Katolik Kilisesi lideri Papa Francesco, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'ne (FAO), 2015 yılında Avrupa'ya kaçmak için ailesiyle bindiği botun batması üzerine Türkiye kıyılarına cansız bedeni vuran 3 yaşındaki Suriyeli Alan Kurdi'nin heykelini hediye etti.
Alan Kurdi'nin fotoğrafı Suriyeli göçmenlerin yaşadığı dramın sembolü haline gelmişti.
Dünya Gıda Günü nedeniyle FAO'nun Roma'daki merkezinde düzenlenen toplantıda Papa Francesco bir konuşma yaptı. Toplantıya FAO Genel Direktörü José Graziano da Silva'nın yanı sıra G7 ülkelerinden tarım bakanları ve FAO üyesi ülkelerin temsilcileri de katıldı.
Papa Francesco, FAO'ya ziyareti anısına hediye olarak, İtalyan sanatçı Luigi Prevedel tarafından yapılan Alan Kurdi heykelini seçti. Vatikan tarafından yapılan açıklamada, Alan Kurdi'nin cansız bedeninin görüntüsünün "göç trajedisinin sembolü" olduğu vurgulandı.
Papa'nın mermer heykeli teslim ettiği FAO Genel Direktörü José Graziano da Silva, "Bugün dünyada 740 milyon göçmen var, göçmen sayısı hiç bu kadar yüksek olmamıştı. Bu, düzenli ve adil bir biçimde yanıt vermemiz gereken bir mesele" dedi.
Papa Francesco, FAO'daki konuşmasında da açlık ile göç arasındaki bağa dikkat çekerek, bu sorunun kökeninde çatışmalar ve iklim değişikliği gibi nedenlerin yattığını vurguladı. Papa, "toprağın meyvelerinin eşit dağıtılması, her bir insanın beslenme hakkının garanti edilmesi" çağrısı yaptı ve teknolojik gelişmelerin açlığı azaltmak amacıyla kullanılması gerektiğini söyledi.
Papa, "Kuşkusuz, savaşlar ve iklim değişikliği açlığa yol açıyor, bu nedenle açlığı tedavisi olmayan bir hastalık gibi göstermekten kaçınmalıyız" dedi.
İklim değişikliğinin sonuçlarını her gün gördüğümüzü de vurgulayan Papa, ABD'nin iklim değişikliğiyle mücadele amaçlı Paris Anlaşması'ndan çekilmesini de eleştirdi. Papa, "Ekosistemlerin hassas dengesine karşı duyarsızlık, gezegenin sınırlı kaynaklarını manipüle ve kontrol etme küstahlığı, kar hırsı yeniden yükseliyor" diye konuştu.
Papa, gıda sektöründe spekülasyon yapılması nedeniyle bazı büyük üreticiler zenginleşirken "gerçek insanların ihtiyaçlarının gözardı edilmesini" de eleştirdi.