Türk Silahlı Kuvvetleri, Pazar gecesi Kuzey Irak'taki 81 hedefe yönelik gerçekleştirdiği Pençe-Kartal adlı hava operasyonunun ardından Salı gecesi de Pençe-Kaplan Operasyonu'nu başlattı. Milli Savunma Bakanlığı (MSB) komandoların Haftanin'de olduklarını duyurdu.
Operasyonlara ise bölgeden farklı tepkiler geldi.
Irak, "ulusal egemenliğinin ihlal edildiği" gerekçesiyle Türkiye'nin operasyonunu eleştirdi ve Türkiye'nin Bağdat Büyükelçisi Fatih Yıldız'ı Dışişleri Bakanlığı'na çağırdı.
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) operasyonlarla ilgili herhangi bir açıklama yapmazken PKK ise hem "Türkiye'yi Kürt düşmanlığıyla" suçladı hem de "IKBY'deki büyük siyasi partileri Türkiye ile işbirliği yapmakla" eleştirdi.
Hafta içinde İran da Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi sınırındaki bazı noktaları bombaladı.
Operasyonlar hakkında ne biliniyor?
Milli Savunma Bakanlığı (MSB) Pazar geceki operasyonun, "son zamanlarda terör örgütü PKK'nın karakol ve üs bölgelerine artan taciz ve saldırı teşebbüsleri üzerine" düzenlendiğini açıkladı.
MSB açıklamasında, operasyon kapsamında, Sincar, Karacak, Kandil, Zap, Gara, Avaşin Basyan ve Hakurk'taki örgüt hedeflerinin vurulduğu belirtildi.
İHA'ların da (İnsan Hava Aracı) yer aldığı operasyon ardından, "Teröristlere ait barınak, sığınak ve mağaralardan oluşan 81 hedef imha edilmiştir. Uçaklarımız emniyetle üslerine dönmüşlerdir" açıklaması yapıldı.
Hafta içindeki ikinci operasyon ise Haftanin'e yönelik olarak başlatıldı.
Bu operasyonun amacı aktarılırken de, "son zamanlarda karakol ve üs bölgelerimize artan taciz ve saldırı teşebbüsünde bulunan PKK ve diğer terörist unsurlara yönelik olarak uluslararası hukuktan doğan meşru müdafaa haklarımız çerçevesinde icra edilmektedir" ifadeleri kullanıldı.
Operasyonun içeriğiyle ilgili ise "Hava Kuvvetleri, ateş destek vasıtaları, ATAK Helikopterleri, İHA ve SİHA'larla desteklenen komandoların, hava hücum harekâtıyla bölgeye intikal ettikleri" belirtildi.
İki operasyon da Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar ile kuvvet komutanları tarafından sevk ve idare edildi.
Bakanlığın Twitter hesabından Çarşamba öğleden sonra yayımlanan bir mesajda, Pençe-Kaplan Operasyonu'nun sürdüğü belirtildi.
BBC Türkçe'ye konuşan, Erbil merkezli yayın kuruluşu Basnews'te çalışan, Türk-Kürt ilişkileri konusunda çalışmaları bulunan gazeteci Karzan Gli, Türkiye'nin bölgede yıllardır bu tür operasyonlar düzenlediğini ancak Pazar geceki operasyonun öncekilere göre çok kapsamlı olduğunu söylüyor.
Büyükelçi Yıldız, Irak Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı
Pençe-Kartal operasyonunun ardından Irak, "egemenliğinin ihlal edildiğini" belirterek Türkiye'yi eleştirdi.
Akabinde Türkiye'nin Bağdat Büyükelçisi Fatih Yıldız, Irak Dışişleri Bakanlığı'na çağırıldı.
Bakanlık, Türk tarafına nota verdi.
Konuyla ilgili Anadolu Ajansı'na konuşan Büyükelçi Yıldız ise şunları söyledi:
"Irak'ın, PKK terör örgütünün ülkedeki varlığını sona erdirmeye yönelik somut hiçbir adım atmamasının Türkiye'de üzüntüyle karşılandığını söyledim. Iraklı muhatabıma ayrıca Türkiye'nin bu durum karşısında uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru müdafaa hakkı çerçevesinde gerekli adımları atmak durumunda kaldığını da vurguladım."
Yıldız, Twitter'da paylaştığı mesajda ise "Pençe-Kartal Operasyonumuz hakkında Irak Dışişleri Bakanlığına davet edildim. Bu davet, öncekiler gibi, 'Irak, ülkesindeki PKK varlığına son verecek adımları atmadığı sürece PKK ile her nerede olursa olsun mücadele etmeye devam edeceğimizi' vurgulamak için yeni bir vesile oldu" ifadelerine yer verdi.
İran'dan sınır bölgesinde bombardıman
Bu arada İran'ın da, Salı ve Çarşamba günleri, Irak Kürdistan Bölgesi'yle sınırındaki bazı bölgelerde gerçekleştirdiği top ateşleriyle Kürt militanları hedef aldığı bildiriliyor.
İran hükümeti yanlısı Nour haber ajansının Telegram kanalında paylaşılan bir haberde, "İran Devrim Muhafızları Ordusu'nun (İDMO) İran'ın, Irak Kürdistanı'yla sınırının yakınlarında karşı-devrimci unsurları hedef aldığı" belirtildi.
Ajans, ordunun, Erbil'e bağlı Haci Omeran kasabası yakınlarında "yoğun topçu saldırısı" gerçekleştirdiğini bildirdi.
Irak Kürt yönetimine yakın, Erbil merkezli medya kuruluşu Rudaw da, Haci Omeran kasabası'ndaki Alana köyünün sakinlerinin ve yerel yöneticilerin aktardığı bilgilere dayanarak, İran'ın topçu ateşinin bu köy yakınlarında gerçekleştirildiğini bildirdi.
Ordunun hangi grubu hedef aldığına dair resmi bir açıklama yapılmadı.
Bu ve benzeri bölgelerde, İran Kürdistan Demokrat Partisi'nden, PKK'nın çatı örgütü Kürdistan Topluluklar Birliği'in (KCK) parçası PJAK'a ve Komala Partisi çizgisindeki gruplara kadar farklı örgütler faaliyet gösteriyor.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve İranlı mevkidaşı Muhammed Cevad Zarif son olarak bu hafta başında, İstanbul'da bir araya gelmişti.
KDP ve KYB sessiz
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nde iktidarda, Mesut Barzani'nin kurucusu olduğu, Erbil merkezli Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) bulunuyor.
Mesut Barzani'nin yeğeni Neçirvan Barzani başkanlık, oğlu Mesrur Barzani ise başbakanlık görevinin yürütüyor.
Bu isimlerden veya hükümetin herhangi bir yetkilisinden bu operasyonlara dair henüz herhangi bir açıklama gelmedi.
BBC Türkçe'ye konuşan, Iraklı Kürt gazeteci Karzan Gli, bu sessizliği, "Erbil ve Ankara ilişkilerinin gücüne" bağlıyor:
"Türkiye ile ilişkilerimiz bağısızlık referandumundan önce güçlüydü. Refenadum sırasında ilişkimiz zayıfladı ama referandumla sonra Türkiye ile ilişkimiz yeniden çok güçlendi."
IKBY Başkanı Neçirvan Barzani
Gli'ye göre Erbil, bu bölgede PKK faaliyetlerinin olmasından rahatsız:
"Mesut Barzani PKK'ye sürekli, 'Savaşmayın ama savaşıyorsanız da bizim topraklarımızı kullanmayın. Zaten küçük bir statümüz var. Buna zarar vermeyin' dedi. Sayın Barzani'nin PKK ile ilişkisi güçlü değil. PKK kamplarını istemiyor."
Gli, bununla birlikte Iraklı Kürtlerin kendi içlerinde çatışma istemediğini de ekliyor:
"Barzani PKK'ye karşı bir alan savaşı açmak da istemiyor çünkü kamuoyu böyle bir şeyi kabul etmez. Biliyorsunuz yıllar önce KDP ile Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) arasında iç savaş oldu. Biz hiçbir şekilde o döneme geri dönmek istemiyoruz."
Gli, yönetimin, özellikle operasyonlarda sivillerin zarar görmesi nedeniyle rahatsız olduğunu ancak güç ilişkileri nedeniyle Türkiye'ye karşı bir şey yapamayacağını, bir kınama yayımlayabileceğini, bununsa bir karşılığı olmayacağını düşünüyor ve ekliyor: "IKYB eğer böyle bir operasyonu durdurmak isterse ABD ile konuşması gerekecektir çünkü Irak hava sahası ABD'nin etkisi altında."
IKYB'deki kamuoyunun operasyonlara bakışının nasıl olduğu konusundaysa Gli, şu izlenimlerini paylaşıyor:
"Kamuoyu, Türkiye operasyon yapınca PKK'nin yanında duruyor. Çünkü insanlar 'PKK bizim gibi Kürt'tür, Kürtlerin hakkını savunmak için dağa çıktılar' diye düşünüyor. Ama kamuoyu kimin ne kadar gücü var bilmiyor."
Bu arada Irak Kürt siyasetinin diğer büyük aktörü, Celal Talabani'nin kurucusu olduğu, Süleymaniye merkezli KYB de operasyonlarla ilgili henüz bir açıklama yapmadı
Gli, KYB'den bir açıklama gelmemesini ise parti içindeki son yıllarda artan yönetim sorunlarına bağlıyor.
Kuzey Irak'taki PKK militanları
PKK'dan Türkiye, Irak, ABD ve Iraklı Kürt partilerine eleştiri
PKK'nın çatı örgütü KCK ise operasyonlarla ilgili yaptığı açıklamada Türk devletini "Kürt düşmanlığıyla" eleştirdi.
KCK'nın açıklamasında, "hava sahasıyla ilgili sorumluluklarından dolayı ABD öncülüğündeki koalisyon güçleri ve Bağdat yönetimi de" eleştirildi.
Açıklamada, "Uluslararası hukuk açısından resmi olarak doğrudan sorumlu olan Irak devletinin bu saldırılara gerekli tepkiyi vermemesi Irak'ın da onayının olduğunu göstermektedir" ve "ABD'nin başını çektiği koalisyon güçleri de bu saldırıları onaylayarak Kürt soykırımına ortak olmaktadır" ifadeleri yer aldı.
KCK açıklamasında ayrıca KDP ve KYB için de "Bu saldırılara sessiz kalmaları onları da bu soykırım amaçlı saldırının ortağı yapmaktadır. Onların da eli Kürt kanına bulaşmış olmaktadır" eleştirileri yer buldu.