Kocaeli’de kurduğu dondurulmuş pasta fabrikası ile kısa sürede büyüyerek, ‘Pastacılar Kralı’ olarak anılmaya başlanan iş insanı Ç.V., iddialara göre, fabrikasına kar ortağı yapacağını söylediği kişileri dolandırıp, kaçtı. Ç.V.'ye toplam 400 bin TL verdiklerini söyleyen Silahlı çifti, savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Kocaeli’nin Kartepe ilçesinde, 2012 yılında soğutma yöntemi ile raf ömrü 1 yıla kadar uzanan soğuk pasta fabrikası açan iş insanı Ç.V., kısa sürede büyüyerek, 20 ülkeye ihracat yapmaya başladı. ‘Pastacılar Kralı’ olarak anılan Ç.V., geçen Ağustos ayında ortadan kayboldu.
Birçok kişiyi dolandırdığı öne sürülen Ç.V. hakkında Müşerref -Mehmet Silahlı çifti suç duyurusunda bulundu. Çift, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdikleri dilekçede, kar ortağı olacaklarını söyleyen Ç.V.'ye evlerini satıp elde ettkileri 300 bin TL ile birikimleri ve kredi kartlarından çektikleri toplam 100 bin TL'yi verdiklerini iddia ederek, iş insanının bulunarak cezalandırılmasını istedi.
"Evimi satıp, parasını kendisine vermemi söyledi"
Ç.V.’nin Katar’da yeni bir işe başladığını duyduğunu söyleyen Mehmet Silahlı, şöyle konuştu:
“Bu kişiyle daha önce tanışmıştım. Kartepe’de fabrika kurunca, evimi satmamı ve parasını kendisine vermemi söyledi. Ben de satıp, parayı verdim. O da kar ortaklığı hissesi verdi. Beni sürekli oyaladı, kardan gelen payımı vermedi. Sürekli zararda olduğunu söyledi. Kredi kartlarımı da kullandı. Bana sürekli umut verdi. Ben mağdur oldum ama başkaları olmasın. Zararım 400 bin TL. Duyduğuma göre, çok sayıda insandan bu şekilde para almış. İnsanların paralarıyla sefa sürdü. O paralarla Katar’da yeni bir iş kurduğunu duyduk. Bu kişinin, tedarikçilerden, bankalardan, insanlardan aldığı toplam para 30-40 milyon TL’yi buluyor. Bugüne kadar kimseye ödeme yapmadı, yapmaya da niyeti yok.”
"Eşime babasından kalan evi sattık"
Ç.V.’nin sadece sözüne güvenerek para verdiklerini söyleyen Müşerref Silahlı da “Sözüne güvenerek girdik. Ailece görüşüyorduk. 16 kez hacca gidip, geldiğini söylüyordu. Sözleşme imzaladıktan sonra bunun resmi bir evrak olduğunu düşündüm. Ev satıldığı gün paranın kendi hesabına yatırılmasını istedi. Hatta ben eşime, ‘Elimizde hiçbir evrak yok. Önce bir araştıralım ondan sonra yapalım’ dedim. Biz konuşmamızı bitirmeden eşime telefon açıp parayı nereye yatıracağımızı söyledi. Eşime ‘Yapmayalım’ dedikçe, eşim güvenilir biri olduğunu söyleyerek beni sakinleştirdi. Eşime babasından kalan evimizi sattık. Daha sonrasında dolandırıldık” diye konuştu.
"Psikolojimiz bozuldu"
Psikolojilerinin bozulduğunu ifade eden Müşerref Silahlı şunları kaydetti;
“Sözleşme yaptıktan sonra fabrikaya gidip görüşmeler yaptık. Bize her ay düzenli para alacağımızı vaadetmişti. Sordukça yalan söyledi. Sadece Ramazan ayında bir ödeme yaptı. 2 bin 900 TL verdi. O zaman kaçma hazırlığındaymış. Psikolojimiz bozuldu. Hastalandık. Sürekli yalanlarla uğraştığımız için psikolojik olarak ilaç kullanır hale geldik. Devletimiz şu anda hem sınır ötesinde hem de sınır içerisinde teröristlerle mücadele ediyor. Ticaretin teröristi de bu şekilde oluyormuş. Bu da insanların parasına kastediyor. Buna ben ticaret teröristi diyorum. Devletimize, savcılarımıza, İçişleri Bakanlığımıza bu konunun araştırılması için çağrıda bulunuyorum.” (DHA)