Gündem

KCK: Kayyum atanan belediyeleri hedef alırız!

AKP'nin milliyetçi bir dalga geliştirmeye çalıştığını belirten Karayılan, bu durumun sorumlusunun Bülent Arınç ve Abdullah Gül olduğunu savundu

23 Haziran 2016 18:52

KCK Yürütme Konseyi üyesi Murat Karayılan, HDP’li belediyelere kayyum atanması halinde, belediyeleri hedef alacaklarını belirtti. Karayılan, “Eğer onlar belediyelere el koyarsa, yerine kimi belediye başkanı yaparsa, onu hedefleriz. Bunu açıkça söylüyorum. Yani onlar artık savaşı genişletmek istiyorlar ve bunu bize dayatıyorlar. Tabii ki biz de gereken cevabı veririz.” dedi. 

Karayılan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın milliyetçi bir dalga geliştirmeye çalıştığını kaydederek, burada sorumluluğun Bülent Arınç ve Abdullah Gül'e ait olduğunu savundu.

Stêrk TV’nin sorularını yanıtlayan Murat Karayılan, Karayılan’ın sözleri şöyle:

“Binali Yıldırım yaptığı açıklamada, kendilerine sizler tarafından ateşkes mesajları gönderildiğini belirtti. Bunun üzerine hareketiniz tarafından da bir açıklama yapıldı. Yıldırım’ın sözleri ne anlama geliyor?” sorusuna şu karşılığı verdi.

“Binali Yıldırım’ın açıklaması da özel savaş kapsamındadır. Yalan söylüyorlar. Sanki biz zayıflamışız da görüşmek için onlara haber göndermişiz izlenimi yaratmaya çalışıyorlar. Böyle bir şey söz konusu değildir.”

 

"Kürtler artık kendilerine bağımsızlık yolunu esas alacaklar"

 

Sykes-Picot Antlaşması’nın üzerinden 100 yıl geçtiğine değinen PKK yöneticisi, şunları ekledi: 

“Antlaşma artık geçersizdir. Bölgedeki güçler artık, ‘tek devlet, tek millet, tek dil, tek din’ zihniyetini bırakmalıdırlar. Çoğulcu ve yerel bir sistemi esas almalıdırlar. Türkiye ve Suriye bunu esas almalıdır. Irak’ta zaten bu, bir düzeyde söz konusudur. Bu devletler ya Kürtlere yaklaşımlarında bazı değişiklikler yapacaklar, ya da Kürtler artık kendilerine bağımsızlık yolunu esas alacaklar. Bunun imkanları vardır.”

 

"Gül ve Arınç sorumludur"

 

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile AKP’nin Türkiye’de milliyetçi bir dalga geliştirmeye çalıştıklarını dile getiren Murat Karayılan, şöyle devam etti:

“Bir parantez açarak şunu da belirteyim: Burada sorumlu olan Erdoğan değildir. Çünkü açığa çıktı ki Erdoğan zaten milliyetçi bir kişidir.

Bundan dolayı Erdoğan’ı sorumlu tutmak fazla doğru değildir. Dolayısıyla bu durumun asıl sorumluları, Milli Görüş çizgisini temsil edenlerdir. Mesela bana göre Abdullah Gül ve Bülent Arınç bunun sorumlularıdır.

 

"Erbakan bazı şeyleri anlıyordu"

 

Mesela Erbakan diyordu ki, 'eğer sen Türküm, doğruyum, çalışkanım dersen birileri de çıkar der ki, ‘ben de Kürdüm, daha fazla doğruyum, daha fazla çalışkanım' Yani bazı şeyleri anlıyordu.

Ama bugün bakıyorsunuz, milli görüş görünümünden dolayı şimdi halkın %20 - 25’i Erdoğan’ın peşine takılmış. Erdoğan bunun üzerine milliyetçi görüşü -Ergenekon’un görüşünü- de ekledi. Bundan dolayı %50 oldu. Bunun için asıl sorumluların az önce ismini zikrettiğim kişiler olduğunu düşünüyorum.”

 

"Dürümlü’de yurtseverler de öldü"

 

Karayılan, Diyarbakır’ın Sur ilçesinin Dürümlü köyünde 16 köylünün hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan patlama konusunda yaptıkları soruşturmanın sonuçlandığını belirterek, şunları anlattı: 

“Önceden yapılan bir açıklama vardı; o açıklamada bazı eksiklikler olduğu da anlaşıldı. Bunu da düzeltebilirim. Olay şöyle gelişiyor:

Bir arkadaş kamyon ile yolda gidiyor. Yolunu şaşırıyor, çıkmaz bir yolun sonuna geliyor. Dönmek için çabalıyor. Malum; kamyon zor dönüyor. O yolun sonundaki evin sahibi geliyor, yanında kamyona biniyor ve kim olduğunu soruyor. Yine yükünün ne olduğunu soruyor. Arkadaş da kum taşıdığını söylüyor.

Bunun üzerine ev sahibi onun kumunu oraya boşaltması için baskı yapıyor. Ardından arabadan inen ev sahibi, telefonla başka yerlere haber veriyor. Arkadaşımız da silahıyla arabadan iniyor; ve ‘ben PKK’liyim, yolumda gidiyorum; beni ihbar etmeyin’ diyor ve tekrar kamyona binip yola çıkıyor.

Ama o kişi, yanına gelen başkalarıyla birlikte arabalarla arkadaşın peşine düşüyor. Sonrasında bazı araçlar kamyonun önüne geçiyor; bu arada silah kullanıyorlar ve çatışma çıkıyor. Sonrasında öğrendik ki o köylülerin hepsi karşıt değil; bir kısmı yurtseverdir. Yurtsever olanlar da ‘acaba hırsız mıdır, nedir’ diyerek peşine düşüyorlar.

Bu olay üzücü bir olaydır; böyle bir olay yaşanmamalıydı. Ama o ev sahibi ısrarla kamyonu oraya boşalttırmak ve içindekilere el koymak istiyor. Arkadaşımız ısrarla gitmek istemesine rağmen o peşinden gidiyor ve adeta devletmiş gibi yaklaşıyor. HPG’nin açıklamasındaki ‘devletin işbirlikçisi’ tanımı bunun için kullanılıyor. Orada yaşamını yitiren herkes tabii ki bu konumda değil. Bundan dolayı gerçekten üzgünüz.

Bu olay nasıl olmuş, kimse bir ispatta bulunamıyor. Acaba ateş açılarak mı olmuş, yoksa o arkadaş mı patlatmış; bu tartışma konusudur. Bir tek şahit var. Bunun için de nasıl patladığı da tam net değildir. O kargaşada kamyon patlamış. Olay böyle yaşanıyor.

Sonuç olarak o köyden olan yurtseverlerimize üzüntülerimizi sunuyoruz. Başsağlığı diliyoruz. Böyle olmamalıydı. Bu olay, istemimiz dışında yaşanmıştır. Biz o köyü gidip hedeflemeyi planlamış değiliz. Biz sivil halkımızı hedeflemeyiz.”

 

"Belediyeye el koyarlarsa orayı hedefleriz"

 

Karayılan, “AKP hükümeti, özellikle Kürdistan’daki belediyelere el koyacağını belirtiyor. Böyle bir şey gelişirse, nasıl bir tutum sergilenmeli?” sorusu üzerine de şunları ifade etti:

“Eğer onlar belediyelere el koyarsa, yerine kimi belediye başkanı yaparsa, onu hedefleriz. Bunu açıkça söylüyorum. Yani onlar artık savaşı genişletmek istiyorlar ve bunu bize dayatıyorlar. Tabii ki biz de gereken cevabı veririz.”