıyla 1999 yılında tanıştığını söyledi ve Epstein'ın özel adasında, Palm Beach, Florida'da kaldığını, özel uçağıyla seyahatler yaptığını kabul etti.

Epstein'ı New York'ta ziyaret etmesinin sebebinin de 'uluslararası iş dünyası hakkında daha fazla bilgilenmek' olduğunu anlattı.

Prens Andrew, Epstein'ı 2006 yılı Temmuz ayında kızı Beatrice'in 18'inci yaş doğum günü partisine de davet etmişti. Ama Prens, aynı yıl Mayıs ayında Epstein hakkında cinsel taciz suçlamasıyla yakalama kararı çıkarıldığından haberdar olmadığını söyledi.

Prens Andrew, o tarihten 2010 yılı sonuna kadar Epstein ile iletişimi kestiğini anlattı. Epstein, 2008 yılında cinsel taciz suçlarından 18 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Prens, 2010 yılı Temmuz ayında cezaevinden çıkan Epstein'ı Aralık'ta New York'taki evinde ziyaret etti.

BBC röportajında 'neden bir cinsel taciz suçlusunu görmeye gittiği' sorulduğunda Prens Andrew'ın yanıtı, "Oraya gitmemin tek sebebi, artık hüküm giydiği için birlikte görülmemizin doğru olmadığını söylemekti" oldu.

Evde birkaç gün geçirip bir de partiye katılan Prens Andrew orada kalmanın 'elverişli' olduğunu söyledi ama 'yaptığının doğru olmadığını' dile getirdi. Prens, aynı partiye katılan birinin 'Rus bir kadından ayak masajı aldığı' iddiasını da reddetti.

Röportajdan sonra Prens Andrew'un Epstein hakkında devam eden FBI soruşturmasında ifade vermesi çağrıları da arttı.

Emily Maitlis'in yargı önüne çıkıp çıkmayacağı sorusuna Prens Andrew, 'yasal tavsiyeler doğrultusunda hareket edeceği' cevabını vermişti.

Prens Andrew, Kraliyet mensubu olarak diplomatik dokunulmazlığa sahip.

Röportaj neden tartışma yarattı?

Prens Andrew'un sorulara verdiği yanıtları samimi ve dürüst bulmayanlar, röportaj vermenin 'doğru bir karar olmadığı' ve sonuçlarının 'halkla ilişkiler felaketi doğurabileceği' yorumlarını yapıyor.

Röportaj yayınlandığı sırada sosyal medyada Prens Andrew'un yanıtlarıyla dalga geçen çok sayıda mizah içerikli paylaşım da yapılmıştı.

BBC'nin Kraliyet muhabiri Jonny Dymond da bu röportajın Prens'e 'çok zarar verdiğini ve adını temize çıkarma fırsatının çok kötü bir şekilde boşa çıktığını' söyledi.

Buckingham Sarayı'nın eski basın danışmanı Dickie Arbiter röportajın 'çok acı verici' olduğunu söyledi.

Arbiter'e göre Prens Andrew, "Buckingham Sarayı'nı çiğneyip herhangi bir tavsiye almadan röportaj vermeyi kabul etmiş olabilir."

Arbiter, "Halkla ilişkiler işinde olan aklı başında herkes, Jeffrey Epstein ile arkadaşlığı ve yaptıklarını televizyon ekranlarında anlatacağı fikrine kesinlikle karşı çıkardı" diyor.

Arbiter'e göre röportaj Prens Andrew'un bazı yardım kuruluşlarıyla ilişkisine de zarar verebilir.

'Röportaj vermek feci bir hata'

Kraliyet mensuplarının biyografilerini yazan Angela Levin de "Prens Andrew'un danışmanlarını dinlemediğini biliyorum. Bu maalesef kibrinin işaretiydi" diyor.

Prens Andrew'a 2004 yılında Çin ziyaret sırasında eşlik eden isimlerden olan bir diğer kraliyet yazarı Catharine Mayer de röportajın 'Epstein'ın kurbanlarını silip geçtiği için korkunç' olduğunu düşünüyor.

Mayer, "Beklediğim kadar kötüydü, belki de beklediğimden de kötü. Bir kere bile Epstein'ın kurbanı olan kadınların adını anmadı" dedi.

BBC'nin eski kraliyet muhabiri Jennie Bond, röportajın Prenses Diana'nın 1995'te BBC Panorama programına verdiği mülakatı anımsattığını söylüyor.

O röportajda Prenses Diana evliliğiyle ilgili ilk defa açıkça konuşmuş ve bu röportaj sonrasında Prens Charles ile resmi olarak boşanmışlardı.

Guardian gazetesine konuşan üst düzey medya avukatı Mark Stephens da Prens Andrew'un tacizden hüküm giyen Epstein hakkında televizyonda röportaj vermeyi kabul etmesinin 'feci bir hata olduğu' yorumunu yapıyor.

Stephens, "Bu strateji ancak, her bir muhtemel soruya tam ve eksiksiz yanıtınız varsa işe yarar. Ama burada ucu açık çok şey var. Eğer sessizliğini korusaydı bu meselenin dışında kalacaktı. Çünkü sadece bir tanık ve diplomatik dokunulmazlığı var. Ayrı özel bir bireydi, şimdi o mahremiyeti ortadan kaldırmış oldu" dedi.