Son günlerde ABD ve Çin arasında esen ticaret savaşı rüzgarı piyasaları etkisi altına almıştı.
İki ülkenin karşılıklı olarak ürünlerine getirdiği gümrük vergilerinin ardından bu sefer diyalog çağrıları yükselmeye başladı. Bu da piyasaların rahat bir nefes almasını sağladı.
Çarşamba günü ticaret savaşı kaygılarının güçlenmesiyle Amerikan borsaları güne kayıpla başlasa da kapanışı yükselişle yaptı.
Perşembe sabahı da Asya borsalarının toparlandığı görüldü.
ABD, dün Çin'den yıllık ithalat büyüklüğü 50 milyar doları bulan bir grup ürüne yüzde 25 gümrük vergisi uygulayacağını açıklamıştı.
Gümrük vergisi yaklaşık 1.300 kalem endüstriyel teknoloji, ulaştırma ve tıp ürününü kapsıyor.
ABD'nin ikinci dalga gümrük vergisi hamlesinin ardından Çin'den yine misilleme geldi.
Çin de soya fasulyesi, otomobiller ve kimyasal maddeler dahil olmak üzere ABD'den ithal edilen 106 ürüne yüzde 25 ek gümrük vergisi getireceğini açıkladı.
Bu gelişmelerin üzerine Çarşamba günü Wall Street düşüşle açıldı.
Avrupa borsalarında da düşüş yaşandı.
Ancak gün içinde iki taraftan da bu durumun müzakere edebileceğine dair sinyaller gelince piyasaların toparlandığı görüldü.
Dow Jones endeksi 400 puan düşse de günü yüzde 1 yukarıdan kapadı.
S&P 500 endeksi yüzde 1 yükselirken Nasdaq'da yüzde 1,4'lük bir yükseliş görüldü.
Londra'nın FTSE 100 endeksi ise düz bir şekilde günü kapadı.
Gün boyunca ABD ve Çin'den alınan gümrük vergisi kararlarının tartışılabileceğine dair açıklamalar gelmeye başladı.
ABD Başkanı Donald Trump'ın baş ekonomi danışmanı Larry Kudlow, "ABD'nin gümrük vergisi kararlarının devreye girmemesi ihtimali var mı?" sorusuna, "Evet, bu mümkün. Bu da sürecin bir parçası" dedi.
Kudlow, iki ülkenin ilan ettiği gümrük vergisi kararlarının açılış teklifleri olduğunu söyledi.
Çin'in ABD büyükelçisi Cui Tiankai ise Amerikan Dışişleri Bakanlığı'nda süren bir saatlik toplantının ardından, "Müzakereler bizim ilk tercihimiz olur, ancak tango yapmak için iki kişi gerekir. ABD'nin ne yapacağına bakacağız" dedi.
Bu sabah ise Asya piyasalarının iki ayın en düşük seviyesinden toparlandığı görüldü.
MSCI'ın Japonya dışındaki Asya Pasifik endeksi yüzde 0,5 yükseldi. Japonya'nın Nikkei endeksi ise yüzde 1,6 arttı.
Çin, Hong Kong ve Tayvan'da ise piyasalar bugün kapalı.
New York'daki Jennison Associates'ın CEO'su olan Jeffery Becker, Reuters'a yaptığı açıklamada "Ticaret kısıtlamalarının özü ve gerçek etkileri manşettekinden daha az olacak" dedi.
Ticaret savaşı korkusunun en çok kaybedenlerinden biri de gelişmekte olan ülke para piyasaları oldu.
MSCI (Morgan Stanley Capital International) Gelişmekte Olan Piyasalar Endeksi, yüzde 1,5 düşerek 50 günün en düşük seviyesine geriledi.
Çin yuanı, Meksika pesosu ve Rus rublesi, dolara karşı değer kaybeden gelişmekte olan para birimleri oldu.
Gelişmekte olan para birimleri arasında en ağır darbeyi yiyenlerden biri ise Türk Lirası.
Türk Lirası, Çarşamba günü dolara karşı gün içinde yüzde 0,8 kadar değer kaybetti, dolar/TL kuru 4'ün üzerine çıktı.
Ancak Türk Lirası'nın kaybının diğer gelişmekte olan ülkelere göre çok daha yüksek olmasının sebebi iç siyasette yaşanan gelişmelere, faizlerle ilgili beklentilere ve enflasyonun yüksek seyretmesine bağlanıyor.
Reuters'a konuşan Nomura International'dan gelişmekte olan piyasalar ekonomisti İnan Demir, "Türk Lirası'ndaki bu hareketi basında çıkan, hükümetin faizleri indirmek için bir paket üzerinde çalıştığına yönelik haberlere bağlayabiliriz" dedi.
Demir, faizleri indirmekte görülen isteksizliğin piyasa üzerinde baskı oluşturduğunu söyledi.
Bloomberg'in haberine göre de bazı analistler Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) faiz indirimi kararı alması gerektiğini düşünüyor.
Ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın aksi yönde söyledikleri TCMB üzerinde baskı yaratıyor.
Dün Sabah gazetesi hükümetin faizleri düşürmek için yeni paket hazırladığını duyurmuştu.
Enflasyonun indirilmesini ve Hazine'nin borçlanmasının azaltılmasını içeren paketin bu ay açıklanacağı belirtildi.
Hürriyet gazetesinin haberine göre ise Erdoğan TCMB'nin bağımsızlığı ile ilgili şu sözleri kaydetti:
"Yurt dışına gitmeden önce faizlerle ilgili bir toplantı yaptık. Düşürülmesinden bahsettik. Sonra ben yurt dışındayken, Merkez Bankası faiz artırdı.
"Bir de tek adamlık derler, bu nasıl tek adamlıksa, karar alıyoruz uygulamıyorlar. Benim arkamdan iş çevirdiler."