Kiev devlet başkanlığı sarayından çarşamba akşamı (16.09.2015) gelen açıklama ilk önce zararsız görünüyor: Ukrayna, Moskova tarafından desteklenen Ukrayna'nın doğusundaki ayrılıkçılar, ekimde kendi yönetimleri için seçim yapacaklarını duyurduktan sonra Rusya'ya yönelik yaptırım listesini genişletti. Devlet başkanlığı ofisinin internet sitesinde yayınlanan listede tam olarak 100'den fazla firma ve 400 kişi yer alıyor ve aynı zamanda esaslı patlayıcı maddeler yani Batılı gazeteciler de listede. Kısmen Ukrayna'nın doğusunda ayrılıkçıların bulunduğu bölgede haber yapan üç BBC çalışanı da listedeki gazeteciler arasındaydı. Ancak Poroşenko daha sonra Ukrayna Güvenlik Konseyi'nden BBC çalışanlarının listeden çıkarılmasını istedi.
Listenin 72'inci sırasında Alman-Rus Petersburg Diyalogu İdare Kurulu'nda yer alan Alman gazeteci Michael Rutz bulunuyor. 63 yaşındaki Rutz, muhafazakâr haftalık gazete "Rheinischer Merkur"'un eski genel yayın yönetmeni ve ayrıca pek çok ARD belgeselinde yazar olarak da görev aldı. Bunlar arasında Başbakan Angela Merkel (CDU) ve eski Almanya Başbakanı Helmut Kohl (CDU) hakkındaki bir film de yer alıyor. Rutz, film için Kohl ile röportaj da yapmıştı. Ukrayna Devlet Başkanı Poroşenko'nun internet sitesindeki gerekçelendirmesi şöyle: “Rutz, Ukrayna'nın uluslararası çıkarları, ulusal güvenliği, egemenlik ve entegrasyonu konusunda tehlike arz ediyor. Rutz, terör saldırılarını teşvik ediyor ya da Ukrayna vatandaşlarının hakları ve özgürlüğü için bir tehlike.”
Avrupa Parlamentosu Yeşiller Meclis Grup Başkanı Rebecca Harms, Deutsche Welle'ye yaptığı açıklamada, Ukrayna Devlet Başkanı'nın bu tutumunu sert bir şekilde kınadı: “Gazetecilerin Ukrayna içinde ya da dışında haber yapmalarını yasaklama kararı yanlış. Devlet Başkanı Poroşenko büyük bir hata yaptı. Basın özgürlüğü ve ifade çeşitliliği demokrasi için bir önkoşuldur. Bu karar hemen düzeltilmeli. Ukrayna hükümeti eleştirel haberlere de tahammül gösterebilmeli.”
Gizli servis imzası mı var?
Olay, 1,5 yıl önce Bağımsızlık Meydanı Maydan'daki Avrupa bayraklarıyla Batı dünyasının kalbini kazanan -basın özgürlüğü gibi değerleriyle birlikte- Avrupa taraftarı protestoların düzenlendiği kentten gelen bir Kiev darbesi. Yasak listesinin Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko ve danışmanlar kurulu tarafından mı hazırlandığı yoksa 1,5 yıllık savaş sonrası güç kazanan güvenlik güçlerinin ya da Kiev'deki uluslararası gazetecilerin bildirdiği gibi gizli servis SBU'nun bir ürünü mü olduğu belirsiz. Ukrayna'nın devlet yapısının bugüne kadar Rusya yanlısı güçlerin etkisi altında olduğu hep söylenir.
Kiev'in kırmızı çizgileri
Açıkça görülüyor ki geçen haftadan bu yana Kiev'de Poroşenko'nun Batılı partnerlerine de bildirdiği gibi kırmızıçizgiler belirleniyor. Bir tanesi Ukrayna'nın doğusundaki savaş beyleri tarafından aşıldı. 18 Ekim'de ve 1 Kasım'da Donetsk ve Luhansk'taki ayrılıkçı bölgelerde seçimlere gitmek istiyorlar. Bu, şubat ayında Poroşenko ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Francois Hollande'ın arabuluculuğunda imzalanan Minsk Anlaşması'nın da ihlali anlamına geliyor.
7 ay sonra ateşkes
Anlaşmanın sonuçları arasında 1 Eylül'den bu yana yani imzalanmasından yedi ay sonra ilk kez uyulan ateşkes de vardı. Kiev'deki devlet başkanlığı sarayından yapılan açıklamada, Moskova’nın artık Suriye'ye odaklandığı kaydedildi. 24 Ağustos'taki ulusal bayram günü, Ukrayna Devlet Başkanı Kiev merkezinde bir askeri geçit törenine katıldıktan sonra Brüksel'e gitti. Ancak önce Berlin'e uğradı. Almanya başbakanlık binasında Merkel ve Hollande ile bir araya geldi.
Petro Poroşenko'nun yanında aynı zamanda genelkurmay başkanı da oturdu. Ukraynalı bir diplomat, toplantıda düzenli Rus birliklerinin Ukrayna topraklarındaki varlığına dair kanıtlar sunulduğunu kaydetti. Toplantı sonrası Rusya'nın Ukrayna'nın doğusundaki varlığını kınayan iki sayfalık bir belge hazırlandığı belirtildi. Diplomat, “Bu belge Fransa'nın baskısıyla yayınlanmadı” iddiasında bulundu. Bu iddianın doğruluğu belirsiz. Ancak ağustos ayında Berlin'deki toplantı ve Kiev'deki diplomatik coşkunun tek bir noktaya odaklanan pek çok rejisörün yer aldığı bir koreografiye bağlı olduğu çok açık görünüyor: Bir hafta sonra New York'taki pek çok devlet ve hükümet başkanının katılımıyla düzenlenen BM Genel Kurul toplantısı. Aralarında Vladimir Putin de vardı.