Çevre sorunları ve küresel iklim değişikliği konusundaki hassasiyetiyle bilinen Katolik Kilisesi lideri Papa Francesco, iklim değişikliğinin insan ürünü olduğuna inanmayan ve bu konuda önlem almaya yanaşmayan liderleri "tarihin yargılayacağını" söyledi.
6-11 Eylül tarihleri arasında Kolombiya'yı ziyaret eden Papa, bu ülkeden Roma'ya dönerken uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Papa, gazetecilerin Karayiplerde ve ABD'de etkili kasırgalar ile İtalya'daki kuraklık ve sel felaketleriyle ilgili sorularına da cevap verdi.
Bir gazetecinin ABD Başkanı Donald Trump'ı akla getirir şekilde, "İklim değişikliğinin insan etkisine bağlı olduğunu kabul etmeyen ve sera gazı salınımını kısıtlamak için diğer ülkelerle işbirliği yapmayı reddeden siyasi liderlerin sorumluluğuyla" ilgili bir soru sorması üzerine Papa şunları söyledi:
"Bunu reddedenler gidip bilim insanlarına sormalı. Bilim insanları bu konuda çok net konuşuyor... Geçenlerde bir üniversiteden bir haber geldi: Geri dönmek için 3 yılımız var, aksi halde sonuçları feci olacak. Bu 3 yıllık süre doğru mu değil mi bilmiyorum ama eğer geri dönmezsek aşağı düşeceğiz, bu doğru. İklim değişikliklerinin etkileri gözle görülüyor, bilim insanları izlenmesi gereken yolları açıkça söylüyor. Hepimizin sorumluluğu var, hepimizin. Politikacıların da sorumluluğu var... Şüphesi olanlar varsa bilim insanlarına sorsun. Sonra da kararını versin. Bu kararları tarih yargılayacak."
Papa, siyasi yetkililerin iklim değişikliği konusunda harekete geçmekte neden geciktiği sorusuna da şöyle cevap verdi:
"Neden mi? Aklıma Eski Ahit'teki bir cümle geliyor: İnsan aptaldır, gözleri görmeyen bir inatçıdır. Aynı çukura iki kez düşen tek hayvan insandır."
Papa'ya, ABD Başkanı Donald Trump'ın, ülkeye yasa dışı yollardan girmiş olan çocukların ABD'de kalmasını sağlayan yasal düzenlemeyi (DACA) iptal etme kararıyla ilgili bir soru da soruldu. Bir gazeteci Papa'ya, "Siz sürekli olarak gençlere 'Umudunuzu çalmalarına izin vermeyin, sevincinizi ve geleceğinizi çaldırmayın' diyorsunuz. Fakat ABD'de 'hayalperestler' yasası iptal edildi. Bu iptalle gençlerin sevincinin, umudunun, geleceğinin çalındığını düşünüyor musunuz?" diye sordu.
Papa bu soruya cevaben, "Bu düzenlemeyi çok iyi bilmiyorum ama gençleri ailelerinden ayırmak iyi sonuç vermez. Bu iptalin parlamentodan değil yürütme makamından geldiğini sanıyorum ve yeniden düşünülmesi umudu olduğuna inanıyorum" dedi.
Papa, gençlerin bu şekilde "köklerinden ayrılması" durumunda uyuşturucu bağımlılığı ve intihar gibi eylemlere yönelebildiği uyarısında bulundu.
Papa ayrıca Trump'ın kendisini, İngilizce'de "prolife" olarak tanımlanan, kürtaj ve ötenazi gibi eylemlere karşı yaşam hakkını savunan biri olarak lanse ettiğini vurguladı ve "Eğer gerçekten iyi bir prolife ise ailenin yaşamın kaynağı olduğunu ve ailenin bütünlüğünün savunulması gerektiğini bilir" dedi.
Papa Francesco'ya, İtalya ve Avrupa'da son yılların en tartışmalı mevzularından olan göç konusunda da bir soru yöneltildi. Daha önce defalarca göçmenlere kapıların açılması ve entegre edilmeleri için çalışılması gerektiğini söyleyen Papa, bu çağrısını tekrarladı. Ancak Papa, ülkelerin entegre edebilecekleri göçmen sayısını belirleme hakları olduğunu da söyledi. Öte yandan, göçmenlerin Libya gibi yerlerde "lager" benzeri kamplarda tutulmasının "insani bir sorun" olduğunu ekledi.
Papa, ekonomik sıkıntılar ve açlık nedeniyle göç edenlerin kendi ülkelerinin kalkınması halinde göç etmek durumunda kalmayacaklarını da vurguladı ancak gelişmiş ülkeleri Afrika ülkelerinin kalkınmasına katkıda bulunmak yerine onları sömürmekle suçladı.