PKK operasyonunda gözaltına alının 8 kişilik merkez komite örgüte rapor hazırlarken yakalandı.
Terör örgütü PKK'nın Türkiye Meclisi'ni oluşturup örgütün yasadışı faaliyetlerini yönetip yürüttükleri gerekçesiye gözaltına alınan 53 kişi içindeki 8 kişilik merkez komitenin, 29 Mart yerel seçimleri hakkında PKK'ya rapor hazırlarken polis baskınında yakalandıkları ortaya çıktı. Şüphelilerin `parti çizgisinden sapma' gerekçesiyle 29 Mart yerel seçimlerinden önce 7 belediye başkanını sorgulayıp örgüte rapor ettikleri de belirtildi.
PKK'nın Türkiye Meclisi yapılanması içinde yer alarak Diyarbakır merkezli olmak üzere Güneydoğu ağırlıklı faaliyet yürüttükleri gerekçesiyle gözaltına alınanların sayısı 53'e yükseldi. Operasyon kapsamında İzmİr'de dün yakalanan 1 kişi de Diyarbakır'a getirilirken, 43 kişinin avukatlar nezaretinde ifadelerinin alınması ile ele geçirilen bilgiyar kayıtları, CD'ler ve evrak ve belgelerin de incelenmesi sürüyor. Yönetici oldukları ileri sürülen şüphelilerden 2'sinin 2007 yılı içerisinde Irak'ın Erbil kentinde PKK'nın Kandil Dağı'ndan gelen terör örgütünün 2 yöneticisiyle görüştükleri, yine pasaportlarına el konulan şüphelilerden biri de Avrupa'ya giderek burada PKK'nın eski cezaevleri genel sorumlusu olan Sabri Ok ve KONGRA-GEL Başkanı Zübeyir Aydar'la görüştükleri ileri sürüldü.
Buluşma nedenleri
PKK'nın Türkiye Meclisi'nin yönetici konumundaki 8 kişinin Diyarbakır'ın Elazığ Caddesi üzerindeki Diyar Galeria binasındaki 12 numaralı dairede toplantı halindeyken, polis baskınına uğradıkları belirtildi. Bu kişilerin 29 Mart'ta yapılan yerel seçim sonuçlarını değerlendirmek ve bunu eksiklikleri ve hatalarını PKK'ya sunmak üzere rapor hazırlamak için birarada oldukları kaydedildi. Yöneteci konumundaki kişilerin özellikle son 2 yılda PKK'dan gelen direktifler doğrultusunda Abdullah Öcalan'ın sağlık koşulları, fiziki şartları ve zehirlendiği yönündeki iddialarla ilgili belediye başkanlarını kamuoyu oluşturmaya zorladıkları, belediye başkanlarına Abdullah Öcalan'ın durumuna dikkat çekmek üzere kendi inisiyatifleri dışında basın açıklaması yaptırdıkları bildirildi.
8 kişilik merkez komitenin `parti çizgisinden sapma' gerekçesiyle 29 Mart yerel seçimlerinden önce adları açıklanmayan 7 belediye başkanını da sorgulayıp örgüte rapor ettikleri belirtildi.
Belediye başkanlarına baskın
Şüphelilerin belediyelerde Kürtçe başta olmak üzere farklı dil ve lehçelerde de hizmet verilmesi yönünde çalışma yapılması için örgütten gelen direktifleri belediye başkanlarına verdikleri belirtildi.
PKK'nın Türkiye Meclisi yöneticilerinin 65 Kürt derneğini biraraya getiren Almanya Kürt Dernekleri Federasyonu'nun (YEK-KOM) ile Roj TV'yi destek vermek için düzenlenen gece ve etkinliklere belediye başkanlarını gönderdikleri kaydedildi. Şüphelilerin, Roj TV'nin kapatılmaması için Danimarka Başbakanı'na mektup gönderilmesi için belediye başkanları üzerinde baskı kurdukları, karşı çıkanların ise kendi iç disiplin komisyonu tarafından savunmalarını aldıkları belirtiliyor.
İşçilerden zorunlu bağış
Özel yetkili 5 savcı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, Diyarbakır Büyükşehir ve ilçe belediyelerinde çalışan işçilerin ücretlerinden yıllık 500 TL yapılan kesinti ile ilgili 2 yıl önce Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturma dosyası da bu soruşturma ile birleştirildi. Gözaltına alınan `Türkiye Meclisi' yapılanmasındaki yöneticilerin belediye işçilerinden bağış adı altında istekleri dışında ücretlerinden kesinti yaptıkları, elde edilen bu paraların her yıl örgüte aktarıldığı, karşı çıkıp para vermek istemeyen belediye çalışanlarının ya görev yerlerinin değiştirildiği, ya da iş akidlerinin feshedildiği kaydediliyor.
İşçilerden yapılan kesintilerle ilgili 2 yıl önce yürütülen bu soruşturma kapsamında isim listesi Başsavcılık kayıtlarında bulunan belediye işçileri ile ilgili dosya da bu soruşturma evrakıyla birleştirildi. Açılacak olan davada işçiler `Mağdur-müşteki' olarak iddianamede yer alacak.
Temayül yoklaması yaptılar
29 Mart yerel seçimlerinde ise PKK'nın beklentilerine cevap olamayan bazı belediye başkanlarının ise ikinci dönem tekrar aday gösterilmedikleri, aday başvurularının bu komisyon tarafından geri çevrildiği, yine seçimlerde aday belirlemesi için ismi ön plana çıkan kişilerle ilgili `Temayül yoklaması' adı altında yakınlarını PKK saflarında kaybeden ailelerin belirlediği isimlerin belediye başkanlığı, il genel meclisi ve belediye meclis üyelikleri için aday gösterildikleri kaydedildi. Yapılanma içinde yer alan bu kişilerin Diyarbakır'da mahalle muhtarlıklarıyla ilgili de çalışma yürüttükleri kaydediliyor. Bu yapılanmanın ayrıca PKK'nın çeşitli dönemlerde ilan ettiği ateşkeslere ilişkin belediye başkanları ve DTP'li milletvekilleri aracılığıyla kamuoyu oluşturulmasına yönelik baskı kurdukları bildirildi.
`Türkiye Meclisi' gibi Meclis sistemine göre faaliyetlerini yürüten PKK'nın Almanya'daki siyasi kolu (YEK-KOM) ve Avrupa Kürt Dernekleri Konfederasyonu (KON-KURD) yöneticileriyle şüphelilerin doğrudan faaliyet içerisinde oldukları kaydediliyor. Şüphelilerden bazılarının yine Avrupa'da PKK'ya finans sağlama faaliyeti içinde olduğu bildirilen Kürt Kızılay'ı (Heyv'a Sor) yöneticileriyle telefon görüşmesi yaparak irtibat halinde oldukları kaydedildi.