T24 Haber Merkezi
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, iktidara yönelik, "Tarih ne olursa olsun nisan olsun, mayıs olsun, haziran olsun Türkiye halkları seçimlere hazırdır. O günün gelmesini iple çekiyoruz. Çünkü sizin miadınız çoktan doldu. Gideceksiniz. Ant olsun da sizi biz göndereceğiz. HDP gönderecek" dedi. "Sizin bıraktığınız enkazı da kötünün iyisine bırakma gibi bir lüksümüzün olmadığını da olmayacağını da özellikle ifade etmek isterim. Toplum ne bu adaletsizlik düzenine ne de restorasyonculara mecbur ve mahkûm değildir" diyen Buldan, "Üçüncü yolu temsil eden partimiz alternatifin adıdır, umudun adıdır. Bu umudu bundan sonra da emek ve demokrasi ittifakıyla herkese ses olmaya, mücadele çatısı olmaya devam edeceğiz" mesajını verdi.
Buldan, "Bizler cumhuriyetin 100. yılı geride kalırken asırlık sorunların cesaretle demokratik bilinç ve programla çözüleceğini söylüyoruz. Yeni bir zamanın şafağında eskiyi tekrar edenler kaybedecekler. Cumhuriyeti demokrasi ve barışla buluşturma mücadelesi ise kesinlikle bu dönem kazanacaktır. Artık oylama erteleme amacı güden sorunları görmezden gelen, hamasetle yol almak isteyen herkes bilmelidir ki bu topraklar çok uzun zamandır ertelenen ötelenen görmezden gelinen sorunlarını çözmek zorundadır. Yeni dönemde HDP cesaret ve kararlılıkla, adalet, eşitsizlik, yoksulluk, ayrımcılık gibi ülkenin temel sorunlarını çözecek gücün merkezi olacaktır" diye konuştu.
Buldan, "HDP, bu ülkenin iki egemen kutup arasına sıkışan tüm kesimlerine umut olmayı bir kez daha başardı. Bu nedenledir ki HDP Türkiye’nin en güçlü değişim umudu olduğu için her gün yeni bir saldırı dalgasıyla karşı karşıyadır" dedi. Demokratik Bölgeler Partisi Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır ve Diyarbakır İl Başkanı Hayrettin Altun'un gözaltına alınarak tutuklanmasının, "AKP-MHP ikilisinin seçim çalışması" olduğunu ifade eden Buldan, "bizim ve mücadelemizi asla durduramayacaksınız" dedi.
Buldan, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine ilişkin olarak da, "Hukuksuz kararın uygun bulunduğu bu hukuku, daha doğrusu bu hukuksuzluğu, biz kadınlar iyi biliyoruz. Bu hukuk kadınların değil erkek düzenin hukukudur. Bu nedenle de bu karar kadınlar nezdinde yok hükmündedir. İstanbul Sözleşmesi’nden asla vazgeçmeyeceğiz; yeniden uygulanması için mücadelemizden bir an bile geri durmayacağız. İstanbul’u nasıl kazandıysak İstanbul Sözleşmesini de bir kez daha kazanacağız" görüşünü dile getirdi.
Partisinin grup toplantısında konuşan Buldan’ın, açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Kadınlar sokakları meydanları alanları asla ve asla terk etmedi"
"Dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar hak adalet ve özgürlük mücadelesinin en önünde yer aldı. Mücadeleden asla geri adım atmadı. Kadınlar, sokakları, meydanları, alanları asla ve asla terk etmedi. Kadınlar, 'güvencesiz işlerde çalışmaya hayır' dedi. Yoksulluğun kadınlaşmasına her yerde karşı çıktı. Kadınlar bir kadının daha katledilmesine tahammülümüz yok dedi. Çocuk evliliğinin normalleştirilmesine karşı çıkan onurlu mücadelenin en önünde kadınlar yer aldı.
Danıştay'ın İstanbul Sözleşmesi kararına tepki
"İran’dan dünyanın her yerine yankılanan, 'Jin, Jiyan, Azadi' sloganıyla birleştiğini hep birlikte gördük. Evet dün, Danıştay biliyorsunuz bir karar alarak tek adamın sözleşmeden çekilme kararını hukuka uygun buldu. Hukuksuz kararın uygun bulunduğu bu hukuku, daha doğrusu bu hukuksuzluğu, biz kadınlar iyi biliyoruz. Bu hukuk, kadınların değil erkek düzenin hukukudur. Bu nedenle de bu karar, kadınlar nezdinde yok hükmündedir. İstanbul Sözleşmesi’nden asla vazgeçmeyeceğiz; yeniden uygulanması için mücadelemizden bir an bile geri durmayacağız. İstanbul’u nasıl kazandıysak İstanbul Sözleşmesini de bir kez daha kazanacağız.
Keskin Bayındır ve Hayrettin Altun'un tutuklanması: Bu saldırılar, aynı zamanda AKP-MHP ikilisinin seçim çalışmasıdır!
İktidarın tüm sıkıştırma politikasına karşın muhalefet, alanını büyüttü ve toplumsallaştırdı. Barıştan, özgürlükten ayan bir söz üretmeyi bir yol inşa etmeyi başardı. Aday tartışmalarını kişilerden çok demokratik zemine çekmeyi ve ittifakı genişletmeyi kendine bir yol edindi. İşte emek ve özgürlük ittifakı tam da bu aralıkta bir kez daha yeniden halklara umut oldu. Kürt ittifakını genişletme çalışmaları bu aralıkta hız kazandı. HDP, bu ülkenin iki egemen kutup arasına sıkışan tüm kesimlerine umut olmayı bir kez daha başardı. Bu nedenledir ki HDP, Türkiye’nin en güçlü değişim umudu olduğu için her gün yeni bir saldırı dalgasıyla karşı karşıyadır. HDP’nin bileşeni olan Demokratik Bölgeler Partisi Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır ve Diyarbakır İl Başkanı Hayrettin Altun, gözaltına alınarak tutuklandı. Buradan kucak dolusu sevgilerimizi gönderiyorum onlara. Tabii biz bu tutuklamaların amacını gayet iyi biliyoruz. Kürt halkının demokratik siyasetteki kararlılığını ve geleceği belirleme gücünü kırma amaçlı olduğunu biliyoruz. Bu saldırılar aynı zamanda AKP-MHP ikilisinin seçim çalışmasıdır. Bizim ve mücadelemizi asla durduramayacaksınız.
"Kürtlerin dahil olmadığı bir denklemi bu ülkede asla hayata geçiremeyeceksiniz"
Kürtlerin dahil olmadığı bir denklemi bu ülkede asla hayata geçiremeyeceksiniz. HDP’nin temsil ettiği siyasi gelenek, demokrasinin ve eşit birlikte yaşamın kurucu gücüdür. Bu iktidarın, giderayak Kürt düşmanlığını daha da büyüterek bunu küresel bir siyaset haline dönüştürmeye çalıştığını da biliyor ve saldırılarından takip ediyoruz. Dünyanın neresinde olursa olsun Kürtler, bir siyasal irade olmasın diye çırpınıp duran bir iktidar var karşımızda. En son Paris’te Ahmet Kaya Kültür Merkezi’ne yapılan saldırı da bu iklimin devamıdır. Tıpkı 9 Ocak Paris katliamı gibi! Bu katliamı bütün boyutlarıyla aydınlatma bağlantılarını açığa çıkarmak, Fransız devletinin sorumluluğundadır. Bunun takipçisi olacağız.
"HDP'ye yapılacak Hazine yardımına tedbir" başvurusu: Kapatma davasıyla başlatılan siyasi kampanyanın devamı!
Kumpas ve kapatma davalarıyla siyasi operasyonlarla HDP’yi engelleyerek kendisine siyasi zafer çıkaracağını sanan iktidar bloğu iyi bilin ki HDP’den size zafer çıkmaz! HDP’den demokrasi ive barışla buluşmak isteyen halklarımızın zaferi çıkar. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, HDP’ye yapılacak Hazine yardımına tedbir konulması için AYM’ye başvuru yaptı. Partimiz hakkındaki kapatma davası da aynı siyasi kampanyayla açılmıştı. Yargıtay cumhuriyet Başsavcılığı’nın hesapların bloke edilmesi başvurusu da aynı siyasi kampanyanın bir devamı olup AYM’yi baskı altında tutmaya yönelik bir girişimdir. AYM’nin hukuki temeli olmayan bu başvuruyu değerlendirmeye almaması ve bir an önce reddetmesi gerektiğini ifade etmek istiyorum. Hukuk komisyonumuz bugün bu konuya dair AYM’ye gerekli başvuruda bulunacak ve bir basın toplantısıyla gerekli açıklamaları yapacak.
"Bu iktidar ülkeye zarar ve ziyandır; 2023 kazanmanın ve gidişatı değiştirmenin yılı olacaktır"
Asgari ücrete, yüzde 54 zam yaptılar ardından 6 gün geçmişken tarihin gördüğü en büyük yılbaşı zamları gelmeye başladı. 1 Ocak’la birlikte vergilere yüzde 122 zam getirildi. Asgari ücretliye sermaye ve devletin cebinden yüzde 54 zam yapıldı. İşte AKP ve MHP sömürü düzeninin gerçek yüzü budur. Türkiye halkları da bunu görmelidir. Bu iktidarın tek derdi kendi yandaşları ve rant düzenidir. Bu çarpık sistemde iki kesim ortaya çıkmıştır; biri saray ve çevresindeki yandaşlar. İkincisi ise faiz ve savaş lobileridir. Bunlar yüzde 1’i temsil etmektedir. Geri kalan açlıkla karşı karşıyadır. Hal böyleyken AKP Genel Başkanı, enflasyonun boynunu kırıyoruz diyerek har gün masal anlatmaya devam etmektedir. ENAG 2022 enflasyonunu yüzde 137,55 olarak tespit etti. TÜİK ise yine çalarak çırparak yüzde 64 olarak açıkladı. Asıl belini büktüğünüz, boynunu kırdığınız halktı, emekçidir, kadınlardır, gençlerdir, esnaftır. AKP-MHP’nin iktidarda kaldığı her bir gün borç artıyor, enflasyon artıyor, dış ticaret artıyor. Bu iktidar, ülkeye zarar ve ziyandır. Bu böyle sürmeyecek. Yüzde 99, yüzde 1’lik kesimin rant ve sömürü düzenini sona erdirecek kadar güçlü ve kararlıdır. Bu kirli denklem böyle devam etmeyecek. Halkı krizle yaşamaya alıştırdığını, ekonomik çöküşü normalleştirdiğini sanan iktidar, çok büyük bir yanılgı içerisindedir. 2022; açlığa, yoksulluğa, sefalete karşı önemli bir direniş ve mücadele yılıydı. Şimdi 2023 kazanmanın ve gidişatı değiştirmenin yılı olacaktır.
"Toplum, ne bu adaletsizlik düzenine ne de restorasyonculara mecbur ve mahkûm değildir"
Tarih ne olursa olsun nisan olsun mayıs olsun haziran olsun Türkiye halkları seçimlere hazırdır. O günün gelmesini iple çekiyoruz. Çünkü sizin miadınız çoktan doldu. Gideceksiniz. Ant olsun da sizi biz göndereceğiz. HDP gönderecek. Sizin bıraktığınız enkazı da kötünün iyisine bırakma gibi bir lüksümüzün olmadığını da olmayacağını da özellikle ifade etmek isterim. Toplum ne bu adaletsizlik düzenine ne de restorasyonculara mecbur ve mahkûm değildir. Üçüncü yolu temsil eden partimiz alternatifin adıdır, umudun adıdır. Bu umudu bundan sonra da emek ve demokrasi ittifakıyla herkese ses olmaya, mücadele çatısı olmaya devam edeceğiz.
"Yeni bir zamanın şafağında eskiyi tekrar edenler kaybedecekler"
Bizler, cumhuriyetin 100. yılı geride kalırken asırlık sorunların cesaretle demokratik bilinç ve programla çözüleceğini söylüyoruz. Yeni bir zamanın şafağında eskiyi tekrar edenler kaybedecekler. Cumhuriyeti demokrasi ve barışla buluşturma mücadelesi ise kesinlikle bu dönem kazanacaktır. Artık oylama erteleme amacı güden sorunları görmezden gelen, hamasetle yol almak isteyen herkes bilmelidir ki bu topraklar, çok uzun zamandır ertelenen ötelenen görmezden gelinen sorunlarını çözmek zorundadır. Yeni dönemde HDP cesaret ve kararlılıkla, adalet, eşitsizlik, yoksulluk, ayrımcılık gibi ülkenin temel sorunlarını çözecek gücün merkezi olacaktır. HDP’nin en büyük amacı demokratik siyaset, demokratik müzakere ve onurlu bir barıştır. Bu konuda tek bir geri adım dahi atmayacağımızı ifade etmek isterim. Bizler bütün zorluklara rağmen bu yıkıntının içinden demokratik ve barış içinde bir ülke çıkaracağımızdan gayet eminiz. Bütün bu karanlıklar dağılacak, hem de yakın zamanda. Ve buradan bir kez daha ilan ediyoruz. Seçimden sonra bu ülkede yeni bir dönem başlayacak. AKP-MHP ittifakı dağılacak onun yerine halkların birlikte yönetimde olduğu mutlaka inşa edilecek.
"Türkiye’yi çoklu krizler girdabından kurtarmak için tarihsel bir yüzleşmeyi mutlaka ama mutlaka başaracağız"
"Türkiye’yi çoklu krizler girdabından kurtarmak için tarihsel bir yüzleşmeyi mutlaka ama mutlaka başaracağız. HDP, bunu gerçekleştirmeye en yakın olduğumuz dönemdedir. Şenyaşar ailesine, Cumartesi ailelerine, Gezi ailelerine, adalet arayan herkese adaletin geldiği. Kumpasların çökertme planlarının kayyumların tarihin çöplüğüne gönderildiği; tecrit rejiminin sona erdiği bir dönem için her şeyini ortaya koyan bir parti olarak yeni döneme hep birlikte girdik. En başta kadın mücadelesi olmak üzere yaşanan hegemonya krizine karşı yeni yaşamı eşit adil özgür bir gelecek için hayata geçireceğimizden kimsenin kaygısı ve şüphesi olmasın."