Almanya'da 1960'lı yıllardan bu yana yapılan Paskalya yürüyüşleri kapsamında Almanya genelinde 80 civarında etkinlik düzenlenecek. Çevre ve barış örgütlerince düzenlenen etkinlikler arasında miting, yürüyüş, barış şöleni ve bisiklet turları da bulunuyor.
'Sığınmacı krizinde Almanya'nın katkısı'
Bu yıl öne çıkan talepler arasında "daha insani bir sığınmacı politikası izlenmesi" geliyor. Avrupa'ya yüz binlerce sığınmacının ulaşmaya çalışmasının nedenlerinin olduğu, bunda Almanya'nın izlediği politikaların da katkısı olduğu belirtiliyor. Paskalya yürüyüşlerinde öne çıkan diğer talepler ise Almanya'nın askeri misyonlarına son verilmesi, silah ihracatının durdurulması ve Avrupa'daki tüm nükleer silahların geri çekilmesi olarak sıralanıyor.
'Silah ihracatı sorunları çözmez'
Alman barış hareketinin çatı örgütü, Bonn'daki Barış için İşbirliği Ağı, Alman hükümetinin icraatını eleştirdi. Açıklamada, "Federal Ordu'nun Ortadoğu ve Afrika'da üstlendiği askeri misyonlar ve kriz bölgelerine yapılan silah ihracatı sorunların çözümüne katkı sağlamayacaktır" denildi.
Türkiye ve Suudi Arabistan'a eleştiri
Federal hükümetin bölgede istikrarın sağlanmasında partner olarak gördüğü Suudi Arabistan ve Türkiye gibi ülkeler de eleştirildi. Sözkonusu ülkelerin sorunların çözümüne barışçıl katkı sağlamadıkları, izledikleri politikalarla "tehlikeli kundakçı" gibi davrandıkları ileri sürüldü. Savaş yerine barış mantığının işler hale gelmesi gerektiği, iltica ve savaş nedenleriyle mücadelenin güçlendirilmesi gerektiği vurgulandı.
Almanya'daki paskalya yürüyüşlerinin geçmişi
Almanya'daki ilk paskalya yürüyüşü 1960 yılında düzenlendi. Bu eyleme, ilk kez 1958 yılında İngiltere'de düzenlenen ve Londra'dan Aldermaston nükleer araştırma merkezine uzanan on bin kişilik paskalya yürüyüşü örnek alınmıştı. İlk paskalya yürüyüşü, yortunun sonu olan Pazartesi günü Almanya'nın kuzeyindeki Bergen-Hohne askeri eğitim alanında sona erdi. 1200 gösterici Alman ordusunun Honnest John roketleriyle yaptığı tatbikatı protesto etti.
Nükleer silahlanma yarışının etkisi
1970'li yıllarda paskalya yürüyüşlerine ilgi azalmaya başladı. Willy Brandt liderliğindeki koalisyon hükümeti Sovyetler Birliği, Polonya ve Almanya Demokratik Cumhuriyeti ile antlaşmalara dayalı yumuşama politikası uygulamaya başladı. Bütün bu gelişmeler kamuoyunun nükleer savaş korkusunu azaltmıştı.
Nükleer silahlanma yarışının yeniden hızlanması 1980'li yıllarda Almanya'daki en büyük barış hareketinin doğmasına ve paskalya yürüyüşlerinin yeniden canlanmasına yol açtı.