Vatan gazetesi Ankara Temsilcisi Murat Çelik, 15 Temmuz darbe girişiminin Genelkurmay karargahındaki kilit isimlerinden 'darbe girişimiyle' tutuklu bulunan Mehmet Partigöç'ün OYAK'taki istifaların ardından yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığını söyledi. "Üç ay önce istifa eden Necati Özbahadır ve ismi neredeyse OYAK ile özdeşleşen Coşkun Ulusoy'un kurumda neler olup bittiğini kamuoyuyla paylaşmak zorunda" diyen Çelik, "Birilerinin, bir an önce konuşması gerekiyor" ifadesini kullandı.
Murat Çelik'in Vatan gazetesinde bugün (18.08.2016) yayımlanan yazısı şöyle:
Hatırlıyor musunuz?
Ordu Yardımlaşma Kurumu, bilinen kısa adıyla OYAK’ta, Mayıs ayında (2016) tabiri caiz ise tam bir deprem yaşanmıştı.
Önce, 7 Mayıs’ta, Yönetim kurulu Başkanı Necati Özbahadır -bu koltukta henüz bir yılını doldurmadan- istifa etmişti.
Hemen ardından, 12 Mayıs’ta da kurumun 16 yıllık genel müdürü Coşkun Ulusoy istifasını vermişti. Ulusoy ile birlikte genel müdür yardımcıları Nihat Karadağ, Dinç Kızıldemir, Hülya Atahan ve Ergun Okur da görevlerinden ayrılmışlardı.
***
Şimdi sizi bu önemli gelişmelerin tam bir yıl öncesine götüreceğim... Mayıs 2015’e...
***
“OYAK 55’inci Olağan Genel Kurulu’nun 16 Mayıs 2015 günü, Ordu Yardımlaşma Kurumu Genel Müdürlüğü Brifing Salonu’nda yapılan toplantısında,Genelkurmay Başkanı'nca Yönetim Kurulu adayı olarak gösterilen Kara Kuvvetleri Komutanlığı mensubu iki aday arasından gizli oyla seçim yapılmış olup, Genel Kurul’da hazır bulunan 31 üyenin iştirakiyle oy kullanılmış ve Tasnif Heyetince oyların sayım ve tasnifi yapılarak adayların aşağıda hizalarında gösterilen miktarda oy aldıkları tespit edilmiştir.
İşbu tutanağın Heyetçe tarafımızdan imza altına alınmış olduğunu,
Arz ederiz.
Tuğgeneral Mehmet Partigöç 25 oy. Albay İrfan Karan 6 oy.”
Bu okuduklarınız, OYAK Dergisi’nin Haziran 2015 tarihli 128’inci sayısının 79’uncu sayfasından... OYAK’ın geçen yılki genel kurul tutanağında yer alıyor bu gelişme.
***
Tuğgeneral Mehmet Partigöç Genelkurmay Personel Plan ve Yönetim Daire Başkanı.
Ama asıl önemlisi...
Partigöç, 15 Temmuz gecesi Genelkurmay Karargahı’nda öne çıkan isimlerden .
***
Darbe girişimi gecesi Genelkurmay Karargahı’nda yaşananlara tanık olan Üsteğmen Fahri Kafkas’ın ifadelerine bakıldığında, Partigöç’ün ‘cuntanın ön emli isimlerinden olduğu’ ortaya çıkıyordu.
Aynı ifadede, Tuğgeneral Partigöç’ün YAŞ Üyesi Orgeneral Akın Öztürk’ü aradığı ve “Komutanı Akıncı Üssü’ne tahliye ettik, siz de oraya geçin” dediği bilgisi yer alıyordu.
‘Cuntanın Genelkurmay Karargâh Sorumlusu’ olduğu iddia edilen, TSK’dan atılan ve halen tutuklu bulunan Mehmet Partigöç ise ifadesinde; suçlamaların tümünü reddetmiş, belgelerde isminin, isteği ve iradesi dışında yer aldığını söylemiş ve herhangi bir ıslak ya da elektronik imzası bulunmadığını belirtmişti.
***
15 Temmuz cuntasının en önemli isimlerinden olduğu öne sürülen Tuğgeneral Mehmet Partigöç, geçen yılın Mayıs ayında, OYAK Yönetim Kurulu üyeliğine seçildi.
2015-2018 döneminde OYAK yönetiminde yer alması için Partigöç’ü aday gösteren de dönemin Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral Necdet Özel.
(NOT: OYAK Dergisi’ndeki genel kurul tutanağında, “Genelkurmay Başkanınca Yönetim Kurulu adayı olarak gösterilen” ifadesi yer alıyor. ‘Genelkurmay Başkanlığı’nca değil, ‘Genelkurmay Başkanı’nca...)
***
Dönemin Genelkurmay Başkanı (Necdet Özel), OYAK Yönetim Kurulu’na özellikle, şahsen Partigöç’ü mü seçip önerdi yoksa geçmişte de oraya hep Genelkurmay’ın o dairesinin başındaki generaller mi aday gösterilirdi; bilmiyorum.
Muvazzaflardan OYAK Yönetimi’ne giren üyeler, bu görevde hangi işlerden sorumludur, ne kadar maaş alırlar, ekstra gelirleri var mıdır; bunu da bilmiyorum.
Ama merak ediyor ve soruyorum...
***
Ve doğrusu tek bildiğim; OYAK dosyasında bilmediğimiz çok detay olduğu.
Şimdi, özellikle de Mehmet Partigöç’ün de yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığını öğrendiğimize göre...
Başta üç ay önce art arda istifa eden Necati Özbahadır ve ismi neredeyse OYAK ile özdeşleşen Coşkun Ulusoy’un, kurumda neler olup bittiğini kamuoyuna açıklamaları gerekiyor.
Birilerinin, bir an önce konuşması gerekiyor.
Belki de benimki bir gazetecilik vehmidir. Hatta -pek sanmıyorum ama- umarım öyledir.