Gündem

Posta kutusuna mermi bırakılan Yeniçağ yazarı Demirağ: Devlet Bahçeli'nin ilanındaki gazeteciler saldırıya uğruyor

"Bana saldıranlar Kılıçdaroğlu'na linç girişiminde bulunanlar arasındaydı"

09 Haziran 2020 12:54
Candan Yıldız

Evinin önünde 2019 yılında saldırıya uğrayan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesiyle ceza alan Yeniçağ gazetesi yazarı Yavuz Selim Demirağ'a mermili tehdit .

Yavuz Selim Demirağ'ın hem evinin hem de iş yerinin posta kutusuna mermi bırakıldı.

Mermi bırakıldığı bilgisini Yeniçağ’daki köşesine taşıyan Demirağ, “Posta kutusuna mermi bırakmak klasik mafya yöntemidir. Gelip, evimin önünde infaz etmeye kalktınız! Susmadım! Susturmanın, sindirmenin, teslim almanın yöntemi ergen çocukların "Aşk mektubu" gibi posta kutusuna "Mektup" yerine "Mermi" koymak ancak ve ancak "Korkaklığın; haysiyetsizliğin, şerefsizlik ve alçaklığın" yansımasıdır” diye yazdı.

Konuyla ilgili T24’e konuşan Yavuz Selim Demirağ, hem evinin hem de iş yerinin posta kutusuna mermi bırakıldığını aktardı. Bir iki gün arayla bırakılan merminin ne anlama geldiğini bildiğini belirten Demirağ, konuyla ilgili suç duyurusunda bulunmadığını söyledi Demirağ, faillerin bulunacağına ya da bulunsa bile etkin soruşturmanın yürütüleceğine inancının düşük olduğunu belirtti. Yeniçağ köşe yazarı Demirağ evinin önünde kendisine saldıranları kendi çabalarıyla bulduklarını, 2 saat sonra serbest bırakıldıklarını, saldırının iddianamesinin hala yazılmadığını hatırlattı. 

Yeniçağ muhabiri Murat Ağırel’in, Ahmet Takan’ın, yine gazetede yazan ve İyi Parti lideri Meral Akşener’in basın danışmanı Murat İde’nin de saldırıya uğradığını hatırlatan Demirağ, “Devlet Bahçeli’nin ilanında yer alan gazetecilerden 36’sı saldırıya uğradı” diye konuştu.

MHP lideri Devlet Bahçeli, 2018’de gazetelere verdiği ilanda bazı gazeteciler, medya kuruluşları, anket firmaları ve akademisyenleri hedef almış, 24 Haziran seçimleri öncesinde MHP’nin oy oranı ile ilgili yorumlar hakkında “Yaptıklarını, yazdıklarını, yıktıklarını, yorumlarını hiç unutmayacağız” demişti.

Evinin önünde 2019 yılında kendisine sopalarla saldıranlardan 6’sından 3’ünün, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na Ankara Çubuk’taki linç girişimine de katıldığını tespit ettiklerini, ancak HTS ( Telefon Sinyalinin Geriye Dönük Kaydı ) kayıtlarına ulaşamadıklarını aktardı.

Sürekli tehdit aldığını da aktaran Demirağ, yazılarından, televizyon programlarında söylediklerinden birilerinin rahatsız olduğunu belirtti.

Araştırmacı gazeteci Uğur Mumcu’yu hatırlatan Demirağ, “Bomba ile havaya uçurdular, Uğur Mumcu öldü mü? Namusu ile gazetecilik yapmaya çalışanları ölümle korkutamazsınız” dedi.

Demirağ' Yeniçağ'daki köşesinde şöyle yazdı:

"O posta kutusuna koyduğunuz mermiyi polise falan teslim etmedim. O polis ki artık siyasi iktidarın kolluk gücü olduğu için güvenlik kameraları önünde, delilleri ile evimin önünde "İnfaz" edilmem anında bile elleri-kolları bağlandı. Emir ile zanlılar 2 saatte serbest bırakıldı, aradan 1 yıl 1 ay geçtiği halde daha iddianame bile yazılmadı. "Niye ölmedin?" diye sorulmadı bile.

"Cumhuriyetin Savcısı" zannettiğimiz görevliler "Şikayetçi misin" diye sormadı bile. HSYK'nın yapısı değişmiş. Hakimler, Savcılar Kuruluna sorduk ne oldu diye cevap yok. Adında "Adalet" ibaresi olan bakanlıktan da ses yok.

Dilekçelerimize, çığlıklarımıza cevap yok. "CİMER'e yazın" diyorlar... Memleketin bunca işi varken "CİMER"i meşgul etmiyorsak, CİMER'e güvenmediğimiz anlamı mı çıkıyor! CİMER'in sahipleri ne de olsa "Geçmiş olsun" bile demedi.

Kimse yol göstermeye falan kalkmasın. Memleketimin sınırlarını asla terketmeyeceğim. Sığınma gibi yola tevessül etmeyeceğim. Bir tek T.C kimliğim var. Farklı pasaport almaya asla niyetim yok. Ön adlarında STK (Sivil Toplum Kuruluşu) olan hiç bir kuruluştan maddi-manevi destek talebim olmadı, olmayacak! Kavgaların, vuruşmaların, dibine kadar dövüşlerin içinden geldik. Kancıklığa, kumpasa da boyun eğmedik. Türkülerin içinden geldik. Pir Sultan'dan, Neşet Ertaş'a, Karacaoğlan'dan, Dadaloğlu'na kadar "İsyan"ın ve "Duygu'nun insanıyız. "Gönül Dağı'ndayız. Buyurun gelin. Yüreğiniz yetiyorsa tırmanın!"