T24 Ekonomi
Avrupa birliği’nin 1 Ocak 2025’te yürürlüğe girecek yeni karbon emisyonu hedefleri otomotivin zirvesini Paris Otomobil Fuarı’nda ikiye böldü. Renault Grubu CEO’su Luca De Meo’nun geçtiğimiz günlerde yaptığı, “Ertelenmezse 15 milyar Euro’ya varan cezalar öderiz. Avrupa’da 2 milyon araçlık üretim durur” sözlerine Paris’ten karşılık veren Stelllantis CEO’su Carlos Tavares, “Duraksarsak Çinlilerin gerisinde kalırız” dedi. Düzenleme Türkiye’yi de çok yakından ilgilendiriyor.
Dünyanın en büyük otomotiv grupları, Avrupa Birliği’nin (AB) otomobil ve hafif ticari araçlarda 2025 yılından itibaren her bir araç için kilometre başına karbondioksit (CO2) miktarını 95 grama indirme mevzuatı nedeniyle sonuçları Türkiye’yi de yakından ilgilendiren önemli bir krizle karşı karşıya.
Eğer üreticiler yeterince sıfır emisyonlu yani elektrikli araç satamayacak olursa çok yüklü cezalar ödeyecek ve belki de önümüzdeki yıldan itibaren benzinli/dizel araç üreten fabrikalarını durdurmak zorunda kalacak. Ortaya çıkacak atıl kapasite ve daralan Avrupa pazarı ise otomotiv üretiminin yüzde 80’ini buraya ihraç eden Türkiye için tehdit anlamına geliyor.
Hürriyet'te yer alan habere göre, Avrupa’nın endişe verici bir dönemden geçtiğini belirten Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Eroldu, yaşanan gelişmelerin Türkiye’ye etkileriyle ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:
“Avrupa’daki potansiyel pazar daralması sebebiyle oluşabilecek araç fazlasının Türkiye pazarına kaydırılması muhakkak söz konusu olacak. Biz de ürettiğimiz araçları Avrupa pazarlarına ihraç ediyoruz. Avrupa pazarlarındaki daralma; atıl kapasite yaratarak ve Türk otomotiv sanayinin ürettiği araçların satışı üzerinde baskı yaratarak her iki taraftan da bizi son derece olumsuz etkileyebilir. Türkiye’nin aşınan bir ihracat rekabetçiliği var. Buna yönelik politikalar mutlaka geliştirilmeli. Yoksa tekstilde olduğu gibi otomotivde de benzer bir akım başlayabilir yani elimizdeki tesisleri de koruyamayabiliriz.”
Ahmet Ümit: Artık ciğerim yanıyor, ‘Yırtıcı Kuşlar Zamanı’nı yazmak zorundaydım!
|