'Özgürlük-Demokrasi Platformu' adı altında 810 sivil toplum kuruluşu (STK), AKP'nin politikalarını protesto etmek amacıyla bugün Anayasa Mahkemesi (AYM) önünde toplanıp, mahkeme başkanlığına dilekçeler sunmak için bir araya geldi. Ancak, vatandaşın AYM önündeki eylemine polis müdahale etti. "İktidarın antidemokratik uygulamaları, hukuksuzlukları ve özgürlüklere yönelik baskıları"na tepki için dilekçe veren kalabalığa polis ekipleri biber gazı ve tazyikli su sıktı. Grup, Anayasa Mahkemesi önünde yapılmasına izin verilmeyen basın açıklamasını Abdi İpekçi Parkı'nda yaptı.
Müdahale esnasında yoldan geçen araçlar korna basarak güvenlik güçlerinin yaptığı eyleme tepki gösterdi. Müdahale esnasında bazı vatandaşlar 'İşte Yeni Türkiye' diye slogan attı. Polisin müdahalesinin ardından grup dağıldı.
Bu arada müdahale sonrasında bir vatandaş fenalaştı. Bir bayan ise vatandaşa ne yapması gerektiğini anlattı. Nefes almakta zorlanan vatandaş için 112 Acil arandı ve gelmesi beklendi. Bu esnada kar isteyen bayana, vatandaşın yüzünde biber gazı olduğu için elini yüzüne sürmemesini istendi. Kar geldiğinde nefes almakta zorlanan vatandaşın rahat nefes alması için kar, vatandaşın yüzüne sürüldü.
"Ülkemizde büyük bir yangın var'
Özgürlük-Demokrasi Platformu'ndan yapılan yazılı açıklamada, "Yanan; ülkenin bir köşesindeki orman olsa; itfaiye erleri canhıraş bir mücadele ile bu yangınları söndürürdü. Üstelik orman yangının zor da olsa telafisi mümkün… Kapkara yangının bıraktığı çorak toprağa dikilen her fidan; büyük şair Nazım Hikmet'in "Bir orman gibi kardeşçesine" şiirinde dediği gibi; o çorak toprağı yeşillendirir. Ama bugün ülkemizde çok daha büyük bir yangın var. Eğer bu yangın söndürülmezse; Allah korusun telafisi imkansız zararlara yol açacak… Bütün Türkiye çorak bir toprağa dönüşecek. Bu yangın; adalet binalarını kuşatmış olan yangındır." denildi.
Ülkenin adliye binalarında bugün büyük bir yangın olduğu şeklinde süren açıklamada, "Bir büyük hukuk aliminin dediği gibi; herkesin sığınacağı son liman olan mahkeme binalarında, hakim ve savcılar baskı altına alınarak, adliye sarayları adeta adaletin katledildiği birer mekana dönüştürülüyor. Hepinizin çok iyi bildiği gibi; 17-25 Aralık büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonu sonrasında ilk önce adliye binalarına el attılar. Yolsuzlukların üzerine giden hakim ve savcıları tek tek tenzili rütbe ile sürgün ettiler. Sonra; yolsuzluk ve rüşvet dosyalarını tek tek kapattılar, yani sıfırladılar." olayları hatırlatıldı.
Türkiye'nin yetiştirdiği cesur hukukçulardan olan, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın; geçen sene Anayasa Mahkemesi'nin kuruluş yıldönümünde ifade etiği gibi; büyük rüşvet ve yolsuzluk dosyalarını kapatmanın yetmediğini, bir de hakim ve savcılar üzerinde büyük baskılar kurularak yeni bir yolsuzluk dalgası başladığı tespitine dikkat çekildi.
Gelen fişleme belgelerini elinin tersiyle iten; Twitter'ı kapatmak gibi çağ dışı bir kafanın gönderdiği kanunları çöpe atan bu yüce mahkeme ve üyelerine; bu duruşlarından dolayı öncelikle şükran borçları olduğunu kaydeden platform, "Ama bugün bir şey için daha buradayız… Sözümün başında ifade ettiğim; memleketin adliyelerini sarmış olan büyük adaletsizlik yangınını söndürecek kurum burası olduğu için. Evet; bugün Türkiye'nin mahkemelerini sarmış olan; adaletsizlik yangınını söndürecek olan kurum; şu arkamızda bulunan, bu memleketin en yüce mahkemesi olan Anayasa Mahkemesi'dir. Anayasa Mahkememizin saygıdeğer üyelerine; bu yüce görevlerini bir kere daha hatırlatmak için bugün buradayız.
Anayasa Mahkemesi'nin sayın başkan ve üyeleri; memleketin adliyelerini sarmış olan bu büyük adaletsizlik yangınını söndürecek olan itfaiye teşkilatı sizsiniz." fikri paylaşıldı.
'Adaletin kılıcı ile kurulmak istenen kölelik düzenini paramparça edecekler'
Bu ülkenin namuslu hakim ve savcılarının; ellerindeki adaletin kılıcı ile; kurulmak istenen bu kölelik düzenini paramparça edeceklerinden emin olduklarını vurgulayan Özgürlük-Demokrasi Platformu, "Evet; Anayasa Mahkemesi'nin saygıdeğer üyeleri. Bugün adaletin bu şerefli kılıcını sizler taşıyorsunuz. Sizden; tıpkı Hazret-i Ömer gibi, tıpkı yüzyıllar önce 'Hukuk şerefi yaşatmaktır' diyen büyük hukuk alimi gibi; bu kılıcı adaletin şan ve şerefi adına sallamanızı, adaleti katleden sulh ceza mahkemelerini kaldırmanızı istiyoruz. Bu ülke çok büyük hukukçular yetiştirdi. Ama aynı zamanda; "Sizi buraya tıkan kuvvet böyle istiyor" diyen adaletin yüz karası insanlar da var bizim hukuk tarihimizde. Anayasa Mahkemesi'nin sayın başkanı ve sayın üyeleri. Sizler bugüne kadar verdiğiniz bir çok kararla; hukuk tarihimize şan ve şerefle geçtiniz. " dedi.
Platformun açıklaması, "Bu şerefli hayatınızı taçlandıracak yeni bir kararı sizden bekliyoruz: Sallayın elinizdeki adalet kılıcını ve sulh ceza mahkemelerini kaldırın. Bu ülkenin vatandaşları olarak; bunu sizden istemek hakkımızdır diye düşünüyoruz. Böylece sadece bizler değil; gelecek bütün nesiller; sizleri tiranlara boyun eğmeyen; adalete şan ve şeref kazandıran hakimler olarak anacaklar." diye sona erdi.