Gündem

PODEM'in raporundan: Dindar ebeveynlerin yüzde 85'i "Kutlu Doğum Haftası kutlanmalı" diyor

"Zorunlu mu olsun, seçmeli mi' tartışması çocukları din dersinden soğutuyor"

29 Mayıs 2017 17:31

Kamusal Politika ve Demokrasi Çalışmaları Derneği (PODEM) tarafından hazırlanan "Eğitimde Çoğulculuk ve İnanç Özgürlüğü: Yetişkinlerin ve Çocukların Gözünden Okullarda Din Dersleri ve Dinin Görünümleri" başlıklı rapor, kamuoyu ile paylaşıldı. 

Dindar ebeveynlerin yüzde 85'inin "Kutlu Doğum" kutlamalarını desteklediği ifade edilen raporda, bu kutlamaların diğer dindar ebeveynler tarafından ise "abartılı" bulunduğu kaydedildi. 

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki cunta yapılanması tarafından düzenlenen darbe girişiminin ardından ileri sürülen "Kutlu Doğum Haftası, 'FETÖ'nün projesidir" iddiası, tartışmalara neden olmuştu. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, söz konusu iddiaya şöyle tepki göstermişti:

"Şimdi hapishanede olan eski bir köşe yazarının yazdığı yalan yanlış bir gazete haberine dayanarak bunu söylüyorlar. Bu haftanın onlar tarafından icat edildiğini, daha da vahimi o ihaneti bu topluma yapan insanın doğum gününü kutlamak için bunu kullandıklarını, Diyanet'i de bu yönde kullandıklarını iddia ediyorlar. Doğrusu bir akıl tutulmasıyla izah edebilirim. Bunu kabul etmek mümkün değil."

"Zorunlu mu olsun, seçmeli mi' tartışması, çocukları din dersinden soğutuyor"

Rapor, Norveç Helsinki Komitesi İnanç Özgürlüğü Girişimi’yle birlikte, Yaşama Dair Vakıf (YADA) ve Gündem Çocuk Derneği’nin katkılarıyla hazırlandı; İstanbul, Ankara, Kayseri ve Diyarbakır’da yaşayan farklı inanç gruplarından ve farklı dini pratik seviyelerine sahip toplamda 124 ebeveynle mülakatlar gerçekleştirildi. Çocuklarla yürütülen saha çalışmasında ise yine farklı inanç gruplarından toplam 38 lise öğrencisiyle atölye çalışmaları ve birebir görüşmeler yapıldı.

"Seçmeli dersler" konusunda çocuklara "seçme" hakkının tanınmadığı belirtilen raporda, bu durumun her kesim tarafından "sorun" olarak görüldüğü vurgulandı; çocukların bunu kendi iradelerine karşı bir hamle olarak gördüğü ifade edildi. Söz konusu rahatsızlık, PODEM raporunda kendine şöyle yer buldu:

"Sünni dindar kesimden gelen çocuklar dışındaki kimliklerde, okulların seçmeli ders paketleri hazırlayıp, seçmeli din derslerini seçilmesi zorunlu dersler arasına yerleştirmesi ayrıca bir rahatsızlık yaratıyor. Yine sıklıkla dile getirilen kısıtlı tartışma ortamı çocukları sadece din derslerinden değil, diğer derslerden de soğutuyor. Çocuklar ezber ve aynı kalıplar içerisinde sunulan derslerdense kendilerini hayata hazırlayan ve hayatın farklı alanlarında karşılaşacakları problemleri çözmeyi öğretecek dersler istiyor."

Raporda, farklı inanç gruplarında yer alan çocukların "seçmeli din dersi"yle ilgili olarak dile getirdikleri görüşler de paylaşıldı:

“Resmi olarak alıyoruz ama ben seçmedim, zorunlu olarak görüyoruz. Bizim adımıza seçilmiş dersler.” (Çocuk, Sünni dindar grup, İstanbul

“Kâğıt geliyor, altında dört tane beş tane ders yazıyor, kâğıtta da dört tane ya da beş tane ders seçeceksiniz yazıyor.” (Çocuk, Sünni dindar grup, İstanbul) 

“Seçme hakkı bizim olan ama bizim seçmediğimiz dersler geliyor aklıma.” (Çocuk, Alevi grup, Ankara

“Seçemediğim bir ders geliyor. Sözde seçmeli olarak devletin bize tanıdığı, bir türlü seçemiyorsun, girdim internete bir tane seçebiliyorsun, seçmediğinde dersten kalıyorsun… seçmeli olmayan seçmeli ders...” (Çocuk, Gayrimüslim grup, İstanbul) 

"Bence din diye bir ders olmamalı sadece dinden ibaret olan. 'Diğer kitaplar değiştirildi bizimki değiştirilmedi' gibi de değil. Tarihini anlatacak onun bize. Kitapta gerçekten ne yazdığını anlatacak, ezberletmeden anlatacak yani. Ve onun dışında etik gibi yani ahlak anlatacak bize, hak anlatacak mesela. Ama bizde 'islamın şartı beştir' bu yani, bu kadar. Bunu görüyoruz çok sıkıldık." (Çocuk, En az dini pratiklere sahip grup, Ankara)

"Dindar olmayan kesimden gelen çocuklar inançlı olmayanların tercihlerine saygı duyulması ve eğitim politikalarının ve öğretmen/idareci yaklaşımının buna göre şekillendirilmesi gerektiğini düşünüyor" denen raporda, Alevi çocukların okulda Zülkifar takmasının sorun yaratabildiği hatırlatıldı; "Dolayısıyla inanç özgürlüğü bilinci kendi yaşadıkları ayrımcılıklar nedeniyle çok güçlü" görüşüne yer verildi.

Raporun "Değerlendirme ve sonuç" bölümünde, çeşitli kesimlerden çocukların "din" derslerinden memnun olmadığı ifade edildi. 

"Özellikle Alevilerle yapılan saha çalışmalarında din derslerinin baskı, ayrımcılık ve dışlanma yarattığı ve bu çocukların okul yönetimindeki yetişkinlerin tutumları karşısında çatışma ya da içine kapanma gibi savunma mekanizmalarıyla yanıt verdikleri gözlemleniyor" ifadesi kullanılan raporda, çocuk gelişimi ve psikolojisi konularında ivedilikle yeni politikalar geliştirilmesi gerektiğinin altı çizildi. 


Özge Genç, Demet Taşkan, Ulaş Tol ve Mine Yıldırım'ın imzalarıyla yayınlanan raporun tam metni için tıklayın