Deniz Kılınç / İstanbul, 27 Kasım (DHA) - Papa Francis, nüfusunun çoğunluğu Budist olan ve küçük bir Katolik azınlığı bulunan Myanmar\'a gitti.
Papa Francis\'in bugün başlayan dört günlük ziyaret için gittiği Myanmar\'da, ülkede yaşayan Katoliklerin renkli kıyafetleri ve bayraklarıyla karşılandı.
Son üç ayda yaklaşık 620 bin Rohingya Müslümanı\'nın komşu ülkelere kaçmak zorunda kaldığı Myanmar\'a \"etnik temizleme\" uyguladığı iddiasıyla dünya genelinde sert eleştiriler yükseliyor.
Myanmar\'ı ilk kez ziyaret eden Papa Francis ziyareti boyunca, Rohingya Müslümanları konusunda halka açık bir yorumda bulunmadığı için ülke genelinde ünü azalmış olan Nobel ödüllü yazar ve sivil lider Aung San Suu Kyi ve Rohingya Müslümanları\'nın ülkeden kaçmak zorunda kalmaları konusundaki şiddetli kampanyaları görmezden gelmekle suçlanan ordu şefi Min Aung Hlaing ile görüşecek.
Budist kesim, Papa Francis\'in halka açık konuşmalarını detaylı bir şekilde takip edeceğini belirtirken, Papa\'nın Myamar\'daki, Budist kesim tarafından ayrımcı bir ifade olarak kabul edilen \"Rohingya\" kelimesini kullanıp kullanmayacağına dikkat edeceğini belirtti.
Myanmar ordusu, Rohingya operasyonlarının Ağustos\'ta bir polis karargahını basan ve en az 12 polisi öldüren \"Rohingya teröristlerine\" karşı orantılı bir güç olduğu konusunda ısrar ederken, BM bu operasyonun yıllardır baskı altında yaşayan azınlık grubu ülkeden kovmak için yapıldığını düşünüyor.
Konuyla ilgili Myanamar\'lı politik analizci Richard Horsey, \"Myanmar\'da yaşayan insanların çoğu, Rohingya Müslümanları\'na uygulanan ve uluslararası platformda anlatılan şiddeti ve Bangladeş\'teki sığınmacı sayılarını inkar ediyor. Eğer Papa Francis konu üzerinde ağırlığını gösterirse bu durum yaşanan gerginlikleri ve halkın hassaslığını kızıştırabilir\" dedi.
Papa\'nın Myanmar ziyaretinden günler önce Bangladeş ve Myanamar arasında yapılan ve Bangladeş\'teki sığınmacıları ülkelerine geri göndermek için varılan anlaşmanın detayları, Rohingya Müslümanları\'nı ülkelerine geri döndükleri takdirde temel haklarına sahip olamama nedeniyle korkutuyor.