Spor

Oyunu kurmak onun işi

O NBA'ye geldiği ilk günden beri çıkışta. All-Star oldu, ABD Milli formasıyla Olimpiyat Altın Madalyası'nı boynuna geçirdi...

28 Aralık 2008 02:00


O NBA'ye geldiği ilk günden beri çıkışta. All-Star oldu, ABD Milli formasıyla Olimpiyat Altın Madalyası'nı boynuna geçirdi, yılın çaylağı seçildi ve geçtiğimiz sezon Kobe'den sonra MVP ödülüne en yakın kişiydi.


ARA GÖZBEK / Tempo24


Formasını giydiği New Orleans Hornets'i şampiyonluğa oynayan bir takım haline getirdi. Şu ana kadar başardıklarıyla zaten NBA'de kendine bir yer edindi ve yapacaklarıyla NBA tarihinde de kendine bir yer bulacağı muhtemel. Ve o daha henüz 23 yaşında... Kim mi? NBA'in yeni 'oyun kurucu'su Chris Paul.

Chris diye biri

Chris Bosh'un hayatını yazarken bir şey söylemiştik. Amerika sınırları içerisinde 10.000lerce, NBA'de 10larca 'Chris' isminde vatandaşlar var. Yani isim çok sıradan. Ama Bosh için belirtiğimiz gibi Chris Paul da Dünya sınırları içerisinde hiç de sıradan biri değil. 6 Mayıs 1985'de North Carolina eyaletinin Winth-Salem şehrinde dünyaya gelen Chris ABD'nin basketbolun kutsal topraklarında dünyaya geldiğin söylesek yanlış sayılmaz. Çünkü baktığınızda North Carolina eyaletinde 100lerce NBA oyuncusu çıkmıştır.

Tabi bunlarda birisi de NBA'in gelmiş geçmiş en büyük basketbol oyuncusu Michael Jordan oluyor. Chris Paul çocukluktan beri basketbol oynuyor ve bugünkü kıskanılan top hakimiyeti basketbola erken başlamış olmasına dayanıyor. Lise yılları North Carolina'nın Clemmons şehrinde West Forsyth Lisesi'nde basketbol oynayarak geçmiştir.

2003 yılında McDonald's Amerika Karmasına seçildi. Lisedeki basketbol kariyerinde fırtına gibi esen Chris 30.8 sayı, 9.5 asist, 5.9 ribuant ve 6.0 topçalma ortalamaları tutturdu ki bu lise istatistiklerine göre akıl almaz rakamlardı. Chris Paul bir maçta 61 sayı attı ki bu maç dedesinin ölümünden bir kaç gün sonraydı. Chris bu maçı ve performansını dedesine ithaf etmiştir. İşin enteresan tarafı Chris Paul 61 sayıyı bulunca maçtan çıktı ve saha kenarına oturdu çünkü takım olarak öndeydiler. Ama eyalet rekoru 69 sayıydı ki Chris bu rekoru oynasaydı çok rahat kırabilirdi. Ama yapmadı. Belki ta o zamanlar ileride onun ne kadra büyük bir oyuncu olacağını gösteriyordu bu olay.

Üniversite Yılları

Chris Paul, Wake Forest Üniversitesi'ne kabul edildi. İki sene üniversite basketbol takımının formasını giydi ve okulunu iki defa NCAA'de temsil etti. İlk yılında yılın çaylağı seçilen Chris Paul Amerika medyasında bir hayli konuşulmaya başlandı. Wake Forest'te geçen 2 yılın ardında profesyonel olmaya karar veren Chris Paul, NBA Draft'ine katılacağını açıkladı. Bir çok basketbol otoritesi Chris Paul'un liseden direkt NBA'ye gelebileceğini yani geç bile kaldığını vurgularken bazı yorumcular ise Chris'in üniversite deneyimi almasının onun basketbol kariyeri için daha sağlıklı olduğunu söylüyordu.



2005'in fark edilmeyen ikramiyesi

Chris Paul, 2005 yılında New Orleans Hornets tarafından 4üncü sıradan seçildi. Üstünde seçilen 3 oyuncudan biri Utah Jazz'in oyun kurucusu Deron Williams ve Milwukee Bucks'ın Avustralyalı oyuncusu Andrew Bogut. Diğerinin adı hatırlanmıyor bile. Aslında New Orleans Hornets organizasyon olarak keşfetti Chris Paul'u. Zaten Chris potansiyel olarak birinci sıradan seçilmeye layık bir oyuncuydu. Ama New Orleans onu başka takıma kaptırmamak için Draft öncesi çok reklam ve tantana yapmadı. 



New Orleans Hornet takım olarak yaşanan doğal afetlerden sonra o sezon geçici süreliğine Oklahoma City'ye taşınmak zorunda kalmıştı. Chirs Paul o sezonu Hornets seyircisini ve yönetimini hayal kırklığına uğratmadı ve çaylaklar arasında sayı, asist, top çalma ve dakika kategorilerinde lider tamamladı. Sezon sonunda rakibi Deron Williams'ın üstünde bitirerek NBA Yılın Çaylağı ödülünü layık görüldü. 2005-2006 sezonunda 16.1 sayı, 7.8 asist ve 5a1 ribaunt ortalamaları tutturan Chris Paul, Toronto Raptors ile oynadığı normal sezon maçında da triple-double (yani üç kategoride çift haneli sayılara ulaşmak) yaparak güzel geçirdiği sezonu taçlandırdı. Chris, triple-double yaptğı maçta 24 sayı, 12 ribaunt ve 12 asist'le oynadı.




2006-2007: Alışma zamanı


Chris 2006-2007 sezonunda çok fazla yol katettiğini söyleyebiliriz. Çok konuşuldu ama sezon içinde veya sonunda pek somut bir karşılık aldığını söyleyemeyiz. Bu sezon toplam 64 maçta forma giyen Chris Paul sakatlıktan dolayı kaçırdığı maçlar sonucunda istikrarını yakalayamadı. Ama istatistiklerinde bir eksilme yoktu. Hatta yükseldi de diyebiliriz. Bu sezon 17.3 sayı, 8.9 asist ve 4.4 ribaunt ortalamaları tutturan Chris için 2006-2007 sezonu tam bir alıştırma yılıydı. Bu sezon içinde All-Star olamayan Chris Paul, Steve Nash'in sakatlığı sebebiyle All-Star haftasonunda PlayStation Yetenek Yarışmasında Steve Nash'in yerini aldı ve böylelikle All-Star hafta sonunu ucundan da olsa tadını aldı. Chris verdiği demeçte seneye mutlaka All-Star olmak istediğini açıkladı. 


2007-2008: Bir MVP adayı

Hornets takımı 2007-2008 sezonun öncesinde tekrar New Orleans şehrine döndü. Sezona fırtına gibi giren New Orleans Hornets herkesi deviriyordu. Tabi bundaki en büyük pay bir süperstar olarak tanımlanmaya başlanana Chris Paul. Chris bu sezon 21.1 sayı, 11.6 asist, 2.71 topçalma ve 4 ribaunt ortalamaları tutturdu.



Bu arada asist ve topçalma kategorilerinde lig lideri olmayı başardı. Sezon içinde New Orleans'de düzenlenen All-Star hafta sonunda All-Star seçilmeyi de başaran Chris Paul All-Star olma hedefine de ulaşmış oldu. Bu arada All-Star koçu da Chris'in takımının koçu Byroın Scott oldu. All-Star haftasonundan sonra işler ciddiye binmeye başladı. Takımlar artık tırmalamaya ve canla başla mücadele etmeye başlamışlardı. Chris Paul da performansından Hiçbir şey kaybetmiyordu. Hatta seozn sonuna doğru MVP ödülünün en büyük adayı olmayı başardı. Ama Batı liderliğini Kobe'li Lakers'a kaptırınca bir bakıma MVP ödülünü de kaptırmış oldu. MVP Kobe Bryant seçilmişti ama kimilerine göre bir zamanlar Kobe için söylenilen 'Gönüllerin MVP'si' dendi.

2008 yazı: Pekin'de Altın Madalya

Chris Paul 2006 Dünya Basketbol Şampiyonası'nda da yer aldı ama Japonya'dan ancak Bronz madalyayla dönülebildi. Ama 2008 Pekin Olimpiyatları'na tüm NBA yıldızları toplayıp bir de yanında Kobe Bryant alıp gidince namağlup bir Altın Madalyalı takım ortaya çıkmış oldu. Chris Paul bu takımda çok önemli bir görevi vardı oyunu o kuruyordu. Hatta Kobe, Howard ile beraber en fazla dikkat çeken isim oldu. Ama sonuca bakılırsa o artık altın madalyalı bir yıldız oldu. 




2008-2009 sezonu ve sonrası

2008-2009 sezon başlar başlamaz Chris Paul ve Hoırnet kaldığı yerden devam etti. Biraz inişli çıkışlı bir sezon geçiriyor olsalar da Hornet herkesin canını yakıyor. Bir şey artık gayet iyi anlaşıldı. O ligin artık en iyi oyun kurucusu. Bu sezon 20.2 sayı, 5.3 ribaunt ve 11.7 asist ortalamaları tutturan Chris ligde pozisyonunda alternatifsiz diyemeyiz ama en iyisi olduğu bir gerçek. Ama MVP olabilir mi o tartışılır. Çünkü MVP olabilmesi için öncelikle Hornets'i şampiyonluk adayı yapması gerekiyor.

O NBA'ye gelir gelmez kendini gösterdi. Hornets'i adeta baştan yarattı. All-Star oldu ve şimdi o NBA'in en iyi oyun kurucusu. Büyük bir oyuncu olacağı daha lise yıllarından belliydi. Boyuna baktığınızda kısa ama bir çok pivottan daha dev olduğu bir gerçek. MVP adayı bile oldu ama bu ödülü ileride alabilmesi için takımını şampiyonluk seviyesine çıkarması gerekiyor. New Orleans Hornet, Chris Paul'la birlikte zaman zaman çok üst seviye basketbol oynuyor. Neden mi? Çünkü oyunu kurmak onun işi.