Nüfusunun çoğunluğu Katolik olan Polonya'da Anayasa Mahkemesi'nin kürtaja neredeysa tam yasaklama getiren kararını protesto eden kadınlar greve gitti.
1975'de İzlandalı kadınların yaptığı grevden esinlenen Polonyalı kadınlar, 2016 yılında da yine kürtajın meclis gündemine geldiği bir dönemde benzer kitlesel eylemler yapmışlardı.
Ceninde çok ciddi sağlık sorunları olması halinde kürtaja izin veren yasa maddesinin iptaline öfkeyle tepki gösteren kadınların eylemleri yedi gündür sürüyor.
Salı günü Parlamento'da yaşanan arbedeler sırasında muhalefet sıralarından "Bu bir savaş", "Utanın" haykırışları yükseldi.
Polonya'da iktidarda olan Hukuk ve Adalet Partisi lideri kararın değiştirilemeyeceğini söyledi.
Başbakan yardımcısı görevinde olsa da perde arkasında iktidarın gerçek lideri olarak görülen Jaroslaw Kaczynski, protestoların Polonya'yı yok etme girişimi olduğunu söyledi ve halkı Katolik Kilisesi'ni ve ulusun varlığını "savunmaya" çağırdı.
Geçen Perşembe günü Polonya Anayasa Mahkemesi, iktidardaki milliyetçi Hukuk ve Adalet Partisi'nden bir grup milletvekilinin geçen yıl yaptığı başvuruyu haklı bularak, ülkede kürtajı sınırlı da olsa mümkün kılan az sayıdaki yasal kriterden birini daha kaldırmıştı.
Bu karar, bundan sonra kürtajın sadece tecavüz, ensest ya da annenin hayatının tehlikede olması amaçlarıyla yapılabileceği, ama ceninin ciddi sağlık sorunları olması durumunda yapılamayacağı anlamına geliyor.
Resmi gazetede yayımlandıktan sonra yürürlüğe girecek olan mahkemenin kararına itiraz da edilemiyor. Karar henüz resmi gazetede yayımlanmış değil.
Polonya'da yayımlanan Gazeta Wyborcza adlı gazetenin yaptırdığı kamuoyu yoklaması, halkın yüzde 59'unun kürtajla ilgili yeni kısıtlamanın fazla ileri gittiği görüşünde olduğunu gösteriyor.
Kadın eylemlerinde son durum
İzlanda'lı kadınların 1975'teki genel grevinden esinlenen kadın hareketi, okullar ve işyerlerine gitmeme ve ev işlerini yapmayı reddetme kararı aldı.
Bunun benzeri bir eylem 2016 yılında da yapılmış, parlamento gündemindeki kürtajı kısıtlayan yasa teklifi karşısında yas ifadesi olarak siyahlar giyinmiş binlerce Polonyalı kadın sokaklara dökülmüştü.
Salı günü muhafazakar meclis başkanının greve giden kadınların sembol olarak benimsediği kırmızı şimşek görselinin Nazi gençlik örgütünün sembolüne benzediğini söyledi.
Bunun ardından, parlamentodaki merkez ve sol partilerden milletvekilleri, Başbakan Mateusz Morawiecki'nin konuşmasını kürtaj talebini destekleyen dövizler ve sloganlarla protesto ettiler.
Solcu milletvekillerinden Agnieszka Dziemianowicz-Bak BBC'ye "Sokakları dolduran göstericilerle ve kadınların, doğurganlıkları üzerinde tam söz sahibi olmaları konusunda gerçek bir toplumsal tartışma talebiyle dayanışmaya çalıştık" dedi.
Hukuka uygunluk tartışması
Başbakan Yardımcısı Kaczynski, Facebook'a koyduğu bir video mesajında "Anayasa çerçevesinde başka türlü bir karar alınamazdı. Yasallık konusunda tamamen haklı zeminde olduğumuzu hatırlamalıyız" dedi ve Polonyalıları kiliseyi ve ulusu korumaya çağırdı.
Muhalefetteki Yurttaş Koalisyonu'nun lideri Borys Budka ise buna, "nefret, iç savaş kışkırtıcılığı ve parti gücünü yurttaşlara saldırı amacıyla kullanmanın suç olduğunu" söyleyerek yanıt verdi.
Daha önce Başbakan Morawiecki gösterilerin son bulması çağrısı yapmış, sokaklara dökülenlerin koronavirüs salgınının oluşturduğu riskleri gözardı ettiğini söylemişti.
Başbakan "Tercih özgürlüğü (kürtaj konusunda) gerçekten temel bir konu ama tercih hakkını kullanabilmek için önce hayatta kalmak gerektiği konusunda hemfikir olmalıyız. Ölen biri tercih hakkını kullanamaz" diye sürdürmüştü.
Polonya'daki kürtaj tartışmaları
Kürtaj, Polonya'da kamuoyunu derinden bölen bir konu.
Ülkede kürtaj son değişiklikten önce de Avrupa'daki en katı yasalara tabiydi.
2014 yılında CBOS araştırma merkezi tarafından yapılan bir kamuoyu yoklamasında, görüşleri alınan Polonyalılardan yüzde 65'i kürtaja karşı çıkmış, yüzde 27'si kabul edilebilir bulmuş, yüzde 8'i ise kararsız olduklarını söylemişlerdi.
Fakat yıllardır yapılan bütün kamuoyu yoklamalarında, halkın çoğunluğu net bir farkla bu konudaki kısıtlamaların gevşetilmesinden yana görünüyor.
Polonya'da yılda ortalama 1000 yasal kürtaj yapılıyor fakat kadın grupları gizlice ya da yurt dışında yapılan kürtaj sayısının 80 bin ila 120 bin arasında olabileceğini tahmin ediyor.
Gözlemciler, hükümetin ve iktidar partisinin, aynı zamanda ülkenin güçlü kurumlarından Katolik Kilisesi'ne alışılmadık ölçüde sert bir eleştiri dalgasına da yol açan son protestoların kitleselliği karşısında şaşkınlık içinde olduğunu söylüyor.
Kilisenin genç kuşaklar üzerindeki etkisi azalırken, protesto eylemlerine çok sayıda genç kadının katıldığı da dikkat çekiyor.
Pazar günü yapılan eylemler kiliseleri hedefledi ve bazı kiliselerde ayinler yapılamadı.
Bütün bunlara ek olarak, hükümetin değişiklikleri parlamentoda tartıştırmadan ya da kamuoyuna danışmadan hızla geçirmesinin de tepkilerin artmasında rol oynadığı belirtiliyor.