CHP Sözcüsü Faik Öztrak, salgın süresince CHP'li belediyelerin yardım kampanyalarının iktidar tarafından engellediğini söyleyerek Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a seslendi. Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı yaptığı dönemi hatırlatan Öztrak, "Sayın Erdoğan; 1994'te yüzde 25 ile belediye başkanı seçildiğinizde Belediye Meclisi'nde sizin de çoğunluğunuz yoktu. O Belediye Meclisi'nin üyeleri sizin elinizi kolunuzu bağlamadı. Aksine millet hizmet alsın diye size yardımcı oldu. Şimdi siz, size yapılmayanı, başkalarına neden yapıyorsunuz?" diye sordu.
Öztrak, konuya ilişkin şunları söyledi:
"Bu zor günlerde milletimizi bir başına ve desteksiz bıraktılar. Milletimiz tertemiz dayanışma duygularını bizim belediyelerimizde gördü, buldu. Sosyal destek açığını bizim belediyelerimiz kapatmaya uğraşıyor. Ama beyefendi bunu da hazmedemiyor. Belediyelerimizin elini, kolunu bağlamak için çalışıyor. İstanbul'da Belediyemiz, sosyal yardım taleplerine hızlı cevap verebilmek için ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızın beyanı esas kabul edilsin diyerek, Büyükşehir Belediye Meclisi'ne bir teklif getiriyor. Bu teklife AK Parti ve MHP hayır diyor. Şu salgında bile belediyemizin vatandaşlara yardım yapmasını engellemek için olmayacak işler çıkarıyorlar. “Millete hizmetkâr olmaya geldik” diyenler, şimdi milletin sözüne güvenmiyor. “İllaki belediyeden yardım isteyen her eve incelemeye gidilsin” diyor.
"Belediye Meclisi'nde sizin de çoğunluğunuz yoktu"
"Sayın Erdoğan; 1994'te yüzde 25 ile belediye başkanı seçildiğinizde Belediye Meclisi'nde sizin de çoğunluğunuz yoktu. O Belediye Meclisi'nin üyeleri sizin elinizi kolunuzu bağlamadı. Aksine millet hizmet alsın diye size yardımcı oldu. Şimdi siz, size yapılmayanı, başkalarına neden yapıyorsunuz? Şimdi “belediyelerin yatırım kararlarında da son sözü ben söyleyeceğim” diyorsunuz. Oldu olacak bütün belediye başkanlıklarını da kaldırın. Bütün Türkiye'nin belediye başkanı da ben oldum deyin. Olsun bitsin. Bu nasıl bir kibirdir? Hep ben, hep ben…
"Millet, “kısa çalışma ödeneğinin süresini uzat” diyor. "Kiraları daha da ötele” diyor. Kahvehaneler hala kapalı. Kahveci, “bana hiç olmazsa bir asgari ücret verin” diyor. Kira yardımı istiyor. Kapalıyken “Bağ-Kur ve SGK primini devlet ödesin” diyor. “Doğalgaz, su, elektrik faturalarımı yılsonuna kadar faizsiz erteleyin” diyor. “Kapalı işyerimde, DIGITURK'e nasıl ödeme yapacağım” diye soruyor. “Bu yıl ödeyeceğim vergiyi, harcı, rüsumu ertele” diyor. “Kredilerin faizini yılsonuna kadar devlet ödesin” diyor. “Bunlar olmazsa bitiyorum” diyor. Çiftçilerimizin mahsulleri bu yıl, don, sel, dolu, ani sıcaklık artışları afetleriyle karşı karşıya kaldı. Ürünleri zarar gördü. TARSİM bu haliyle derde derman olmuyor, Çiftçilerimiz, bu zararların giderilmesini devletten bekliyor. Siz bu feryatları duymuyor musunuz? Onun için mi ekonomiyi bıraktınız da, bizim gençlerimizle uğraşıyorsunuz?"
"Vatandaşa sebepsiz yere şiddet uygulanmasını kabul edemeyiz"
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak Ramazan bayramı boyunca sokağa çıkma yasağında, çeşitli illerde güvenlik güçleri tarafından vatandaşlara yönelik uygulanan şiddete tepki gösterdi.
Öztrak, düzenlediği basın şunları söyledi:
"Tekirdağ Çorlu'dan, Edirne'den, İstanbul'dan, Adana'dan, kamu görevlilerinin vatandaşa uyguladığı şiddete ilişkin kabul edilemez görüntüler de geldi. Kuşkusuz polislerimiz, güvenlik güçlerimiz bu salgın döneminde, çok zor şartlarda fedakarca görev yapıyorlar. Hepsine minnet borcumuz var. Ancak, vatandaşa sebepsiz yere şiddet uygulanmasını kabul edemeyiz. Görevleri milletimizi korumaktır, dövmek değildir. Emniyet güçlerimizi yöneten Saray, bu görüntüleri ciddi bir değerlendirmeden geçirmelidir. Bu değerlendirme sonucunda, tüm bunların arkasındaki gerçek sebebin, Sarayın milleti ayrıştıran, kutuplaştıran dili olduğu ortaya çıkacaktır."
"Türkiye'de zaten kötü olan servet, gelir eşitsizlikleri artacak"
Öztrak işsizlerin sayısının 9 milyonu aşarak yeni bir rekor kırdığını söylerken, "Bu ülkede buhrandan hemen önce (2018 itibariyle) 16 milyon 888 bin yurttaşımız yoksulluk sınırının altında yaşıyordu. Düşük gelirli, kayıt-dışı çalışan, uzun süredir işsiz olan ve eğitim düzeyi lise veya altında kalan yurttaşlarımız, bu buhranda en ağır hasarı alacak. Türkiye'de zaten kötü olan servet, gelir, kazanç ve tüketim eşitsizlikleri daha da artacak" dedi.
"Damadın Hazine tarihini bilmemesini yadırgamadım"
Öztrak, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın 2002'de Öztrak'ın Hazine müsteşarlığı yaptığı sözlerine de yanıt verdi. Öztrak 2002'de Hazine Müsteşarı görevini yapmadığını söyleyerek, "Damadın hazine tarihini bilmemesini açıkçası hiç yadırgamadım. Bakanlıkta liyakat değil, damatlık esas olunca böyle saçmalamakta doğal oluyor" dedi.
Öztrak şöyle konuştu:
"Benim Hazine Müsteşarlığı dönemimde 30 yıl vadeli dış borçlanma yoktur. Benim faizler konusunda ne yaptığımı merak ediyorsa kendisine söyleyeyim. Göreve geldiğimde Mart 2001'de yüzde 194 olan iç borçlanma faizini görevden ayrıldığım Nisan 2003'e kadar yüzde 50'ye kadar düşürdük. Yani görev süremizde iç borçlanma faizi 137 puan geriledi. Benim tüm müsteşarlığım döneminde yapılan dış borçlanma 6,4 milyar dolardır. Madem soruyor, bir de sosyete damadın yaptıklarına bakacaksın. Kendisi 2018 Temmuz ayında göreve geldi. O günden bugüne faiz lobilerine 33,6 milyar dolar para ödedi. Sadece ödedikleri faiz benim dönemimde yapılan dış borçlanmanın 5 katı. Yani kayınpeder ve damadın birlikte yönettikleri dönemde vatandaşlarımızın alın teriyle toplanan vergilerden her gün 50 milyon dolar her saat 2.1 milyon dolar faiz lobilerine verilmiş."