KESK Genel Başkanı Lami Özgen, bugün 28 ilde kendilerine yönelik yapılan baskın ve gözaltıları kınayarak, “AKP hükümeti ileri demokrasi adı altında muhalefet eden herkesi gözaltına alıp tutukluyor’ dedi.
KESK, genel merkezi dâhil 28 ilde bağlı sendikalarına yönelik baskınları ve gözaltıları, konfederasyon binası önünde yaptığı basın açıklamasıyla protesto etti.
KESK Genel Başkanı Lami Özgen, AKP’nin ‘ileri demokrasisi’nin her gün yaşanan gözaltı ve tutuklama furyasıyla devam ettiğini belirterek, otoriter, faşizan rejimlerde rastlanabilecek, emek ve demokrasi düşmanlığı üzerine inşa edilen sözde ‘ileri demokrasiye’ muhalefet eden herkesin gözaltına alınıp, tutuklandığını vurguladı.
KESK’e ve bağlı sendikalara yönelik baskıların sürekli olarak arttığını, Türkiye’nin dört bir yanında üye ve yöneticilerine yönelen keyfi gözaltı ve tutuklamalarla kuşatılmaya çalışıldıklarının altını çizen Özgen şöyle dedi:
“Son bir yıldır ardı ardına yapılan operasyonlar sonucunda bugün toplam 59 yönetici ve üyemizin sendikal faaliyetlerimiz gerekçe gösterilerek tutuklanıp demir parmaklıklar ardına konulması yetmiyormuş gibi bu sabah erken saatlerde aralarında konfederasyonumuz Eğitim ve Örgütlenme Sekreteri Akman Şimşek’in yanı sıra konfederasyonumuza bağlı sendikaların yönetici ve üyelerinin de olduğu çok sayıda insan gözaltına alınmıştır. KESK olarak, ne zaman haklarımızı, özgürlüklerimizi yok sayan düzenlemelere, saldırılara karşı emek ve demokrasi mücadelemizi yükselterek karşımızda korku imparatorluğunun mimarı AKP’yi buluyoruz. Bu sabah gerçekleştirilen operasyonun KESK olarak ülke genelinde başlattığımız örgütlenme kampanyasının birinci gününe denk getirilmesi de kesinlikle tesadüf değildir”
Soruşturma gizliliği gerekçe gösterilerek kaç kişinin gözaltında olduğuna dair bilgi alamadıklarını söyleyen Özgen:
“ Konfederasyonumuza ulaşan ve basından öğrendiğimiz bilgilere göre 100‘ün üzerinde insan gözaltına alınmıştır. Bunlardan kaçının bağlı sendikalarımızın yöneticisi veya üyesi olduğu konusunda henüz net bir bilgiye sahip değiliz. Ancak bildiğimiz bir şey varsa o da AKP’nin emek ve demokrasi düşmanlığında ‘ustalaştığı’, kendisine muhalefet eden herkesi bazen varlık nedenlerini oluşturan en doğal eylem ve etkinliklerini suç sayılarak bazen de suç yaratarak itibarsızlaştırılmak istediğidir” diye konuştu.
Öte yandan CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, terör örgütü DHKP-C'ye yönelik operasyon kapsamında arama yapılan KESK Genel Merkezi'ne gelerek, yetkililerden bilgi aldı.
Çıkışta basın mensuplarına açıklamalarda yapan Tanrıkulu, KESK'in 23 yıldır Türkiye'de demokrasi mücadelesi verdiğini, kamu emekçilerinin en örgütlü sendikası olduğunu savundu.
KESK'in Türkiye'nin her yerinde hak ve özgürlük mücadelesi yürüttüğünü ifade eden Tanrıkulu, şunları kaydetti:
''Bir yıldan fazla zamandır özellikle KESK'e karşı hükümetin yürüttüğü bir itibarsız hale getirme, faaliyetlerini kriminal hale getirme operasyonu var. Bugün yapılan operasyon da bunun bir parçası. KESK'i bütün kamuoyu nezdinde suç örgütleriyle veya diğer örgütlerle yan yana duran ve bunların şemsiyesi olan bir örgüt, bir sendika gibi gösterme çabası var. Bugün yapılan da bu. Başka bir şey değil. Türkiye'nin her yerinde operasyon var ama KESK'e bugün yapılan operasyonun anlamı da budur. İtibarsız hale getirme ve yapılan mücadeleyi boğma operasyonudur. Ben bu operasyonu kınıyorum.''
Öte yandan CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, arama yapılan KESK Genel Merkezi'ne gelerek, yetkililerden bilgi aldı.
Çıkışta basın mensuplarına açıklama yapan Tanrıkulu, KESK'in 23 yıldır Türkiye'de demokrasi mücadelesi verdiğini, kamu emekçilerinin en örgütlü sendikası olduğunu söyledi.
KESK'in Türkiye'nin her yerinde hak ve özgürlük mücadelesi yürüttüğünü ifade eden Tanrıkulu, şöyle konuştu:
''Bir yıldan fazla zamandır özellikle KESK'e karşı hükümetin yürüttüğü bir itibarsız hale getirme, faaliyetlerini kriminal hale getirme operasyonu var. Bugün yapılan operasyon da bunun bir parçası. KESK'i bütün kamuoyu nezdinde suç örgütleriyle veya diğer örgütlerle yan yana duran ve bunların şemsiyesi olan bir örgüt, bir sendika gibi gösterme çabası var. Bugün yapılan da bu. Başka bir şey değil. Türkiye'nin her yerinde operasyon var ama KESK'e bugün yapılan operasyonun anlamı da budur. İtibarsız hale getirme ve yapılan mücadeleyi boğma operasyonudur. Ben bu operasyonu kınıyorum.''