Piar Araştırma Şirketi Başkanı Kadir Atalay, parti kurma hazırlığında olan eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ve eski Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın kuracakları yeni partilerin oy oranları hakkında değerlendirmede bulundu. Atalay Babacan’ın kuracağı partinin %8-9, Davutoğlu’nun partisinin de %3 oranında oy potansiyelinde sahip olduğunu belirtti.
Piar Araştırma Şirketi Başkanı Kadir Atalay, Artı Gerçek'ten Rıfat Doğan'ın sorularını yanıtladı. Atalay'ın konu ile ilgili yanıtları şöyle:
Olası bir seçimde Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu’nun kuracağı belirtilen partiler, AKP’den oy koparma potansiyeline sahip mi? Oy oranlarını nasıl görüyorsunuz?
"Evet, elbette oy kopartacaklar. Davutoğlu şimdilik 2-3 puan taban desteğine sahip ve bunu artırabilir, bu oyun neredeyse tamamını AK Parti’den alıyor. Babacan 8-9 puan taban oyuna sahip ve bunun 4,5 puanını AK Parti’den alıyor. Zaten oylarının büyüklüğünden ziyade, Cumhur İttifakı’nı %50’nin altına düşürebilecekler mi düşüremeyecekler mi konusu daha önemli. Bunu başaracak potansiyelleri var."
24 Haziran seçimlerine göre Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı'nın oy oranları yeni kurulacak partileri de hesaba katacak olursak sizce nasıl şekillenir?
"Bugün, henüz adı geçen yeni partiler kurulmamışken yaptığımız anket çalışmalarında Babacan’ın %8-9lar civarı, Davutoğlu’nun da % 3 civarı bir oy alacağı görülüyor. Davutoğlu aldığı oyların neredeyse tümünü AK Parti’den alırken, Babacan ise 5 puan civarında bir oyu AK Parti tabanından alacak gibi görülüyor. Bu oy geçişleri ile iktidarın sürdürülebilirliği bugün için mümkün görülmüyor.
Bu durumda iktidar, bu kayıplar için önlem alacak ve özellikle HDP’nin karşı blokta olmasını kullanarak, toplu olarak muhalefeti HDP ve PKK ile iş birliğiyle suçlayacaktır. Yani bu siyaset gereği iktidar, daha fazla milliyetçilik pompalayacak ve muhalefeti zayıflatma politikasını da bunun üzerine kurgulayacaktır.
Halka milliyetçilik pompalayarak siyasi duruş belirleme konusunda Erdoğan’ın önünde zaten başarılı bir örnek var; Devlet Bahçeli. Bu durumda Erdoğan’ın, kendisini bu kitleye daha kolay anlatabilmesi için yapacağı tek şey Devlet Bahçeli’ye benzemek olacaktır ki, Erdoğan da zaten bunu yapıyor."