Kocaeli Barosu Başkanı Bahar Gültekin Candemir, 'Savunma Yürüyüşü'ne gerçekleştirilen polis müdahalesine ilişkin “Bugün genç bir polise 'biz sizin için de varız' dedim. Bir yere gitmiyoruz. Bu hukuksuzluğa karşı dik durmazsak avukatlar olarak vatandaşın adalet ihtiyacına nasıl yanıt verebiliriz?” dedi.
RS FM'de Atilla Güner'le Akşam Postası programına konuk olan Candemir, engellenen yürüyüşü ve barolarla ilgili yasa çalışmasını değerlendirdi.
TIKLAYIN - Ankara'ya girişlerine izin verilmeyen baro başkanları oturma eylemine başladı
Barolarla ilgili yasa çalışmasına tepki gösteren ve “Savunma yürüyor” sloganıyla 19 Haziran günü yürüyüşe geçen baro başkanları, Ankara girişinde polis engeline takılmıştı. Kocaeli Baro Başkanı Bahar Gültekin Candemir, konuya ilişkin şunları söyledi:
"Anıtkabir için biz randevu almıştık, Feyzioğlu gitti"
''Ankara–Eskişehir yolunda, bugün yürüyüşün başlayacağı yerde polis barikatları arasında fiili gözaltında bekliyoruz. Yaklaşık 60'a yakın baro başkanı yürüyüş gerçekleştirdi. Bir seremoni yapacaktık, Ankara Barosu başkanıyla buluşup şehrin içinden birkaç km yürüyüp Anıtkabir'e gidip Atamızın huzuruna çiçek koyacaktık. Pandemiden dolayı resmi tören yapılamıyor o yüzden Anıtkabir için biz randevu almıştık, hiç önemli değil TBB Başkanı Metin Feyzioğlu Anıtkabir'e gitti.
"Yürüyen Cumhuriyet'in baroların başkanları olarak maalesef bizi kriminalize edecek sözler sarf etmişti daha önce katıldığı bir tv programında. Biz o gün büyük bir üzüntüyle izledik. TBB Başkanı ekrana çıkıyor önce yürüyebilirler diyor, sonra 3 baroyu da hedef göstererek, kriminalize bir takım örgütlerle ilişkilendiren cümleler kuruyor.
"Davet değil randevu"
"Metin Feyzioğlu, 19 Mayıs ve 1 Haziran'da 80 baronun ve kendisinin de imzasını taşıyan demokratik hak kullanımını da ihtiva eden metinleri inkar ediyor. Adalet Bakanlığı'na biz de gittik. 200 Milletvekilinden kendisi randevu almıştı ama kendisi gelmedi baro başkanları gitti ve siyasi partilerin tüm grup başkanlarıyla görüştük. Bizim görüşme yaptığımız günlerde dahi kamuoyunda bazı Milletvekillerinin açıklamalarını üzüntüyle izledik. Şunu söylediler; davet ettik gelmediler. Onlar davet etmedi, biz randevu aldık ve bu randevuları hepsini baro başkanları olarak aldık iki Milletvekili ve Adalet Bakanlığı hariç. Adalet Bakanlığı görüşmesine Metin Feyzioğlu da geldi.
"Böl, parçala, yönet projesiyle etkisizleştirilmeye çalışılıyoruz"
"Biz bu ülkede yaşayan tüm yurttaşlarımız savunma hakkını temsil eden yegane makamlarız. Biz savunma hakkını temsil ederken cübbeyi giyerken ki onurumuzdur bizim için cübbe. Kamu kurumu niteliğindeki meslek odalarımızın teminatıyla bu görevleri yapıyoruz. Türkiye'ye demokrasi getirmek adına en demokratik seçim sistemine sahip olan barolara maalesef bir takım baroların açıklamaları gerekçe gösterilerek böl, parçala, yönet projesiyle etkisizleştirilmeye çalışılıyoruz. Vatandaşın savunma hakkı birinci kuşak haktır, hak arama özgürlüğü adil yargılanma hakkının yegane temsilcisi de barolardır, avukatlardır. Avukatların dahil olmadığı yasa değişikliği çalışmaları kapılar ardında yapılıyor. Biz görüştük, diyalog kurduk yapmayın dedik anlattık. TBB Başkanımız bu açıklamaları yapmak yerine kendi imza koyduğu o bildirgelerdeki imza inkarı yerine 2014 yılında yaptığımız Barolar Birliği'nin yaptığı taslağı çıkartın şunu diyemiyor."
"Milletvekillerine 'Bu bizim meselemizdir, gelmeyin' diyerek yola çıktık"
"Bahçeli sanıyorum farklı bir bilgilendirmeye muhatap olmuş. Siyasetle hiç alakası olmayan, yola çıkarken arayan değişik siyasi parti Milletvekillerine 'hayır, teşekkür ederiz desteğiniz için ama bu bizim meselemizdir, gelmeyin' diyerek biz bu yola çıktık.
"Polisler Gaziantep Baro Başkanı'nın kafasına vurdular kaşına geldi, beni de ittiler. Biz burada darbeye, engellemelere maruz kaldık. Bugün genç bir polise dedim ki 'biz sizin için de varız'. Biz herkes için varız."