İspanya'da muhalefetteki sol parti Podemos'un lideri Pablo Iglesias, Katalonya Özerk Bölgesi'ndeki bağımsızlık referandumu sonrası yaşananların ardından, "İspanya'nın AB içindeki bir Türkiye'ye dönüşmesine şahit olabileceklerini" söyledi.
İtalyan Corriere della Sera gazetesine konuşan Iglesias, "Katalan tarafının tek taraflı olarak bağımsızlık ilan etmesi ve merkezi hükümetin öngörülebilir sert tepkisiyle, İspanya'nın AB içindeki bir Türkiye'ye dönüşmesine şahit olabiliriz" dedi.
39 yaşındaki Iglesias, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir sabah uyanıp karşımızda Erdoğan'ınki gibi, demokratik bir görüntü sergileyen ancak gerçekte otoriter ve baskıcı olan bir hükümet bulabiliriz."
Iglesias'ın bu sözleri Corriere della Sera'nın baş sayfasından "Tek taraflı eylemlerle Türkiye'ye dönüşürüz" başlığıyla yayımlandı.
Katalonya'daki referandum sonrası Madrid ve Barcelona yönetimleri arasındaki gerginliği değerlendiren Pablo Iglesias, "Yeni bir iç savaşın eşiğinde miyiz?" sorusuna ise şöyle yanıt verdi:
"İspanya'yı Yugoslavya gibi görmüyorum ama eğer Barcelona'da demokratik şekilde seçilmiş temsilciler hapse atılırsa bu bir dram olur. Bu siyasi-kurgu değil. Mossos d'Esquadra (Katalonya Emniyet Müdürü) isyana teşvikten 15 yıl hapis riskiyle karşı karşıya."
Podemos lideri, taraflar arasında arabuluculuk yapabilecek isimlerin görüşüldüğünü, bunların arasında eski başkanlar, dini temsilciler ve uluslararası figürlerin de yer aldığını açıkladı. Iglesias "Neyse ki Katolik Kilisesi de arka planda bunun için çalışıyor" dedi.
Iglesias ayrıca, "İspanyol demokrasisini kurtarmak için PP'nin (Başbakan Mariano Rajoy'un liderliğindeki Halk Partisi) muhalefete getirilmesi gerekli. İktidarı, yolsuzluğa karışmış politikacılarını korumak için kullandılar ve Katalanlarla yaşanan çatışmayı bir sis perdesi olarak kullandılar. Siyaseti, Barça ile Real Madrid arasındaki bir derbiye dönüştürdüler. Katalonya, İspanya'dan değil Rajoy hükümetinden uzaklaşmak istiyor" diye konuştu.
Iglesias, İspanya Kralı 6. Felipe'nin referandum sonrası yaptığı konuşmayı da şu sözlerle eleştirdi:
"Kral'ın Salı akşamki konuşması tarihi bir hataydı. İspanya'nın değil de Halk Partisi'nin kralı gibi konuştu. Seçilmemiş bir devlet lideri tarafsız bir rol üstlenmelidir ve herkese hitap etmelidir."