Gündem

'Paketi getiren ekibe 9 Longines saat'

Öcalan’ı 15 Şubat 1999'da teslim alan Türk operasyon ekibi, 16 Şubat’ta Türkiye semalarındaydı... Hürriyet'ten Hulûsi Turgut'un yazısı...

03 Mart 2009 02:00
Öcalan’ı 15 Şubat 1999'da teslim alan Türk operasyon ekibi, 16 Şubat’ta Türkiye semalarındaydı... Hürriyet'ten Hulûsi Turgut'un yazısı...

Öcalan’ı 15 Şubat 1999 Pazartesi günü teslim alan Türk operasyon ekibini taşıyan Falcon 900B tipi uçak, 16 Şubat’ın ilk saatlerinde Türkiye semalarına ulaştı.

Pilot Ankara’ya ilk sağlıklı mesajı, "Bir numaraya haber verin, paket teslim alındı" cümlesiyle verdi. Bundan sonra ise heyecanlı anlar yaşandı. Antalya istikametli uçak Ankara’dan gelen ani talimatla rotasını Bandırma Askeri Üssü’ne çevirdi.

Burada sis olduğu için pisti pas geçen ve yakıtı iyice azalan uçağın pilotu, Yeşilköy Askeri Havaalanı’na indi. Burada yakıt ikmali yapıp, sonunda kıyısında bir firkateynin beklediği Bandırma’ya vardı. Uçaktaki ekip şefi, bu önemli olayı o anda öğrendiği anlaşılan tuğgeneral rütbeli üs komutanına, "Öcalan’ı getirdik" dedi. Bu sırada Öcalan, valiziyle birlikte bordo berelilere teslim edilmekteydi.

Paketi getiren ekibe 9 Longines saat

Öcalan Operasyonu’na katılan dokuz kişilik ekip yurda döndükten iki gün sonra, 18 Şubat Perşembe günü saat 19.00’da Çankaya Köşkü’nde Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından kabul edildi. Pembe Köşk’e alınan ekip, burada önce, Cumhurbaşkanı’yla haftalık olağan görüşmesinden çıkan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu tarafından tebrik ediliyordu. Ardından, Öcalan’ı Türkiye’ye getiren ekip, MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun’la birlikte, 4 Şubat 1999 gecesi "Öcalan Operasyonu" için karar verilen, Atatürk’ün Pembe Köşk’teki tarihi makam odasında Cumhurbaşkanı’nın huzuruna çıkıyor, bu özel kabulde, sadece Cumhurbaşkanlığı Başyaveri Kurmay Albay Reha Taşkesen hazır bulunuyordu.

Demirel, operasyona katılan görevlileri kutluyor, kendilerine, som altından yapılmış ve arkasında "T.C. Cumhurbaşkanı S. Demirel - 18.2.1999" yazısı kazınmış olan Longines marka kol saati armağan ederken, şunları söylüyordu: "Kabullerimde genellikle fotoğraf çektiririm, ama bu defa sizlerle hatıra fotoğrafı çektiremiyorum. Çünkü sizler, çok önemli, çok gizli bir devlet görevini başarıyla ifa ettiniz. Şartlar, bundan sonra da gizliliğin korunmasını gerektiriyor. Sizleri bir fotoğraf karesinde buluşturmanın sakıncalı olduğunu düşünüyorum."