Gündem

Polis tarafından öldürülen Ethem Sarısülük'ün avukatı: İç hukuk, ‘tükenmeden’ tükendi!

"İktidar mesajı verdi, polis doğrudan cinayet işleyecek hale geldi, yargı onadı"

15 Nisan 2019 11:32
Gezi parkı eylemleri sırasında Ethem Sarısülük’ü öldüren polis Ahmet Şahbaz, 15 bin lira ile cezalandırıldı. Aile sonucu, “Biliyorduk ama yine de bir kez daha yaralandık” diye değerlendirirken, davanın avukatı Kâzım Bayraktar karara, “İktidar mesajı verdi, polis doğrudan cinayet işleyecek hale geldi, yargı onadı. Bu politika ilan edildi” diye tepki gösterdi. Bayraktar, “Aslında iç hukuk yolları tükenmeden, tükendi. AYM’nin siyasal baskılara boyun eğip kararı bozmasını düşünmüyoruz” dedi. 
 
 
Birgün'den Erk Acarer'in haberine göre, Ethem Sarısülük’ün abisi Mustafa Sarısülük kapanan davayı şu ifadelerle değerlendirdi:
 
“Bildiğimiz için çok şaşırmadık ama yine de içimiz bir kez daha yandı. Uygun ceza biraz olsun vicdanları rahatlatacaktı. Mücadeleyi sadece Ethem ya da kendimiz için değil aynı zamanda ceberut devlet ve siyasi iktidar tarafından tüm ezilenler, yok sayılanlar adına yürütüyorduk.”

“Bu bir ödüldür. Yargıtay, vermiş olduğu bu vahim, tehlikeli kararla, kolluğa, ‘Bundan sonra hak arayana karşı, korkmadan, görevinizi yerine getirin, gerektiğinde silahınızı kullanıp insanları öldürün, ‘hukuk’ arkanızda mesajı verdi. Bunu kurumsallaştırdı.”

Sarısülük, “Cinayet kameraların önünde gerçekleşti ve bütün dünya izledi. Yargıçların verdiği kararın önemi yok. Halkın vicdanında Ahmet Şahbaz’ın cezası zaten verildi” ifadelerini kullanırken, Anayasa Mahkemesi’nden de (AYM) bir sonuç beklemediklerini dile getirdi.

Dava avukatlarından Kâzım Bayraktar da, “Bir ay içinde AYM’ye başvuru yapacağız ancak görünen o ki iç hukuk yolları tükendi. Henüz tükenmeden tükendi” dedi ve ekledi:

“Çünkü AYM’nin de davada beklediğimiz ölçüde adil bir karar vereceğini düşünmüyoruz.”

Bayraktar bu olumsuz düşüncenin nedenini şöyle temellendirdi:

"İktidar, kolluğun halka karşı işlediği şiddette cezasızlık politikası uyguluyor. Bu eskiden beri böyle olsa da özellikle Gezi’den sonra farklı bir notaya ulaştı. Polisin eli; Kemal Kurkut örneğinde olduğu üzere kaçan bir genci vuracak, hatta 25 yaşındaki Dilek Doğan’ı gece yarısı ailesinin gözü önünde öldürecek kadar rahatlatıldı. Garanti sağlandı. İktidar mesajı verdi, polis doğrudan cinayet işleyecek hale geldi, yargı onadı. Bu politika ilan edildi.”

‘KATİLİN AVUKATI MAHKEMEYİ TEHDİT ETMİŞTİ’

Bayraktar, Sarısülük davasının, cezasızlığın nasıl işlediğini göstermesi açısından emsal olduğunu da şu sözleriyle aktardı:

“İlk yargılanmada polise 7 yıl 9 ay 10 gün hapis verilmişti. Erdoğan çıkıp, ‘Paralel yargı polisimize işte bu kadar ceza verdi’ diye konuştu. Hemen ardından, dosya savcısı cezaevine atıldı. Mahkeme heyeti başkanı hakim sürgün edildi. İkinci yargılamada, Aksaray’daki bir duruşmada polisin avukatı, mahkeme heyetine parmak sallayarak,‘Ceza verirseniz siz de bedel ödersiniz” dedi, üstelik bu tehditin kayıtlara geçmesini istedi.”

Ne olmuştu?

• 1 Haziran 2013’te Kızılay’daki Gezi Direnişi’nde polis Ahmet Şahbaz tarafından başından vurulan Sarısülük, doğum günü olan 14 Haziran’da yaşamını yitirdi. 

• Emniyet tarafından saklanan Şahbaz, 24 Haziran 2013’teki ifadesi sonrası “meşru müdafaa” gerekçesiyle serbest kaldı.

• Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlayan davaya peruk, takma bıyık ve gözlük takarak gelmesi tepki çekti.

• 7 Temmuz 2014’te tutuklanan, 3 Eylül 2015’te tahliye edilen Şahbaz’a dava sonunda 7 yıl 9 ay 10 gün hapis cezası verildi. 

• Yargıtay kararı bozdu. Dosya güvenlik gerekçesiyle Aksaray 1. Ağır Ceza Mahkemesi gönderildi. Burada tekrar yargılanan sanık duruşmalara getirilmedi.

 

• Sonuç olarak ‘taksirle ölüme neden olmak suçundan’ 10 bin 100 TL adli para cezası verildi. Bu paranın emniyette polis memurlarından toplanan para ile ödeneceği iddia edildi.

• Yargıtay 1. Ceza Dairesi, cezayı az bularak kararı bozdu ve ceza 15 bin 200 TL’ye çıkarıldı ve bu haliyle onandı. Böylece karar kesinleşti.