Çözüm süreciyle birlikte son iki yılda Doğu ve Güneydoğu’da yapılan 14 PKK mezarlığı, çatışmaların tekrar başlamasının ardından hedef haline geldi. CHP, mezarlıkların hedef alınmasının bölgede infial yaratabileceğini soru önergesiyle TBMM gündemine getirirken HDP “evlatlarının mezarlarını tahrip etmenin halk için isyan sebebi olduğunu” dile getirdi. “Mezarlıkların değil, mühimmat deposu gibi kullanılan çevredeki yapıların hedef alındığını” öne süren hükümet temsilcilerinin açıklamalarını ise, bazı operasyonlardan sonra ortaya çıkan tahrip edilmiş mezar görüntüleri doğrulamıyor.
PKK, Abdullah Öcalan’ın 2013 Diyarbakır Newroz’unda okunan mesajıyla ateşkes ilan etti. Bu süreçte PKK, daha önce çatışmalarda hayatını kaybeden ve gömüldükleri yerleri tespit ettiği üyelerini bulunduğu yerlerden çıkararak, köylülerle birlikte inşa ettiği 14 mezarlığa defnetti. Geçen yıl ki Kobanê’de IŞİD’e karşı savaşta yaşamını yitirenler de bu mezarlıklarda toprağa verildi.
Mezarlıklardan haberdar olan ancak çözüm süreci nedeniyle kayıtsız kaldıkları belirtilen yetkililer, bu alanlara ilişkin ilk adımı, geçen yıl Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Yolçatı (Sisê) köyünde attı. "Şehit Amed ve Şehit Hêvîdar” adı verilen mezarlık girişine PKK’nın silahlı kanadının kurucularından Mahsum Korkmaz’ın anıtının konulması, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nı harekete geçirdi.
“PKK propagandası yapıldığı” gerekçesiyle soruşturma başlatan savcılık, Lice Sulh Ceza Mahkemesi'nden heykele “suç eşyası” olduğu gerekçesiyle el konulmasını talep etti. Savcılığın talimatı üzerine mezarlığa yapılan operasyonda anıt sökülürken, çıkan olaylarda 24 yaşındaki Mehdi Taşkın adlı yurttaş yaşamını yitirdi.
Bakanlık talimatı: Yönetmeliğe aykırı defne engel olun
Bu olaydan sonra İçişleri Bakanlığı, mezarlık yerlerinin belirlenmesi ve defin işlemleri hakkında bir yönetmelik hazırladı. Dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler imzasıyla valiliklere gönderilen yönetmelikte, Sağlık Bakanlığı’nın "Mezarlık Yerlerinin İnşası ile Cenaze Nakil ve Defin İşlemleri Hakkında Yönetmelik"te yer alan hususlar anımsatıldı.
“Mezarlık olarak seçilmiş yerlerden başka yerlere cenaze defninin Hıfzıssıhha Kanunu'nda belirtilen haller dışında kesinlikle yasak olduğu” bildirilen genelgede, “gömme izin belgesi bulunmayan cenazelerin mezarlığa kabul edilemeyeceği” vurgulandı. “Yeni alanların defin için uygun olup olmadığına, su kaynakları, meskenlere mesafesi, hakim rüzgârın yönü, arazi ve ulaşım imkânları gibi şartlar da göz önüne alınarak mezarlık yeri seçimi komisyonunun hazırlayacağı rapora göre il veya ilçe hıfzıssıhha kurullarınca karar verileceği” belirtilen genelgede, “mezarlık yeri seçimi için il merkezlerine bağlı belediye ve köylerde valiliğe, ilçeye bağlı belediye ve köylerde ise kaymakamlığa müracaat edilmesi gerektiği” belirtildi. Genelgede, “mezarlık olarak belirlenmemiş yerlerde, yönetmeliğe aykırı defin yapılmasına izin verilmemesi” de istendi.
“Mezarlık çevresindeki yapılar yıkılsın” genelgesi
Bu yönetmeliğin yeterli, olmadığına kanaat getiren İçişleri Bakanlığı, çözüm sürecinin askıya alınması ve tekrar başlayan çatışmaların ardından bu yıl ikinci bir genelge yayımladı. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki Ağrı, Bitlis, Diyarbakır, Mardin, Siirt, Şırnak ve Tunceli valiliklerine geçtiğimiz aylarda talimat verildiğini duyuran bakanlık, 14 mezarlığın çevresindeki yapıların yıkılmasını istedi.
3 ayda 9 yıkım
Bu talimat üzerine son üç ay içinde Tunceli merkez Alacık köyü, Kars Kağızman, Mardin Nusaybin, Ardahan Göle, Muş Varto, Bitlis Olek köyü’, Şırnak Cudi Dağı, Ağrı Dağı ve Diyarbakır Lice’de PKK mensuplarının gömüldüğü toplam 9 mezarlık çevresindeki yapılar, iş makineleri, havan topları ve F16’lar tarafından bombalarla tahrip edildi.
Lice’ye özel operasyon
Üç ay içerisinde yapılan operasyonların en kapsamlısı Lice’de gerçekleşti. PKK’nın kurulduğu yer olan Lice’nin sınırları içinde 400’ü aşkın kişinin gömüldüğü iki mezarlık bulunuyor. Bunlardan biri Yolçatı (Sisê), diğeri de Birlik (Çemê Alikâ) köyünde bulunuyor. Çatışmaların yoğun olarak yaşandığı Lice, Genç, Kulp üçgeninde ve Kobanê’de İŞİD’e karşı savaşta yaşamını yitirenler bu mezarlıklara defnedildi. İnşa sürecinde taziye ve dini vecibelerin yerine getirilmesi için mezarlıkların yanına küçük cami ve taziye odaları da yapıldı.
Yolçatı’daki mezarlık 20 gün önce havan toplarıyla vuruldu. Ardından F16’lar nokta operasyonu yaptı ve 8 PKK’lı hayatını kaybetti. 16 Ekim’de de bölge içinde bir ilke imza atılarak Lice’nin 49 köyünde sokağa çıkma yasağı ilan edildi, özel birlikler mezarlığa girdi. Operasyonda sadece mezarlık çevresindeki yapıların hedef alındığı söylendi, ancak yıkım sırasında havan, obüs ve F16 savaş uçaklarının kullandığı bombalarla mezarların çoğu tahrip oldu.
CHP: Gerilime neden olur
Bölgede tepkilere neden olan bu girişim, siyasetin de gündemine taşındı. Konuyu TBMM gündemine taşıyan CHP Antalya Milletvekili Niyazi Nefi Kara, olayın bölgede yeni kaoslara neden olabileceğini belirterek, bakanlığa şu soruları yöneltti:
“Bu mezarlık bölgeleri için yapılan yasal işlemler nelerdir? Bu mezarlar yasal değil ise, mezarların PKK tarafından oluşturulduğu dönemde bu illerin valilikleri buna hangi gerekçe ile göz yummuşlardır? Bu mezarlık bölgelerinde düzenlenecek operasyonlarda, Jandarma Genel Komutanlığı ve/veya TSK personellerinin yaşayacakları zayiatlar konusunda aldığınız önlemler nelerdir? Uzun süredir varlığı bilinen bu mezarların imhası sırasında bölge halkında oluşabilecek infialin, bölgede devam eden karışıklıkta yeni bir kaosun oluşmasına neden olacağını düşünmekte misiniz? Düşünmekte iseniz, bunun için aldığınız önlemler nelerdir?”
Demirtaş: Mezarları tahrip etmek isyan sebebidir
Mezarlıkların tahrip edilmesine en sert tepkiyi HDP gösterdi. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Nusaybin'de bulunan Bagok Dağı'ndaki mezarlıkların tahrip edilmesinin ardından şu açıklamayı yaptı:
“İsyan gerekçesidir. Evlatlarının mezarlarını tahrip etmek, o halkın isyan etmesi için yeterli bir gerekçedir. Buradan halkımıza açık çağrı yapıyorum; mezarlar kutsaldır. Partimiz, halkımız en duyarlı tavrı göstersin. Bunun süreçle alakası yoktur."
Erdoğan: Oradaki mühimmat depolarını yer ile yeksan ediyoruz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise, Eylül 2015’te yaptığı muhtarlar buluşmasında yaptığı konuşmada, PKK'ya karşı mücadelenin kesintisiz olarak sürdürüleceğini belirtirken, "Bunların yurt içindeki sözde şehitlik de varmış ya, buralara koydukları taziye evleri adı altında depoları var. O mühimmat depolarını filan da biz yer ile yeksan ediyoruz" demişti.
İçişleri Bakanı: Mezarlara dokunmuyoruz, 35 kaleşnikof aldık
İçişleri Bakanı Selami Altınok da, 5 Ekim’de yaptığı açıklamada, “mezarlara kesinlikle dokunulmadığını” öne sürerek şu görüşleri dile getirmişti:
“Türkiye Cumhuriyeti devleti de bizim insanlarımız da töremiz de inancımız da bu işe farklı bakar. Mezarlara kesinlikle dokunmuyoruz. Mezarların etrafındaki yapıları yıkıyoruz. Mezarlık görüntüsü altında tripleks binalar oluşturulmuş. Terör örgütü elemanlarının resimleriyle, flamalarıyla süslenmiş. Vatandaşımızı tehdit eden yapıları kesinlikle yıkacağız ama mezarlara dokunmadan. Sözde şehitlik ve mezarlık dedikleri alanların etrafındaki binalardan 35 tane kaleşnikof aldık. Kaleşnikoflara namaz kıldırmıyorlar."